OMURİLİK KANAL DARALMASI HASTALARI İÇİN EGZERSİZ ÖNERİLERİ
Dar kanal hastalığının kaçınması gereken davranışlardan bahseden Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bu hastalığın, genellikle ilerili yaşlarda omurilik kanalında meydana gelen değişikliklerden dolayı ortaya çıktığını anlattı. Dar kanaldan muzdarip olan hastalarda aktivitelerden kaçınma, rahat hareket edememe, öne doğru eğilerek yürüme gibi problemlerin görüldüğünü dile getiren Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, kanalın daralması sonucu ortaya çıkan rahatsızlığın, hastaların yaşam kalitesini derinden etkilediğini ifade etti. Bu problemlerin daha az yaşanması için hastaların tedaviden önce ya da sonra yapmaları ve yapmamaları gereken bazı durumların bulunduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bunların hem operasyon öncesi hem de operasyon sonrası süreci yakından etkilediğini belirtti.
‘’DIŞARIDAN GELEBİLECEK ETKİLER OMURİLİK DARALMASINA YOL AÇABİLİYOR’’
Dar kanal hastalığının 50 yaş ve üzerindeki kişilerde sıkça ortaya çıktığının altını çizen Yıldızhan, özellikle osteoartrit ve romatoid gibi omurgayı etkileyen artrit çeşitlerine sahip olan kişilerde dar kanal rahatsızlığının daha sık görüldüğünü vurguladı. Eklemlerde görülen rahatsızlıkların dışında omurga bölgesinde bulunan tümörlerin de bu bölgede doku büyümesi gibi problemlere neden olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, yaşanan bu büyümenin, omurilik kanalında yer alan sinirlere artan bir baskı oluşturduğunu ve dar kanal rahatsızlığına neden olduğunu ifade etti.
Sözlerine; ‘’Dışarıdan gelebilecek etkiler de omurilik daralmasına yol açmaktadır. Çeşitli kazalar sonucunda omurilik civarına alınabilecek darbeler, omurga kırıkları ya da bel kayması gibi durumlar hastalarda dar kanal probleminin açığa çıkmasına sebebiyet verebilir. Sebebi her ne olursa olsun dar kanal rahatsızlığına sahip kişilerin yapmaması gereken şeyler vardır. Hastaların özellikle ağrı ve uyuşma gibi belirtileri artırabilecek uzun yürüyüşlerden, omurgaya yük bindiren hareketlerden, ağır kaldırmaktan veya ani hareketlerden kaçınmaları gerekir’’ diyerek devam eden Yıldızhan, hastaların tedaviden sonra dikkat etmesi gereken durumları anlattı…
Hastaların genel olarak operasyonu takip eden günde yürümeye başlayabileceklerini dile getiren Yıldızhan, bazılarının operasyondan sonra rehabilitasyon sürecine girebileceklerini ve bu rehabilitasyon süreci esnasında dikkat edilmesi gereken durumları özetledi: ‘’Operasyondan sonraki ilerleyen günlerde hastaların rehabilitasyon sürecini eksiksiz yerine getirmeleri son derece önemlidir. Bu süreçte hastaların bacaklarına tekrar eski güçleri yavaş yavaş geri gelebilir. Özellikle sorun yaşanan bölgeler tekrar düzelmeye başlar. Bu süreçte hastaların kendilerini zorlamaması gerekmektedir. Yapılacak ters hareketler ameliyatın olumlu sonuçlarının ortandan kalkmasına ya da tedavinin gerilemesine sebebiyet verebilir.’’
Dar kanal hastaları için faydalı olabilecek bazı egzersizlere değinen Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bu egzersizlerin, rehabilitasyon döneminde eksizsiz bir şekilde yapılmasının çok önemli olduğunu belirtti.
Genel olarak vücuttaki gerilmiş olan kasları esnek hale getirmeye ve güçlendirmeye yardımcı olan egzersiz programının, esneme hareketleri ile başladığına dikkat çeken Yıldızhan, vücudun esnekliğini koruyabilmesi için esneme egzersizlerini sıklıkla yapmak gerektiğinin altını çizdi.
Sinirlerdeki kan dolaşımını daha da artırmak için hastalardan, kondisyona yönelik bazı hareketleri yapmalarının istenebileceğini açıklayan Yıldızhan, dar kanal hastalığı olan kişilerin aktivitelerden kaçındıklarını görüldüğünü, en hafif fiziksel aktivitelerin bile bazı durumlarda hastaya büyük acılar verebildiğini belirtti. Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, Kondisyon bisikleti programları, yürüme bandı programları ya da yüzme programları gibi vücudun kas sistemini harekete geçirecek egzersizlerin ağrı ile başa çıkmaya olanak sağladığını vurguladı. Özellikle yüzme programlarının ağrı problemlerini giderme konusunda oldukça önemli olduğunu dile getiren Yıldızhan, suyun kaldırma kuvvetinden dolayı hem omurgaya binen yükün azaldığını, hem de yüzme esnasında vücudun bütün kaslarının çalıştığını ve bu sebeple hastaların birçoğunun yüzme programlarından oldukça memnun olduklarını ifade etti.
‘’DAR KANAL HASTALIĞININ TEŞHİS SÜRECİNDE HASTADAN ALINAN HİKÂYE SON DERECE ÖNEMLİDİR’’
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, hastanın yürüyüşlerinde bozukluk yaşamaya başlamasının genelde hastalık hakkında fikir verebildiğini, ağrı ve uyuşukluğun ne zaman başladığı, hangi bölgelerde oluştuğu bilgisinin, hastalığın teşhis sürecinde önemli olduğunu vurgulayarak, uygulanacak olan tedavinin belirlenmesinde önemli rol oynadığını belirtti.
Hastanın hikâyesi ile beraber yapılacak olan fiziksel ve nörolojik muayenenin önemli olduğuna dikkat çeken Yıldızhan, muayenede hastanın reflekslerine, yürümesine ve kuvvetine dikkat edildiğini, ayrıca his muayenesi yapıldığını dile getirdi. Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, ‘’Dar kanal hastalığının belirlenmesi için röntgen, bilgisayarlı tomografi ve MR çekilmesi gerekir. Röntgen ile omurgadaki kayma, travma kaynaklı zedelenmeler ve kırıklar görüntülenebilir. Bilgisayarlı tomografi ise hastanın uygunluğuna göre tercih edilebilir. Dar kanal hastalığının teşhisinde genel olarak öncelikli tercih MR’dan yana kullanılmaktadır. MR tetkikinde hastanın X ışını almaması büyük bir avantajdır. Teşhis konduktan sonra tedavinin yöntemine karar verilebilir’’ diyerek sözlerini bitirdi.
Nöroşirurji Uzmanı
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan