Sözcükte Yapı
1) Kök
a) İsim Kök
b) Fiil Kök
c) Sesteş Kök
d) Ortak Kök
e) Yansıma Kök
2) Ek
a) Yapım Ekleri
b) Çekim Ekleri
3) Gövde
a) İsim Gövdeleri
b) Fiil Gövdeleri
4) Yapısına Göre Sözcükler
a) Basit Sözcükler
b) Türemiş Sözcükler
c) Birleşik Sözcükler
KÖK Nedir?
Bir dilin parçalanamayan ve anlam taşıyan en küçük söz birimine kök denir.
Yukarıda da belirtiğimiz gibi “Gözlükçü” kelimesinin anlamlı en küçük parçası “Göz” olduğundan kök olarak bu sözcüğü almaktayız.
→ Kök, bir sözcüğün başında bulunur.
→ Birkaç istisna dışında (ben-bana /sen -sana) dışında kökler ek alırken yapısal değişikliğe uğramaz.
→ Kök, sözcükle anlamsal ilişki taşımalıdır. (Zamansız sözcüğünün kökü “zam” değil, zamandır.)
→ Kökler “isim, fiil, sesteş, ortak ve yansıma” olmak üzere beşe ayrılır.
- a) İsim Kökü
Her türlü canlı ya da cansız varlığı, kavramı ve duyguyu kök halinde karşılayan köklerdir.
→ Cümle içinde “isim, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem” gibi görevlerde kullanılabilir.
→ Bu kökler “-mek/-mak” mastar eklerini almazlar.
Örnekler
- Kan, masa, defter, sol, bulut, ip, göz, ayak
- b) Fiil Kökü
İş, oluş, hareket bildiren köklerdir.
Örnekler
- Bil-mek, al-mak, del-mek, düş-mek, iç-, ol-, say-, sön-…
İpucu: Bir sözcüğün isim ya da fiil kökü olduğunu mastar ekiyle anlayabiliriz. Eğer köke “-mek / -mak” mastar ekini getirebiliyorsak fiil, getiremiyorsak isim köktür.
- c) Sesteş (Eş Sesli) Kök
Yazılışları aynı ama anlamları ve görevleri farklı olan sözcükler eş sesli olarak tanımlanmaktadır.
→ Sesteş kökler, isim ve fiil kökü olabilir. Bu köklerin isim ya da fiil olup olmamaları ancak cümleye göre değişebilmektedir.
→ Aynı anda hem isim hem de fiil kök olamazlar.
→ Sesteş kökler arasında herhangi bir anlam bağlantısı yoktur.
Örnekler
- Kazada kırılan tek kemik diz(Burada kırılan şey insan dizi olduğundan isim köktür.)
- Ali boncukları masaya diz(Burada “Dizmek” eylemi olduğundan fiil köktür.)
- Savaş bittiğinde mevsim yazdı. (İ.K.)
- Cebinden defterini çıkarıp notunu yazdı. (F.K.)
- d) Ortak Kök
Kendi aralarında bir anlam ilişkisi bulunan ve ortak bir şekilde cümleye göre hem isim hem de fiil kökü olarak kullanılan sözcüklere ortak kök denir.
→ Ortak kökler, birbiriyle anlam ilişkisi taşımaktadır.
Örnekler
- Tüm sınıfı tek başına boyadı. (F.K.)
- Hızlıca fırçayı boyaya daldırdı. (İ.K.)
- Yaptığı yemeklerin tadını unutamıyorum. (İ.K.)
- Ünlü aşçıların yaptıkları yemekleri tadıyordu. (F.K.)
- boya / boya-
- güven/güven-
- eski / eski-
- yarış/yarış-
- e) Yansıma Kök
Doğada bazı canlı ya da cansız varlıkların çıkardıkları seslerin taklidi yoluyla oluşmuş olan sözcüklere “Yansıma kök” denir.
→ Yansıma sözcükler isim kökü olarak kabul görür.
Örnekler
- cız, çat, fıs, güm, pat, şar, vız…
2) EKLER
Tek başlarına anlamları olmayıp ancak kelime kök ve gövdelerine gelerek onlara cümle içinde değişik görevler yükleyen ya da onlardan yeni sözcükler türeten seslere “ek” denir.
