18.Yüzyılda Değişim ve Diplomasi Konu Anlatımı ile 18. yüzyılın küresel değişimlerini ve diplomasiye etkilerini daha iyi anlayın. Tarihsel dönemler ve dünya tarihi.
18.Yüzyılda Değişim ve Diplomasi
- Batı’daki askeri ve teknik gelişmelerden yeterince yararlanılmadı. Yenilgiler ve toprak kayıpları arttı. Yenilgiler harcamaların yönünü değiştirdi. Savaşlar bir gelir kaynağı olmaktan çıkıp, önemli bir gider kaynağı haline geldi.
- Vergi düzeni bozuldu; para sıkıntısı çekildi, üretim düştü. Giderlerini karşılayamayan devlet yeni vergiler koydu. Bu durum toplumsal ve ekonomik sorunların artmasına ve merkez isyanlarının çıkmasına yol açtı.
- Merkezi otorite iyice sarsıldı. Taşrada, “Ayan” denilen eşraf tabakasının giderek güçlenmesi, padişahların devlet yönetimine bütünüyle hakim olmalarını engelledi.
- Kapitülasyonlar sürekli hale gelerek yaygınlaştı. Kapitülasyonların etkisini kırmak üzere önemli bir tedbir alınmadı. Kapitülasyonlardan dolayı Osmanlı ülkesi Batılıların bir pazar alanı haline geldi.
- Dışarıdan bol miktarda ve ucuz ürün gelmeye başladı. Böylece, küçük atölyeler kapanmaya yüz tuttu, dışa bağımlı tüketim arttı, işsizlik sorunu büyüdü.
- Osmanlı, “büyük devlet” olma özelliğini önemli ölçüde kaybetti. Fakat, XIX. yüzyılın ortalarına kadar, küçük devletler nezdindeki saygınlığını ve itibarını kısmen de olsa koruyabildi.
- 18.yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti Ortodoksları koruyucu bir güç olmaktan çıktı; bu güç Rusya’nın eline geçti. Azınlık sorunları bahane edilerek Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışılmaya başlandı.
- Gerileme süreci 1792 Yaş Antlaşması’na kadar devam etti. XIX. yüzyılın başlarından itibaren, milliyetçilik akımının da etkisiyle devlet dağılma ve parçalanma sürecine girdi. İç çatışmalar yoğunlaştı.
DÖNEMİN GENEL POLİTİKASI
Rusya’nın Hedefleri :
- Karadeniz’i kontrolüne almak.
- Boğazları alarak Akdeniz’e inmek.
- Kırım’ı ve Orta Asya’yı ele geçirmek.
- Ortodoksların himayesini üstlenmek.
- Balkanlarda etkinliğini arttırmak.
Avusturya’nın Hedefleri:
- Balkanlar’da yayılma siyaseti izledi. Belgrat ve Bosna’yı almaya çalıştı. Osmanlı’ya karşı Rusya ile işbirliği yaptı. Lehistan topraklarını Rusya ile paylaştı. Fransız İhtilali’nden sonra, iç sorunlarına ağırlık vererek Osmanlı ile savaşlarına son verdi.
İngiltere’nin Hedefleri:
- Akdeniz’de hakimiyet kurmaya ve sömürgelerine giden yolların güvenliğini sağlamaya çalıştı. Osmanlı’daki ticari imtiyazlarını arttırmak istedi. Rusya henüz büyük bir tehlike haline gelmediği ve Akdeniz’i doğrudan tehdit etmediği için, Rusya’ya karşı Osmanlı’yı korumaya fazla özen göstermedi.
Fransa’nın Hedefleri:
- Osmanlı’daki ticari çıkarlarını korumak istedi. Diplomatik alanda Osmanlı’ya verdiği destek sayesinde kapitülasyonları sürekli hale getirdi. Islahatlarda Fransız subay ve teknik elemanlarından yararlanan Osmanlı’da Fransız nüfuzu giderek arttı. Dönemin sonlarında, İngiltere’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını engellemek üzere Mısır’ı işgal etti.
