Arayış Yılları Konu Anlatımı ile 20. yüzyılın kültürel ve sanatsal değişimlerini daha iyi anlayın. Modernizm ve postmodernizmin etkileri.
Arayış Yılları
OSMANLI DURAKLAMA DÖNEMİ (1579 1699) III. Murat (1574 –1595)II. Mehmet (1595 – 1603)
I. Ahmet (1603 – 1617)
I. Mustafa (1617 – 1618)
II. Osman (1618 – 1622)
I. Mustafa – Tekrar (1622 – 1623)
IV. Murat (1623 – 1640)
Sultan İbrahim (1640 – 1648)
IV. Mehmet (1648 – 1687)
II. Süleyman (1687 – 1691)
II. Ahmet (1691 – 1695)
II. Mustafa (1695 – 1703) ¨ 17. yy.’da Dış Siyaset: Osmanlı Devleti sınırlarını genişletmek ve mevcut topraklarını korumak amacıyla İran, Lehistan, Venedik ve Avusturya ile mücadelelere girmiştir.
¨ 17. yy.’da İç Siyaset: Önemli bir mağlubiyet olmasa bile savaşların uzun sürmesi ve içte meydana gelen isyan hareketleri birtakım ıslahatların yapılmasına sebep olmuştur.
DURAKLAMANIN SEBEPLERİ
– İç Sebepler : ¨ Merkezi yönetimin bozulması¨ Toprak sisteminin bozulması
¨ Ordu ve donanmanın bozulması
¨ Maliyenin bozulması
¨ İlmiye sınıfının bozulması
¨ Eyalet yönetiminin bozulması
¨ Toplum yapısının bozulması
¨ Osmanlı toplumunun kozmopolit yapısı Dış Sebepler : ¨ Avrupa devletlerindeki haçlı zihniyeti
¨ Coğrafi Keşifler
¨ Bilim ve Teknik alanındaki gelişmeler
¨ Doğal sınırlara ulaşılması XVII. YÜZYIL SİYASİ OLAYLARI OSMANLI – İRAN İLİŞKİLERİ
*1577 – 1590 Savaşları: Sınırlardaki karışıklıklar yüzünden yeniden başlayan savaşlar uzun süre devam etmiş, Osmanlı’nın galibiyeti ile sonuçlanmıştır. 1590 Ferhat Paşa (İstanbul) Antlaşması’na göre Nahçıvan Azerbaycan ve çevresi Osmanlı’ya bırakılmış, sınırlar Hazar Denizi’ne kadar ulaşmıştır. Not : Osmanlı’nın doğuda en geniş sınırlara ulaştığı antlaşmadır. *1603 – 1611 Savaşları: Osmanlı Devleti’nin Avusturya ile savaş halinde olması, aynı zamanda Celali isyanlarıyla uğraşmasından faydalanmak isteyen İran kaybettiği toprakları geri alabilmek düşüncesiyle Osmanlı ülkesine saldırmış ve başarılar kazanmıştır. 1611 Nasuh Paşa Antlaşması’na göre Ferhat Paşa Antlaşması’yla alınan yerler geri verilmiş, eski sınırlara dönülmüştür. Ayrıca İran yılda iki yüz deve yükü ipek vergi vermeyi kabul etmiştir. *1617 – 1618 Savaşları: İran’ın Nasuh Paşa’da vaat ettiği vergiyi ödememesi üzerine yapılan savaşlar sonucunda 1618 Serav Antlaşması imzalanmıştır. Buna göre Nasuh Paşa’nın şartları tekrar edilmiş, yani İran vergiyi ödemeyi tekrar kabul etmiştir. *1623 – 1639 Savaşları: İran, Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu karışık durumdan faydalanarak Revan’ı Bağdat’ı ele geçirmiş ve buranın ileri gelenlerinin işkence ile öldürmüştür. IV. Murat içte asayişi sağladıktan sonra 1635 Revan, 1638 Bağdat seferleriyle bu bölgeleri ele geçirmiştir. 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre, Bağdat Osmanlılarda kalacak, Revan ve Azerbaycan İran’a bırakılacak, Zağros Dağları sınır kabul edilecektir. Not: Bugünkü Türk-İran sınırları çizilmiş ve uzun süren bir barış dönemi başlamıştır.
OSMANLI – VENEDİK İLİŞKİLERİ (1645 – 1669):
Ege Denizi ile Akdeniz’in sınırını oluşturan Girit çok önemli bir stratejik konuma sahiptir. Bölgenin güvenliği için adanın alınması gerekmektedir. Hacca giden bir gemimize saldırılması üzerine başlayan savaşlar 25 yıl kadar devam eder. Fazıl Ahmet Paşa zamanında Girit’in fethi tamamlanır. Not-1: Sicilya Adası’nın doğusundan itibaren Akdeniz, Türk hakimiyetine girmiştir. Not-2: Girit’in fethinden sonra donanmaya gereken önem verilmemiştir.OSMANLI – LEHİSTAN İLİŞKİLERİ:
– 1621 Hotin Seferi: Lehistan’ın Boğdan’ın iç işlerine karışması yüzünden ilişkiler bozulmuş, II. Osman Hotin seferine çıkmış, fakat yeniçerilerin gevşekliği yüzünden kale alınamamıştır.– 1621 Hotin Antlaşması: Önemli bir sınır değişikliği olmamış ve Lehistan vergi vermeye razı olmuştur. Önemi: İlk kez bu olayla beraber Yeniçeri Ocağını kaldırma fikri II. (Genç) Osman tarafından ortaya atılmıştır. – 1672 Lehistan Seferi ve Bucaş Antlaşması: Lehistan’ın Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazakları’na saldırmasıyla savaşlar başlamış, Fazıl Ahmet Paşa Sultan IV. Mehmet’le beraber sefere çıkarak Lehistan’ı mağlup etmiş ve 1672 Bucaş Antlaşması imzalanmıştır. Buna göre, Podolya ve Ukrayna Osmanlı topraklarına katılmış ve Lehistan vergi ödemeyi kabul etmiştir. Not: Bu arada Lehistan tahtına geçen Jan Sobyesky vergi maddesini kabul etmemiş ve savaş 4 yıl daha devam etmiş, 1676’da vergi maddesi kaldırılarak antlaşma yenilenmiştir. Önemi: Topraklarımıza toprak kattığımız en son antlaşmadır.
OSMANLI – AVUSTURYA İLİŞKİLERİ:
– 1593 – 1606 Savaşları: Bosna beylerbeyinin tuzağa düşürülmesi ve Avusturya’nın sınırlarda karışıklık çıkarması ile başlayan savaşlar uzun süre devam etmiştir. 1595’de tahta geçen III. Mehmet devlet adamlarının ısrarı ile ordunun başında sefere çıkmıştır. Eğri, Kanije, Estergon kaleleri alınmış, 1596 Haçova Meydan Savaşı kazanılmıştır. Doğuda İran Savaşları, içeride Celali İsyanları nedeniyle barışa razı olunmuştur. 1606 Zitvatorok Antlaşması : – Eğri, Kanije, Estergon kaleleri Osmanlı’da kalacak – Avusturya ödemekte olduğu vergiyi bundan sonra vermeyecek, sadece bir kereye mahsus 200.000 kara kuruş savaş tazminatı ödeyecek. – Avusturya arşidükası Roma Çeşarı kabul edilecek, protokol bakımından Osmanlı padişahına eşit sayılacaktır. Not: Osmanlı’nın Avusturya karşısındaki üstünlüğünü kaybettiği antlaşmadır. * 1662 – 1664 Savaşları: Erdel sorunu yüzünden savaşlar yeniden başlamış, Fazıl Ahmet Paşa, alınması çok zor bir kale olan Uyvar’ı ele geçirmiş, Avusturyalılar barış istemişlerdir. * 1664 – Vasvar Antlaşması : – Uyvar ve Novigrad kaleleri Osmanlı’ya bırakılacak – Erdel Osmanlı’ya bağlı kalacak – Avusturya savaş tazminatı ödeyecek Not: Avusturya’dan toprak kazanılan son antlaşmadır. Son kez savaş tazminatı alınmıştır. * II. Viyana Kuşatması ve Kutsal İttifak Savaşları (1683 – 1699): Avusturya’nın baskısı karşısında Macarlar’ın yardım istemesiyle başlayan savaşlar, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın devleti eski ihtişamına ulaştırabilme düşüncesiyle Viyana’yı kuşatmasına sebep olmuştur. Fakat, Viyana önlerinde büyük bir bozgun yaşanmıştır. Oluşturulan Kutsal ittifak ile (Avusturya, Venedik, Lehistan, Malta, Rusya) 16 yıl süren savaşlarda mağlup olunarak Belgrad önlerine kadar geri çekilmek zorunda kalınmıştır. * 1699 Karlofça Antlaşması : – Banat ve Temeşvar hariç Macaristan’ın büyük bir bölümü ve Erdel Avusturya’ya – Podolya ve Ukrayna Lehistan’a – Mora ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e verilmiştir. – Barış 25 yıl sürecek ve Avusturya’nın Garantörlüğünde bulunacaktır. Önemi: Osmanlı ilk kez büyük ölçüde toprak kaybına uğramış ve gerileme dönemi başlamıştır. Not-1: Osmanlı Devleti’nin Avrupa devletleri üzerindeki yaptırım gücü sona ermiştir. Not-2: Rusya ile yapılan ilk resmi antlaşma Bahçesaray Antlaşması’dır (1681). 1700 İstanbul Antlaşması: – Azak kalesi Rusya’ya bırakılacak– Ruslar kutsal yerleri ziyaret edebilecekler