→ Ekler “çekim ekleri ve yapım ekleri” olmak üzere ikiye ayrılır.
→ Türkçede bir kök ya da gövdeye ek gelirken öncelik yapım ekindedir. Yapım eklerinin ardından çekim eki gelebilir ancak çekim eklerinden sonra yapım ekleri gelemez.
→ Çekim eklerinden sonra yapım ekinin gelmemesiyle ilgili istisnalar vardır: Anne-m-siz, Bir-lik-te-lik-leri
→ Türkçede ekler birleşerek yeni bir ek meydana getirebilirler. (Örneğin -me olumsuz eki + -den ayrılma eki = meden: zarf fiil eki)
→ Yalnız soru eki “mı” ayrı yazılır ancak onun dışındaki tüm ekler geldiği kelimeye bitişik yazılır.
- a) Yapım Ekleri
Yapım eki, geldikleri kök, gövde ya da sözcüklerin anlatım gücünü geliştiren ve onlara farklı anlamlar kazandıran eklere denir.
→ Yapım ekleri sözcüğün anlamını, yapısını ve türünü değiştiren eklerdir.
→ Yapım ekleri geldikleri kökü gövdeye dönüştürür.
→ Yapım ekleri dörde ayrılır.
a.1) İsimden İsim Yapan Ekler
- lik:şekerlik, öğretmenlik, yıllık, kalemlik
- li:şehirli, kültürlü, dertli
- siz:huysuz, susuz, işsiz, ütüsüz
- cil:bencil, evcil, otçul
- cık:kitapçık, maymuncuk
- daş:vatandaş, yoldaş, sırdaş
- inci: ikinci, yüzüncü
- msı:acımsı, ekşimsi
- sal:duygusal, bitkisel, evrensel, geleneksel
- tı:fısıltı, gürültü, parıltı
- cı:gözcü, sözcü, sütçü, yolcu
a.2) Fiilden İsim Yapan Ekler
- -(e)r:gider, okur
- -k, ık:batık, yıkık, açık
- -ak:yatak, kaçak, durak
- -ga:bilge, süpürge, dalga
- -gan:çalışkan, unutkan, kaygan, sürüngen
- -gıç:bilgiç, dalgıç, başlangıç
- -ın / -in:yığın, dizin, tütün, ekin, gelin
- -maca:bulmaca, kesmece
- -sel:görsel, uysal, işitsel
- -anak:gelenek, görenek, seçenek, tutanak
- -ış:dikiş, yürüyüş
- -ıt:geçit, yakıt, konut
- -ma: dondurma, danışma
- -mak:çakmak, ekmek
- -tı:belirti, kızartı, kaşıntı, morartı
- -im:seçim, üretim, bölüm, çözüm, verim
- -gi:vergi, sevgi, görgü, bilgi
- -gın:dalgın, kızgın, bilgin, solgun
- -ı / -i:yazı, doğu, batı, gezi, ölü
- -ıcı / -ici:yırtıcı, satıcı, yapıcı, tutucu
- -ca:düşünce, eğlence
- -ınç:gülünç, basınç, korkunç
- -ıntı:esinti, çıkıntı, döküntü
a.3) İsimden Fiil Yapan Ekler
- -le:başla-, izle-, yolla, patla-
- –imse:özümse- ,küçümse-, azımsa-
- -l:doğrul-, sivril-, incel, kısal-, küçül-
- -a:kana-, yaşa-, türe-, boşa–, yaşa- oyna-
- -da:fısılda-, horulda-, gürülde–
- -at:yönet-, gözet–
- -kır:fışkır-, haykır–
- -lan:evlen–, hastalan- , güçlen-
- -laş:şakalaş-, dertleş-, çocuklaş–, iyileş-
- -(a)r:morar-, karar-, yaşar–
- -se:önemse-, garipse–, susa
a.4) Fiilden Fiil Yapan Ekler
- -t:yürüt-, anlat-, ağlat-, ürküt-, uyut-
- -(a)r:kopar-, uçur-, düşür–, içir-, kaçır-
- -dır:yazdır-, açtır-, bıktır-, sordur-, gezdir-, durdur-,
- -(ı)l:atıl-, yazıl-, çözül-, sorul-, çekil-, tutul-
- -(ı)n:görül-, yıkan-,sevin-, alın–
- -ele:kovala-, itele-, eşele-,
- -msa:anımsa-, gülümse-
- b) Çekim Ekleri
Yeni sözcükler türetmeyen ancak sözcükler arasında ilgiler kuran ve sözcüklerin değişik görevlerde kullanılmasını sağlayan eklere “Çekim ekleri” denir.
→ Eklendikleri sözcüklere yeni bir anlam kazandırmaz.
→ Çekim ekleri; isim çekim ekleri ve fiil çekim ekleri olarak ikiye ayrılır.
b.1) İsim Çekim Ekleri
İsim soylu sözcüklere gelerek onların cümledeki görevini ve çeşitli durumunu belirten eklerdir. İsim çekim ekleri dörde ayrılır:
b.1.1) Durum (Hal) Ekleri
İsim ve isim soylu sözcüklere gelerek başka kelimelerle ilişki kurmalarını ve cümle içinde farklı görevler almalarını sağlayan eklerdir. Daha fazla bilgi için “İsmin Hal Ekleri” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Bu ekleri kendi içlerinde dört farklı başlıkta inceleyebiliriz:
Belirtme (Yükleme) Hal Eki (-i, -ı, -u, -ü): İsmi fiile bağlayan ve bu ismi fiilin nesnesi yapan eklerdir.
- Tüm yıl boyunca tarlayıkazdılar. (Neyi kazdılar?)
Yönelme (Yaklaşma) Hal Eki (-e, -a): Fiillerin yerini gösteren eklerdir. İsme dolaylı tümleç görevi katar.
- Tüm hafta çalışınca tatile (Nereye gitti?)
Bulunma Hal Eki (-de, -da): Eylemlerin gerçekleştiği yeri gösteren eklerdir.
- Güneş gözlüğümü arabada (Nerede unuttum?)
Ayrılma Hal Eki (-den, -dan): Eklendiği ada eylemin kendisinden uzaklaştığını, ayrıldığını gösteren eklerdir.
- Uzaklardandavul sesleri geliyordu. (Nereden geliyordu?)
b.1.2) İyelik Ekleri
Eklendikleri isim soylu sözcüklerin kime ait olduğunu yani varlıkların sahiplerini gösteren eklerdir. İyelik eklerini şu tabloyla özetleyebiliriz:
Ben ⇒ 1.tekil şahıs iyelik eki → -ım, -im, -um, -üm (Kalem-im)
Sen ⇒ 2.tekil şahıs iyelik eki → -ın, -in, -un, -ün (Kalem-in)
O ⇒ 3.tekil şahıs iyelik eki → -ı, -i, -u, -ü (Kalem-i)
Biz ⇒ 1.çoğul şahıs iyelik eki → -mız, -miz, -muz, -müz (Kalem-i-miz)
Siz ⇒ 1.çoğul şahıs iyelik eki → -nız, -niz, -nuz, -nüz (Kalem-i-niz)
Onlar ⇒ 1.çoğul şahıs iyelik eki → -ları, -leri (Kalem-leri)
b.1.3) Çokluk (Çoğul) Eki
Türkçede isimlere gelerek onların birden fazla olduğunu gösteren eklerdir. Çokluk eki “-ler, -lar“dır.
- Öğrenciler, evler, arabalar, ağaçlar, kediler, masalar…
- Bu gece yıldızlarıseyretmek bana hüzün veriyor.
b.1.4) Eşitlik Eki
Bu ekler ismi eyleme bağlayarak fiilin şartlarını gösterirler. Eşitlik, benzerlik, karşılaştırma gibi özellikleri bulunur.
- Aptalcaişler yapmaya devam ediyordu.
- Maaşlarımızın artması insancayaşamamız için gerekliydi.
b.1.5) Vasıta Eki
Vasıta ekini alan isim eylemdeki belirten olayda bir aracı olarak kullanıldığını ya da bir birliktelik taşıdıklarını gösterir. “-la, -le” vasıta ekleri “ile” edatından ekleşmiştir.