Osmanlı’nın Politikası:
- 18.yüzyılın başlarında, Karlofça ve İstanbul antlaşmalarıyla kaybedilen yerleri geri almak istedi. Bu amaçla Rusya, Avusturya ve Venedik’le savaştı. Başarılı olamayınca savunma politikasına yöneldi.
- Yenilgilerden sonra Avrupa’nın askeri ve teknik üstünlüğü kabul edildi. Batılılaşma süreci başlatıldı. Askeri alanda yapılan yenilikler devletin ömrünü uzattı. Fakat, Yeniçeri isyanlarından dolayı yeniliklerden istenilen sonuç tam olarak alınamadı.
- Avusturya’dan başka, Rusya da Osmanlı Devleti için tehlikeli bir düşman haline geldi. Avusturya ve Rusya ile birçok savaş yapıldı. Bu devletlerin daha da güçlenmesini önlemek üzere, bunlara karşı Lehistan’ın toprak bütünlüğü savunuldu.
DÖNEMİN SİYASİ GELİŞMELERİ
1) Edirne Olayı:
- Karlofça Antlaşması’ndan sonra II. Mustafa, Edirne’ye çekilerek devlet yönetimini sadrazama bıraktı. Sadrazamın haksız uygulamaları, ağır yenilgiler ve ekonomik sorunlar tepkiye neden oldu. Kavanoz Ahmet Paşa bir isyan çıkardı. II. Mustafa tahttan indirilerek, yerine III. Ahmet getirildi (1703).
2) Osmanlı – Rus Savaşı:
Nedenleri:
- Rusya’nın Kırım, Karadeniz, Balkanlar ve Kafkaslar üzerindeki emelleri.
- Osmanlı’nın, İstanbul Antlaşması ile kaybettiği yerleri geri almak istemesi.
- Osmanlı’ya sığınan İsveç Kralı XII. Şarl’ın, Osmanlı Devleti’ni Rusya’ ya karşı kışkırtması.
Rusya, Baltık Denizi’ne inebilmek için Lehistan’ın içişlerine karışınca İsveç ile karşı karşıya geldi. Ruslara yenilen İsveç Kralı Osmanlı’ya sığındı. Rusya, Şarl’ı takip etme bahanesiyle Osmanlı topraklarına girdi. Baltacı Mehmet Paşa, Rus ordusunu Prut Nehri kıyısında kuşatarak imha etme şansı yakaladı. Fakat, askerlerine güvenmediği ve Kutsal İttifak’ın yeniden kurulabileceğinden korktuğu için anlaşma yolunu tercih etti.
Prut Antlaşması (1711)
- Azak Kalesi Osmanlı’ya geri verilecek.
- Rusya, Lehistan’ın içişlerine karışmayacak.
- Rusya, İstanbul’da elçi bulundurmayacak.
- İsveç Kralı ülkesine serbestçe dönebilecek.
Sonuç:
- İstanbul Antlaşması iptal edildi. Kaybedilen yerleri geri alma ümidi doğdu.
- Sonuç olarak kazançlı, fakat elde edilen başarıya oranla yetersiz bir barış yapıldı.
- Rusya Karadeniz’e ulaşma imkanını kaybetti.
3) Osmanlı – Venedik ve Avusturya Savaşı:
Nedenleri:
- Osmanlı’nın, Karlofça Antlaşması ile kaybettiği Mora ve Dalmaçya kıyılarını geri alma isteği.
- Venediklerin Osmanlı gemilerine saldırmaları.
- Venedik baskısına uğrayan Moralı Rumların Osmanlı’dan yardım istemesi.
- Venediklerle yapılan savaşta Mora alındı. Osmanlı’nın başarılarından kuşkulanan Avusturya, Venedik’in yanında savaşa girdi. İki güçle savaşmak zorunda kalan Osmanlı ordusu yenildi. İngiltere ve Hollanda’nın arabuluculuğuyla barış yapıldı.
Pasarofça Antlaşması (1718)
- Mora Osmanlı Devleti’nde kaldı.
- Belgrat ve Temeşvar Avusturya’ya bırakıldı.
- Dalmaçya kıyıları Venedik’e verildi.
Sonuç:
- Toprak kazanma isteği toprak kaybıyla sonuçlandı; Karlofça biraz daha pekişti.
- Orta Avrupa’da güçler dengesi değişti. Avusturya’ya Balkanların yolu açıldı.
- Venedikler Batı Anadolu kıyılarından uzaklaştırıldı. Çanakkale Boğazı’nın güvenliği sağlandı.
- Batı’da savunma durumuna geçildi.
- Avrupa devletlerinin yenilemeyeceği anlaşıldı. Osmanlı aydınının Batıya bakışı değişti.
- Batının askeri ve teknik üstünlüğü kabul edilerek ilk batılılaşma hareketi başlatıldı.
- Arabuluculuk rollerinden dolayı İngiltere ve Hollanda’ya bazı ticari imtiyazlar
4) Osmanlı – İran Savaşları:
Nedenleri:
- İran’da iç karışıklıkların çıkması.
- Sünnilerin Osmanlı’dan yardım istemesi.
- Rusya’nın, Kafkasya’yı işgal ederek İran’ın içişlerine karışması.
- Batıdaki toprak kayıplarının doğudan telafi edilmek istenmesi.
Osmanlı ve Rusya, İran’daki iç karışıklıklardan faydalanmak isteyince karşı karşıya geldiler. İstanbul Antlaşması’nıimzalayarak, kuzeybatı İran topraklarını kendi aralarında paylaştılar (1724).
Osmanlı bu kez İran ile karşı karşıya geldi. Ahmet Paşa Antlaşması’yla Osmanlı Kafkasya’yı aldı. Azerbaycan ise İran’da kaldı (1732).
İran’ın yeni yönetimi bu antlaşmayı tanımadı. Sorunlar yeniden büyüdü. Sonunda taraflar, Kasr-ı Şirin’i esas alanKerden Barışı’nı imzalayarak XVII. yüzyıldaki sınırlara geri çekilmeye karar verdiler (1746). Doğu sınırında değişiklik yapılmadı.
Sonuç:
- Doğuda da savunma politikası başlatıldı.
- Savaşın uzaması Patrona İsyanı’na yol açtı.
- İran savaşları, ayrıca, Osmanlı – Rus savaşlarının yeniden başlamasına da zemin hazırladı.
5) Patrona Halil İsyanı (1730):
Nedenleri:
- Lale Devri’nde, saraydaki zevk ve eğlence hayatının toplumun tepkisini çekmesi.
- Islahatlarla batılılaşma sürecinin başlatılması. Yenilgi ve toprak kayıplarının artması.
- Ağır vergilerin konması. İşsizlik sorununun artması. Ekonomik çöküntünün büyümesi.
Sonuç: Lale Devri sona erdi. III. Ahmet tahttan alınarak yerine I. Mahmut getirildi. I. Mahmut, merkezi otoriteyi sağlamak üzere Patrona’yı idam etti.
6) Osmanlı – Rus ve Avusturya Savaşı:
Nedenleri:
- Rusya’nın Kırım, Karadeniz ve Ortodokslar üzerindeki emelleri.
- Avusturya’nın Sırbistan, Bosna ve Hersek üzerindeki emelleri.
- Osmanlı’nın Pasarofça Antlaşması ile kaybettiği yerleri geri almak istemesi.
- İran savaşı sürerken, Kırım Hanı, Karadeniz’in kuzeyinden geçerek İran’daki kuvvetlere yardıma gitmek istedi. Rusya buna engel olarak Kırım’ı işgal etti. Avusturya da Rusya’nın yanında yer aldı. Osmanlı ordusu, askeri ıslahatların da etkisiyle başarılı oldu. Fransa’nın arabuluculuğuyla barış yapıldı.