– İstanbul’da elçi bulundurabileceklerdir. Not: Rusya ilk kez Karadeniz’e inme imkanı bulmuştur. 17. YÜZYILDA İÇ İSYANLAR * Merkezi (İstanbul) İsyanları: III. Murat, II. Osman, IV. Murat, IV. Mehmet zamanlarında görüldü. Kapıkulu askerleri, zaman zaman da halk ve ulema sınıfının katılımıyla gerçekleşmiştir. En büyükleri II. Osman’ın tahttan indirilerek öldürüldüğü isyan ile IV. Mehmet zamanında Vakay-ı Vakvakiye (Çınar Vakası) adıyla gerçekleşen isyanlardır. * Celali İsyanları (Anadolu): İlk defa Yavuz zamanında görülür. Anadolu’da çıkan isyanlardır. Bu isyanların en önemlileri; Canbolatoğlu, Karayazıcı, Kalenderoğlu, Deli Hasan, Vardar Ali Paşa isyanlarıdır. * Eyalet İsyanları: Merkezi otoritenin bozulmasından faydalanarak devletten kopmak amacıyla Erdel, Eflak, Boğdan gibi yarı bağımlı eyaletlerde çıkan isyanlardır. 17. YÜZYILDAKİ ISLAHAT HAREKETLERİ: II. Osman: Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmayı düşünmüştür. Sarayı halka açmaya çalışmıştır. Sosyal alanda ıslahat yapan ilk padişahtır. IV. Murat: İstanbul ve Celali İsyanlarını bastırmış, devlet üzerindeki kadınlar ve saray ağaları saltanatına son vermiştir. Şiddet ve korku politikasıyla nizamı sağlamış, içki, tütün ve gece sokağa çıkma yasağı getirerek ahlaki alanda ıslahatlar yapmıştır. Koçi Bey’e raporlar hazırlatarak köklü ıslahatlar gerçekleştirmeyi düşünmüşse de ömrü yetmemiştir. * Devlet adamları: Kuyucu Murat Paşa: Celali İsyanlarını şiddetle bastırmıştır. I. Ahmet dönemi vezirlerindendir. Tarhuncu Ahmet Paşa: Osmanlı’da ilk defa resmi devlet bütçesini hazırlayarak, saray masraflarını kısma yoluna gitmiş, bunu hayatıyla ödemiştir. IV. Mehmet dönemi veziridir. Köprülü Mehmet Paşa: Şartlı olarak başa geçmiş, baskı ve şiddet yoluyla isyanları bastırmıştır. Köprülü Fazıl Ahmet Paşa: Kısa bir dönemde olsa devlete eski günlerini yaşatmış, ordu, donanma ve maliyede düzenlemeler yapmıştır. * Fikir Adamları: Koçi Bey: Büyük bir fikir ve bilim adamıdır. Duraklama ve gerilemenin sebeplerini, bunun önlem ve çarelerini iki rapor halinde hazırlayarak IV. Murat’a sunmuştur. 17. YÜZYIL ISLAHATLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ – Avrupa örnek alınmamıştır. – Yüzeyseldir, baskı ve şiddete dayanır. – Devlet politikası haline gelmemiş, gelişme imkanı bulamamışlardır. – Yeniçeri, ulema ve halkın tepkisiyle karşılaşmıştır. – Genel olarak başarılı olamamıştır. – Yönetim, hukuk ve teknik alanlarda ıslahat yapılmamıştır. – Duraklamaya çözüm olmamışlardır.
Haçlı zihniyeti falan yazmanız hoş olmamış, Osmanlı’nın ipini koparmışcasına orayı burayı işgal etme.. pardon fethetmesi sonrası elbette Avrupa devletleri Osmanlı düşmanı olacaktır. Yazıyı mahalle teyzesi yazsaydı daha az duygusal yazardı sanırım. Cihanı fethetmeyi aklına koymuş bir ecdadın torunları bugün haçlı zihniyeti diye ağlıyor,bruh. Aslında haçlı zihniyeti lafını hakaret olarak algılamazdım zira bu en kutsal zihniyettir lakin bu Terim’in bu milletteki karşılığı da açık. Tarihi adeta Osmanlı perspektifinden yazıyorsunuz dolayısıyla yalan yanlış yazıyorsunuz. Özellikle kilise hakkındaki her olumsuz kelimeniz buram buram ideoloji kokuyor dolayısıyla zırva.