- Ayakla, elle, hisleriyle, kalemle, silgiyle…
b.2) Fiil Çekim Ekleri
Fiil kök ve gövdeleri de cümle içinde kullanılabilmeleri için bir çekim ekine ihtiyaç duymaktadır. Fiillere gelen çekim ekleri ise kip ve şahıs ekleri olmak üzere iki çeşittir.
b.2.1) Kip Ekleri (Şekil ve Zaman Ekleri)
Bu ekler fiillerde ortaya konulan eylemin, hareketin, iş ve oluşun ne zaman ve ne şekilde gerçekleştiğini ortaya koyar. Bu ekler de bildirme ve tasarlama kipleri olmak üzere iki şekildedir:
Bildirme Kipleri: Gerçekleşen eylemin ne zaman yapıldığını ya da yapılacağını beş farklı zamanda göstermektedir.
Görülen Geçmiş Zaman Eki (-di, -dı, -du, -dü): gel-di, bak-tı, yürü-dü
Duyulan Geçmiş Zaman Eki (-miş, -mış, -muş, -müş): gel-miş, bak-mış, yürü-müş
Geniş Zaman Eki (-r, ar-, -er): gel-i-r, bak-ar, yürü-r
Şimdiki Zaman Eki (-yor): gel-i-yor, bak-ı-yor, yürü-yor
Gelecek Zaman Eki (-ecek, -acak): gel-ecek, bak-acak, yürü-y-ecek
Tasarlama Kipleri: Adın da anlaşılabileceği gibi eylemin henüz gerçekleşmediği ancak tasarlandığı bildirmektedir.
Şart Kip Eki (-se, -sa): gel-se, bak-sa, yürü-se
İstek Kip Eki (-e, -a): gel-e, bak-a, yürü-y-e
Gereklilik Kip Eki (-meli, -malı): gel-meli, bak-malı, yürü-meli
Emip Kip Eki (-sın, -sin, -sun, -sün): gel-sin, bak-sın, yürü-sün
b.2.2) Şahıs Ekleri
Fiillerde belirtilen eylemlerin kimler tarafından yapıldığını gösteren eklerdir. Türkçedeki şahıs ekleri altı başlıkta gösterilmektedir.
1.tekil şahıs eki → -ım, -im, -um, -üm ⇒ geldi-m, yürüdü-m
2.tekil şahıs eki → -ın, -in, -un, -ün ⇒ geldi-n, yürüdü-n
3.tekil şahıs eki → (ek yok) ⇒ geldi, yürüdü
1.çoğul şahıs eki → -Iz, -Uz, -k ⇒ geldi-k, yürüdü-k
2.çoğul şahıs eki → -nız, -niz, -nuz, -nüz ⇒ geldi-niz, yürüdü-nüz
3.çoğul şahıs eki → -lar, -ler ⇒ geldi-ler, yürüdü-ler
3) GÖVDE Nedir?
Bir sözcüğün en az bir yapım eki almış haline gövde denir.
→ Yapım eki almış sözcükler yani gövdeler aynı zamanda türemiş sözcükler olarak da değerlendirilmektedir.
→ Bir sözcük birden fazla yapım eki alabildiğinden ilk yapım eki köke, sonraki yapım eki ise gövdeye gelir.
→ Gövdeler; isim gövdesi ve fiil gövdesi olarak ikiye ayrılır.
- İsim Gövdesi: Göz-lük, simit-çi, kalem-lik
- Fiil Gövdesi: Gez-dir, kız-dır-, böl-üş-
Dikkat! Bazı kelimeler kök gibi düşünülse de aslında gövdedir. Örneğin “mutlu” kök gibi görünse de “mut” sözcüğünden geldiğinden gövdedir. Aynı şekilde “özle-mek” de “öz” kökünden gelir ve gövdedir.
4) YAPISINA GÖRE SÖZCÜKLER
Yapılarına göre sözcükler “basit kelimeler, türemiş kelimeler ve birleşik kelimeler” olarak üçe ayrılır.
- a) Basit Sözcükler
Yapım eki almamış ve kök halinde bulunan kelimelere basit sözcükler denir. Bu sözcükler çekim eklerini alabilir.
- Kalem, masa, şarkı, evdeyiz, geliyor…
- b) Türemiş Sözcükler
Bir sözcüğün en az bir yapım eki almış yeni haline türemiş sözcük denir. Türemiş sözcüklerde en az bir yapım eki vardır ve bu sözcüklere aynı zamanda gövde denir.