Belgrat Antlaşması (1739)
a) Belgrat ve çevresi Avusturya’dan geri alındı.
b) Azak Kalesi, yıkılmak şartıyla Rusya’ya bırakıldı.
c) Rusya Karadeniz’de gemi bulundurmayacaktı.
d) Rus Çarı, Avusturya ve Fransa kralına (dolayısıyla Osmanlı padişahına) denk sayılacaktı.
Sonuç:
- yüzyılın en kazançlı antlaşması imzalandı.
- Pasarofça’yla kaybedilen bazı yerler geri alındı.
- Avusturya’nın Balkanlar’da yayılması zorlaştı.
- Karadeniz’de Osmanlı üstünlüğü son kez kabul edildi. Rusya’nın emelleri bir süre önlendi.
- Uzun bir barış sürecine girildi. Bu süreçte İran sorunu ile uğraşılarak bu sorun çözümlendi.
- Azak Kalesi’nin Rusya’ya bırakılmasıyla Osmanlı Don Nehri üzerindeki ticari üstünlüğünü kaybetti.
Not: Arabuluculuk rolünden ve Osmanlı’yı desteklemesinden dolayı, Fransa’ya tanınan kapitülasyon haklarısürekli hale getirildi (1740).
7) Osmanlı – Rus Savaşı:
Nedenleri:
- Rusya’nın Kırım, Kafkasya, Balkanlar, Karadeniz ve Akdeniz üzerindeki emelleri.
- Rusya’nın Lehistan’ın içişlerine karışması üzerine isyan eden Lehlerin Osmanlı’ya sığınması.
- İsyancıları kovalayan Rus ordusunun Türk kasabalarını yakıp, halkı katletmesi.
Rusya, karada Osmanlı ordusunu yendi. Çeşme’de Osmanlı donanmasını yaktı. Avusturya ve Prusya’nın aracılığıyla barış yapıldı.
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)
a) Dini bakımdan Osmanlıya bağlı kalması şartıyla Kırım’a bağımsızlık
b) Eflak ve Boğdan’da genel af ilan edildi.
c) Rusya ilk kez,
– Ortodoksları himaye etme,
– Karadeniz’de donanma bulundurma,
– Kapitülasyonlardan faydalanma ve
– Savaş tazminatı alma haklarına kavuştu.
d) Rusya, İstanbul’da sürekli elçilik açabilecek, Balkanlar’da konsolosluk
Sonuç ve Önemi:
- 18.yüzyılın en ağır şartlı antlaşmasıdır.
- Rusya, Kırım’ı almaya yönelik ilk adımını attı.
- Ortodoksların koruyuculuğunun Rusya’ya bırakılması Osmanlı’nın egemenliğini
- Rusya, Osmanlı’nın içişlerine karışma ve Balkan halklarını kışkırtma imkanı elde etti.
- Osmanlı’nın Karadeniz’deki üstünlüğü sona erdi. Karadeniz bir Türk gölü olmaktan çıktı.
- Kapitülasyonlar yaygınlaştı.
Notlar:
- Osmanlı, dini yönden kendisine bağlayarak, Kırım ile olan kültürel bağlarını korumaya çalıştı.
- Osmanlı, uluslararası siyasi alanda halifelik misyonunu ilk kez kullandı.
Aynalıkavak Sözleşmesi (1779)
- Şahin Giray Rus desteğiyle Kırım Hanı olunca Kırım’da iç karışıklık çıktı. Şahin Giray’ın isteği üzerine Rusya Kırım’ı işgal etti. Kırım halkı Osmanlı’yı yardıma çağırdı. Fransa’nın araya girmesiyle sorun diplomatik yolla çözümlendi. Buna göre, Rusya askerlerini Kırım’dan çekecek, Osmanlı ise Şahin Giray’ın hanlığını tanıyacaktı. Böylece Rusya, Kırım’ı almaya yönelik ikinci bir adım attı.
8) Osmanlı – Rus ve Avusturya Savaşı:
Nedenleri:
- Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi.
- Avusturya’nın Belgrat’ı almak istemesi.
- Rusya ile Avusturya’nın, İstanbul merkezli bir Bizans Devleti kurmak üzere anlaşması.
Osmanlı ağır kayıplara uğradı. Rusya Özi Kalesi’ni, Avusturya Belgrat’ı işgal etti. Durumun kritik olduğu bir sırada Fransız İhtilali çıktı ve çok-uluslu bir devlet olan Avusturya üzerinde etkili oldu. Ülke bütünlüğü tehlikeye giren Avusturya barış istedi.
Ziştovi Antlaşması (1791)
- Avusturya, işgal ettiği yerleri geri verecek ve Rusya’ya yardım etmeyecekti.
Sonuç:
- Osmanlı – Avusturya savaşları ve Avusturya – Rus işbirliği sona erdi.
- Rusya’nın yayılmacı siyaseti daha sonra Osmanlı ile Avusturya’yı birbirine yakınlaştırdı.
Osmanlı’nın karşısında yalnız kalan Rusya da barış teklif etti. Rusya’nın teklifi kabul edildi:
Yaş Antlaşması (1792)
- Kırım ve Özi Kalesi Rusya’ya bırakıldı. Rus ticaret gemilerinin boğazlardan geçişi kabul edildi.
Sonuç:
- Halkı tamamen Müslüman olan bir ülke ilk kez kesin olarak hristiyan bir devlete bırakıldı.
- Yenilgiler ve toprak kayıpları, III. Selim’i, Nizam-ı Cedit yeniliklerini yapmaya yöneltti.
9) Fransa’nın Mısır’ı İşgali (1798):
- Osmanlı Fransa’yı dost bir ülke olarak görüyordu. Buna rağmen Fransa Mısır’ı işgal etti ve Osmanlı ülkesinde yaşayan Rumlara ve Araplara ulusçuluk düşüncesini aşılamaya çalıştı.
Amacı:
- Akdeniz’i bütünüyle kendi kontrolüne almak,
- İngiltere’nin Uzakdoğu’daki çıkarlarını önlemek,
- Sömürgelere giden yolları kontrol etmek ve
- Mısır’ın zenginliklerinden yararlanmaktı.
Mısır’ın işgalini çıkarlarına aykırı bulan İngiltere ve Rusya Osmanlı’yı desteklediler. Nizam-ı Cedit kuvvetleri de başarılı oldu. Fransa, El- Ariş Sözleşmesi‘ni imzalayarak Mısır’dan çekildi (1801).
Sonuç: Fransa hedefine ulaşamadı. İngiltere, çıkarlarını tehdit eden bir faktörü önledi. Yardıma gelen Rusya Ege Adaları’ndan çıkmak istemedi.
GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI
- Pasarofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı aydınının batıya bakışı değişti.
- Batı’nın askeri ve teknik üstünlüğü kabul edildi.
- İlk batılılaşma hareketi başlatıldı. Askeri ve teknik alanda Batı tarzı yenilikler yapıldı.
- Yeniliklerde ilk kez batılı uzmanlardan yararlanıldı.
- Islahat hareketleri, padişah ve devlet adamlarının öncülüğünde yürütüldü.
- Bir önceki yüzyıla göre daha köklü yenilikler yapıldı. Fakat, isyanlarla kesintiye uğradı.
- Yeniliklerin sonuçsuz kalmasında ulemanın yeniliklere cephe alması da etkili oldu.
- Matbaanın kullanımı yaygınlaştı; fakat, dini eserler matbaada basılmadı.
- Teknik okullarda kültürel canlanma artarken medrese eğitimi geriledi.
- Mimaride Avrupa’nın etkisi arttı. Klasik mimari dönemi kapandı.
- Mimari gerilerken, resim ve musikiye ilgi arttı.