- Uçak, silgi, yarıladı, oyunlaştırdı, imkansız, kumsal, Türkçe
- c) Birleşik Sözcükler
Birden fazla sözcüğün bir kavramı karşılamak üzere bir araya gelerek kaynaşmasıyla oluşan kelimelere birleşik sözcükler denir.
- Biçerdöver, bilgisayar, birkaç
→ Birleşik sözcükleri “birleşik isimler, birleşik sıfatlar, birleşik fiiller” olmak üzere üç başlıkta ele alırız:
c.1) Birleşik İsimler
⇒ İki isim soylu sözcüğün bir araya gelmesi: yeryüzü (yer ve yüz isimdir), kartopu (kar ve top isimdir)
⇒ Sıfat ve isim soylu sözcüklerin bir araya gelmesi: büyükbaba (büyük sıfat, baba ise isimdir), sonbahar (son sıfat, bahar isimdir)
⇒ İsim ve fiillerin bir araya gelmesi: mirasyedi (miras isim, yemek ise fiildir), bilgisayar (bilgi isim, saymak ise fiildir)
⇒ İki fiil soylu sözcüğün bir araya gelmesi: biçerdöver (biçmek ve dövmek fiildir), kapkaç (kapmak ve kaçmak fiildir)
⇒ İsim ve fiilimsilerin bir araya gelmesi: karıncayiyen (karınca isim, yiyen sıfat)
⇒ Yansıma sözcüklerin bir araya gelmesi: gırgır, patpat
c.2) Birleşik Sıfatlar
⇒ Anlamca ve biçimce kaynaşmış birleşik sıfatlar:
- Vatansever insanlar, birkaç kitap, kahverengi kupa
⇒ Kurallı birleşik sıfat:
Sıfat tamlamalarının sonuna “-lı, -li, -lık, lik, -sız” eki getirilerek yapılır:
- Kırmızı başlıklı kız, geniş caddeli sokaklar, üç asırlık hikaye, beş parasız adam
Sıfat tamlamasında sıfatla isim yer değiştirilip isme iyelik eki (-ı, -i, -sı, -si) getirilerek birleşik sıfat yapılabilir:
- Kanadı kırık kuş (kırık kanat), diksiyonu güzel insan (güzel diksiyon), ekranı kırık telefon (kırık ekran)
c.3) Birleşik Fiiller
Birden fazla sözcüğün bir araya gelerek kalıplaşmasıyla oluşan sözcüklerdir. Birleşik fiiller oluşum şekillerine göre üç başlıkta incelenir:
⇒ Yardımcı Fiille Yapılan Birleşik Fiiller: Bir isimle birlikte başta “et-, ol-” olmak üzere “bul-, buyur-, eyle-, kıl-, yap-, ver-” gibi yardımcı fiillerin birleşmesiyle oluşan birleşik fiillerdir.
- Mahallede zor durumda olanlara yardım ederdi.
- Maçta tek şutumuz gol olmuştu.
- Allah rahmet eylesin.
- Kararlı biri olması sözünü etkili kılıyordu.
⇒ Kurallı Birleşik Fiiller: Belli bir kurala göre yardımcı fiiller, fiil unsuruna getirilir ve kendi anlamlarından uzaklaşarak fiile “yeterlik, tezlik, yaklaşma, sürerlik” gibi anlamlar katar.
Yeterlilik Fiilleri: Cümleye olasılık, rica ve gücü yetme anlamları katar. (Fiil + ebilmek)
- Camı biraz açabilir misiniz?
- Böyle çalışırsam sınıfı geçebil
Tezlik Fiilleri: Cümleye genellikle bir “acelecilik, çabukluk” anlamı katmaktadır. (Fiil + evermek)
- Giderken bu paketi de teyzene bırakıver.
- Sürekli oturuyorsun, biraz kımıldayıver.
Süreklilik Fiilleri (Sürerlilik Fiili): Cümleye bir zamandan beri yapılan işteki devamlılığı anlamı katan birleşik fiillerdir. (Fiil + edurmak/ekalmak/egelmek)
- Sen başlayadur, ben işimi halletmeye çalışayım.
- Kapımız sana açık, istediğin zaman çıkagel.
Yaklaşma Fiilleri: cümleye gerçekleşmeye çok az kalmış anlamını katar. (Fiil + eyazmak)
- Merdivenlerden çıkarken birden düşeyazdım.
- Kış günü sokakta yürümekten donayazdım.
⇒ Anlamca Birleşik Fiiller: İsimlerin çoğunlukla anlamlarını kaybederek bir esas fiil ile kalıplaşması yoluyla ortaya çıkmış eylemlerdir.
- Son zamanlardaki tavrıyla gözden düştü.
- Ailesinin ve öğretmeninin onca sözüne kulak asmadı.
Türkçede sözcüklerin yapısı incelendiğinde bazılarının yapım eki almadan (kitap, kitaplar); bazılarının yapım eki alarak (kitapçı, kitaplık) kullanıldığını; bazılarının ise iki sözcüğün bir araya gelmesiyle (kitabevi, kitapsever) oluştuğunu görüyoruz. Buna göre, Türkçede sözcükler, yapı bakımından üçe ayrılır:
1. Basit Sözcük
Hiçbir yapım eki almamış sözcüktür. Basit sözcükler çekim eki alabilir.
Bahçede pembe güller açmış.
Bu cümlede tüm sözcükler yapıca basittir. Çünkü sözcüklerin hiçbiri yapım eki almamıştır. Cümlede ek alan sözcükler ise çekim eki almıştır. “Bahçe” sözcüğü bulunma durumu eki (-de), “gül” sözcüğü çoğul eki (-ler), “aç-” eylemi ise miş’li geçmiş zaman kipi eki (-miş) almıştır.
2. Türemiş Sözcük
En az bir yapım eki almış sözcüktür. Türemiş sözcükler çekim eki de alabilir.
Yaşamda zorluklarla karşılaşılır.
Bu cümlede bütün sözcükler türemiştir; çünkü her sözcük en az bir yapım eki almıştır.
yaşamda yaş: isim kökü -a: isimden fiil yapım eki -m: fiilden isim yapım eki -da: bulunma durumu eki zorluklarla zor: isim kökü -luk: isimden isim yapım eki -lar: çoğul eki -la: vasıta eki karşılaşılır karşı: isim kökü -laş: isimden fiil yapım eki -ıl: fiilden fiil yapım eki -ır: geniş zaman kip ekiNot: Bazı sözcüklerdeki yapım ekleri zor fark edilir, bu sözcüklere dikkat etmek gerekir.
ılık > ılı – k fiilden isim yapım eki ışık > ışı – k fiilden isim yapım eki batı > bat – ı fiilden isim yapım eki doğu > doğ – u fiilden isim yapım eki uyku > uy(u) – ku fiilden isim yapım eki oynuyor > oy(u)n – (a)u – yor fiilden isim yapım eki yaşıyor > yaş (a) – ı – yor isimden fiil yapım eki ilerliyor > iler (i) – (le) li – yor isimden fiil yapım eki kıvrım > kıvır – (ı) m fiilden isim yapım eki3. Bileşik Sözcük
İki sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu yeni sözcüklerdir. Bileşik sözcükleri, uzun ve ayrıntılı bir konu olduğu için türlerine göre sınıflandırarak anlatmayı tercih edeceğiz.
A. Bileşik İsim
İki sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu sözcüklerdir. Bileşik isimler şu şekillerde oluşur:
İsim soylu sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşur. (isim + isim)
aslanağzı, gökyüzü, hanımeli…
Sıfatların isim soylu sözcüklerle bir araya gelmesiyle oluşur. (sıfat + isim)
anayasa, Eskişehir, Kocatepe…
İsim soylu sözcüklerle fiillerin bir araya gelmesiyle oluşur. (isim + fiil)
varyemez, mirasyedi, imambayıldı…
Fiil soylu sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşur. (fiil + fiil)
vurdumduymaz, biçerdöver, gelgit…
İsim soylu sözcüklerle fiilimsilerin bir araya gelmesiyle oluşur. (isim + fiilimsi)
gökdelen, cankurtaran, kardelen…
(fiilimsi + isim)
bilirkişi, yanardağ, atardamar
Yansıma sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşur. (yansıma + yansıma)
çıtçıt, gırgır, şakşak…
B. Bileşik Sıfat
İki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan, sıfat görevinde kullanılan sözcüklerdir. İki sözcüğün bir araya gelerek tek bir kavramı karşılamasıyla oluşan sıfatlara, “anlamca kaynaşmış bileşik sıfat” denir.