Lale Devri (1718-1730):
III. Ahmet ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa öncülüğünde ilk batılılaşma hareketi başlatıldı.
- Elçilik: Batı’daki gelişmeleri yakından takip etmek üzere Fransa’ya ilk sürekli elçi gönderildi.
- Matbaa: İbrahim Müteferrika ilk teknik yenilik olan matbaayı Hattatlık yaygın bir meslek olduğu için, Şeyhülislam, hattatların tepkisini önlemek üzere, dini eserlerin matbaada basılmasını yasakladı. İlk matbu eserler olarak Vankulu Lügati ve Naima Tarihi basıldı.
- Bilim: Tercüme Heyeti oluşturularak, Arapça ve Farsça’dan bazı klasikler Osmanlıca’ya çevrildi. Nadide eserlerin yurt dışına satışı yasaklandı.
- İtfaiye: Yeniçeriler arasından, Tulumbacı Ocağı adı verilen ilk itfaiye örgütü
- Atölyeler: İstanbul ve Yalova’da kağıt, çini ve kumaş atölyeleri açıldı.
- Çiçek: Lale çiçeğinin yetiştirilmesine büyük önem verildi. Çiçek aşısı uygulandı.
- Mimari: Birçok eğlence yeri, saray ve köşk yapıldı. Mimaride Avrupa Barok tarzı uygulandı.
Not: Islahatlar Patrona Halil İsyanı ile sona erdi.
I.Mahmut Dönemi (1730-1754):
Humbaracı Ahmet Paşa (Kont de Boneval) öncülüğünde askeri alanda yenilikler yapıldı.
- Batı tarzı ilk askeri yenilik Humbaracı Ocağı’nda uygulandı.
- Askeri yeniliklerde ilk kez batılı uzmanlardan yararlanıldı.
- Batı tarzı ilk teknik okul olan Hendesehane açıldı.
- Halk kütüphaneleri Avrupa’dan kağıt ithal edildi.
III.Mustafa Dönemi (1757-1774):
Koca Ragıp Paşa ve Baron de Tote öncülüğünde orduda bazı ıslahatlar yapıldı.
- Deniz Mühendishanesi‘nin (Mühendishane-i Bahri-i Hümayun) kuruluş çalışmaları başlatıldı.
- Sürat Topçuları Ocağı
- İç borçlanma esasına dayanan Esham Tahvilleri sistemi uygulandı.
I.Abdülhamid Dönemi (1774-1789):
Islahatlara Cezayirli Hasan Paşa öncülük yaptı.
- İlk çağdaş eğitim kurumu olan Mühendishane-i Bahrî-i Hümayun’un kuruluşu tamamlandı.
III.Selim Dönemi (1789-1808):
Yapılması düşünülen yeniliklerin sağlam bir temele dayanması için bir danışma meclisi kuruldu. Aydın ve devlet adamları tarafından çok sayıda rapor (layiha) hazırlandı. Bu raporlar doğrultusunda Nizam-ı Cedit Yenilikleriyapıldı.
- Tamamen yeni ve Batı tarzı bir ordu olan Nizam-ı Cedit Ordusu
- Nizam-ı Cedit’in masraflarını karşılamak üzere İrad-ı Cedit Hazinesi
- Hendesehane geliştirilerek Mühendishane-i Berrî-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) açıldı.
- Sürekli elçilikler yaygınlaştırıldı.
- Matbaa, Devlet Matbaası haline getirildi.
- Askeri okullarda yabancı dil eğitimi başlatıldı.
- Kapitülasyonların olumsuz etkisini kırmak üzere yerli kumaşın kullanımı teşvik edildi.
- Yeniçerilerin çıkarlarının zedelenmesi, Nizam-ı Cedit kıyafetlerinin tepki çekmesi, İrad-ı Cedit vergilerinin huzursuzluk yaratması ve ilmiyye sınıfının desteğinin sağlanamaması Kabakçı Mustafa İsyanı’na yol açtı. Islahatlar kesintiye uğradı.