Gün geçtikçe vurdumduymaz bir toplum oluyoruz. Toplumda boşboğaz insanlar sevilmez. Annesi ona kahverengi bir kazak almış. Sana birkaç soru soracağım. O, hiçbir zaman yalan konuşmazdı.Biçimsel olarak ayrı yazılmalarına karşın belli bir kurala bağlı olarak oluşan sıfatlara “kurallı bileşik sıfat” denir. Bunlar aşağıdaki şekillerde oluşturulur:
Sıfat ve takısız ad tamlamalarına “-lı, -li, -lık, -lik, -sız, -siz” eki getirilerek bileşik sıfat (sıfat grubu) yapılır.
kırmızı şapka – lı kız iyi huy – lu çocuk taş duvar – lı bahçe kurşun kubbe – li camii üç asır – lık çınar on yıl – lık çalışma beş para – sız insan bahçe – si büyük konak kapı – sı açık ev kalp – i temiz insanlar saç – ı uzun çocukSıfat tamlamalarında sıfatla isim yer değiştirilip isme iyelik eki (-i, -i, -sı, -si) getirilerek bileşik sıfat (sıfat grubu) yapılır.
bahçe – si büyük konak (büyük bahçe) kapı – sı açık ev (açık kapı) kalp – i temiz insanlar (temiz kalp) saç – ı uzun çocuk (uzun saç) orman -ı güzel köy (güzel orman)C. Bileşik Fiil
Birden fazla sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu fiillerdir. Bileşik fiiller oluşturulma biçimlerine göre üçe ayrılır:
1. Yardımcı Fiille Yapılan Bileşik Fiil
İsim soylu bir sözcüğün yardımcı bir fiille (olmak, etmek, eylemek, kılmak, buyurmak) bir araya gelerek oluşturduğu bileşik fiildir. Günümüzde daha çok, “etmek” ve “olmak” yardımcı fiilleri kullanılmaktadır.
Soğuklardan hasta oldu. (hasta + olmak) Tanıştığımıza memnun oldum. (memnun + olmak) Onlar bize yardım etti. (yardım + etmek) Bu olay hepimizi mutlu etti. (mutlu + etmek) Hastamız iki günde iyi oldu. (iyi + olmak)Not: Bazı yabancı asıllı sözcüklerle bu tür bileşik fiil yapıldığında ses düşmesi veya ses türemesi görülür. Bu bileşik fiiller bitişik yazılır.
emir etmek > emretmek (ses düşmesi) kayıp olmak > kaybolmak (ses düşmesi) sabır etmek > sabretmek (ses düşmesi) his etmek > hissetmek (ses türemesi) af etmek > affetmek (ses türemesi) ret etmek > reddetmek (ses türemesi)Not: Bazı bileşik fiiller oluşturulurken hiçbir ses olayı meydana gelmez. Bu fiilleri oluşturan sözcükler arasında ulama olduğu için bitişik gibi okunur. Ancak yazımda ayrı yazılır.
terk etmek park etmek fark etmek ayırt etmekNot: Bazı durumlarda “olmak” ve “etmek” yardımcı fiil değil, asıl fiil olarak kullanılır.
Bu arsa ne kadar eder? Henüz akşam olmadı. Sokakta kavga olmuş.2. Kurallı Bileşik Fiil
İki fiilin belli kurallarla bir araya gelmesiyle oluşur. Bu fiillerden birisi kalıplaşmış şekilde kullanılır. Kurallı bileşik fiiller oluşturulma biçimlerine göre dörde ayrılır:
a. Yeterlik Fiili (fiil + ebilmek)
Cümleye bir işi yapabilme, bir işi yapmaya gücü yetme anlamı katar.
Sen, bu valizi tek başına yukarı çıkarabilirsin. Bu soruyu rahatlıkla çözebilirim.Not: Yeterlik fiilinin olumsuzunda “ebilmek” kalıbının “-bil-” bölümü düşer.
yazabilmek > yazamamak (yazabilmemek değil) Çocuk çantayı zorla taşıyabildi. Çocuk çantayı taşıyamadı. Çocuk çantayı taşımadı.Bu cümlelerden birincisinde “taşıyabildi” eylemi yeterlik fiilinin olumlu kullanımıdır. İkinci cümledeki “taşıyamadı” fiili, yeterlik fiilinin olumsuz kullanımıdır. Üçüncü cümledeki “taşımadı” fiili ise “taşımak” fiilinin olumsuz kullanımıdır ve bileşik fiil değildir.
Not: Yeterlik fiilinin bazı kullanımları, yeterlilik değil olasılık anlamı taşır. Olasılık anlamının olumsuz kullanımında da “bilmek” fiilinin düşmediği görülür.
Onlar, yarın Ankara’ya gidebilir. Onlar, yarın Ankara’ya gitmeyebilir.b. Tezlik Eylemi (fiil + ivermek)
Cümlede bildirilen fiilin acele, çabuk bir biçimde gerçekleştiğini ifade eder.
Bir gün içinde bütün işleri bitiriverdi. Yarına kadar bu ödevleri de yazıver. Dün gece elektrikler kesiliverdi. Çocuklar bugün de oynamayıversin.Not: Tezlik fiilinin olumsuzu iki şekilde yazılabilir.
Onun hatalarını bazen görmeyiver. Onun hatalarını bazen görüverme.c. Sürerlik Fiili (fiil + ekalmak, edurmak, egelmek)
Cümlede bildirilen fiilin devamlı bir şekilde yapılmakta olduğunu ifade eder.
Bu alışkanlıkları bu yaşına kadar süregeldi. Siz evde bekleyedurun, birazdan çıkarız. Küçük çocuk, ablasının arkasından bakakaldı.d. Yaklaşma Fiili (fiil + eyazmak)
Cümlede bildirilen fiilin gerçekleşmeye yaklaştığını ama gerçekleşmediğini ifade eder. Yani cümleye “az kalsın”, “neredeyse” anlamı katar. Yaklaşma bileşik fiili günümüz Türkçesinde sık kullanılmamaktadır.
Elimdeki vazo, balkondan düşeyazdı. Geçen haftaki kazada bütün ailesi öleyazdı.3. Anlamca Kaynaşmış Bileşik Fiil
Bir veya birden fazla ismin bir fiille bir araya gelmesiyle oluşan bileşik fiildir. Bu bileşik fiillerde bulunan fiiller gerçek anlamından uzaklaşır, diğer sözcüklerle kaynaşarak yeni bir fiili karşılar.
Arkadaşım öğretmenden söz istedi.
Bu cümlede “istemek” fiili tek başına bir eylemi karşılamamaktadır. Yanındaki “söz” sözcüğüyle birlikte anlamca kaynaşıp “konuşmak için izin almak” anlamında bir fiili karşılamaktadır. Bu yüzden bu cümledeki fiil “söz istemek” fiilidir.
Bu öğrenciler iyice gözden düştü. Bu işlere kafa yormalısın. Öğrenciler anlatılanlara kulak kesildi. Onların bu işi yapamayacağını ileri sürdü. Onun şiirleri bu şiirler yanında sönük kaldı.Not: Bazı anlamca kaynaşmış bileşik eylemlerde bütün sözcükler, gerçek anlamlarından uzaklaştığı için bu sözcükler bitişik yazılır.
varsaymak, öngörmek, vazgeçmek…
Not: Bazı eylemler, anlamca kaynaşmış bileşik eylemlerle karıştırılabilir. Bunları ayırt etmek için cümlenin anlamına dikkat etmek gerekir.
Kardeşini kötü durumdan kurtarmak için elini oynatmadı. Felç geçiren hasta bugün elini oynatmadı.Birinci cümlede “elini”, “oynatmamak” sözcükleri anlamca kaynaşarak “”hiçbir girişimde bulunmamak” anlamında kullanılmıştır. Yani bileşik bir eylemdir. İkinci cümlede ise “el” ve “oynatmamak” sözcükleri gerçek anlamda kullanılmıştır. Yani bu cümlede bileşik eylem yoktur.