KİTABIN ADI Atatürk’ün Fikir Sofrası
KİTABIN YAZARI İSMET BOZDAĞ
YAYIN EVİ TEKİN YAYIN EVİ
SAYFA SAYISI
KİTABIN ÖZETİ:
Atatürk de bildiğimiz bizim gibi bir insandı. Birçok kişisel özellikleri vardı. İnsan ilişkilerinde nasıl davranırdı? Neyi sever, neye öfkelenir, nasıl düşünürdü? Günlük hayatı nasıldı, kaç saat uyur, kaç saat çalışırdı? Fikirlerini uygularken kullandığı metotlar nelerdi? gibi birçok sorular aklımıza gelebilir. Bu kitapta da bunların dışında Atatürk’ün sofralarından, verdiği eğlencelerinden, toplantılarından bahsedilmiştir.
“Atatürk’ün Sofrası” demek fikir ve kararlarını kesinleştiği an demektir. Atatürk’ün hayatında dinlenme için ayrılmış bir zaman yoktur. Uyumuyorsa, okumuyorsa, yazmıyorsa mutlaka sofrada arkadaşları ile bir şeyler konuşmakta, bir şeyler tartışmakta, haber alıp vermekte, uygulayacağı düşüncelerine sosyal taban hazırlamaktadır. Atatürk’ün güçlü bir kişiliği olduğunu hepimiz biliyoruz. O çevresindeki insanların, hatta yakın arkadaşlarının kendi karşısında rahat konuşmadıklarını, fikirlerini açıklamaktan çekindiklerini görüyordu. Her şeyi bilmek, her bildiğini değerlendirmek inancında idi. O nedenledir ki konuştuğu insanları rahatlatabilmek, her şeyi konuşabilmek ve çözümlemek için sofrasına çağırırdı. Şu inançtaydı; içki ve dostlukla rahatlamış insanlar, bir süre sonra fikirlerini cesaretle ortaya koyar, bildiklerini, işittiklerini kendi görüşlerine göre değerlendirirlerdi. Bu yüzden Atatürk; birçok devlet, memleket, dünya meselelerini zaman zaman sofraya getirmiş, orada konuşulmuş hatta karara bağlamıştır. Devlet, memleket, dünya olayları Atatürk sofrasının aynasıdır. Fikirler ulusal görüşlere orada dönüşürdü. Örneğin, sofrasındaki en yakın arkadaşlarını çevresinden uzaklaştırır, bakan, başbakan değiştirir, kadrosunu kurar, kadrosunu tasfiye eder, halkı aydınlatır ve devlet adamlarını uyarırdı.
Bu kitabın genelinde Atatürk’ün sofralarından alıntılar mevcuttur. Bunlardan bazılarına değinecek olursak:
TÜRK MİLETİ’NİN ÖYKÜSÜ
Bu bölümde Cumhuriyetin 10. Yılını kutlamak için verilen geceden bahsediliyor. Gecede halkı ile eğleniyor ve onlara öğütler veriyordu. Bir Yüzbaşıya da “Gençlik bilekte değil kafadadır” diyerek büyüklüğünü gösteriyor. Ayrıca yeri geliyor, eğlence yerini meclise çeviriyor. Yaptığı inkılapları anlatıyor. Kırtasiyecilikle boğuştuğumuzu, vatandaşlara babadan oğula sıçrayan bir ideal verdiğimizi ve Yarının Türkiye’sinin temellerini attığını söylüyor.
BİR GÜN ATATÜRK GİZLİCE KÖŞTEN KAÇTI
Bu bölümde gerçekten Florya Köşkü’nden sıkıldığını Atatürk arkadaşı Nuri CONKER’e anlatır. Bir arabayla kaçarlar ve bir çocuk gibi sevinirler. Bu arada askerlere “Merhaba Asker! ”deyip, karşılığında topluca “Sağol” dendiğini anlatıyor. Arabayla bir köye giderler ve orada Halil Ağadan ayran içip onu köşke yemeğe davet ederler. Yemekte ise köylünün derdini sorunlarını dinler ve direkt bakanlara ve başbakana emir verir.
MAZARİK’DE BİR AKŞAM
Yine köşkten kaçıp halkın arasına karışmıştı. Sonra Harbiye Öğrencisi iken gelmiş olduğu Mazarik adlı kokteyl ve yemek salonuna geldi. O’nun oraya geldiğini duyan vali, sivil ve resmi polisler otomobillerle gelince Atatürk rahatsızlığını dile getirir ve köşke döner.
YORGO’NUN MEYHANESİ
Öğrencilik yıllarında geldiği yerlerden biriydi burası. Köşkte arkadaşlarıyla otururken akıllarına gelir ve hemen oraya gidip, anılarını tazeleyip dertleşirler. Bir ara halinden sıkılıp “Vatandaş olmak başka bir güzellik yahu. ”der.
Bu kitapta değinilen diğer anı başlıkları ise şunlardır;
ATATÜRK AFERİSTLERLE BOĞUŞUYOR
BİR ALTIN TABAKA HİKAYESİ
DOKTOR REŞİT GALİP DEVRİMLER KONUSUNDA ATATÜRK İLE ÇATIŞIYOR.
MADAM SENYA OLAYI
ÇALLI İBRAHİM’İN KÜRKÜ
ATATÜRK İSMET PAŞA İLE ÇATIŞIYOR.
ATATÜRK’ÜN BEĞENDİĞİ BİR JEST
YAHYA KEMAL’E VERİLEN SOFRA CEZASI
DEVLET VE PARTİ
ATATÜRK’ÜN YAKASINA YAPIŞTIĞI PARTİ
ÇELİK PALAS’TA BİR AKŞAM
ANKARA PALAS ‘TA DANSLI ÇAY
AHMET EMİN YALMAN ATATÜRK’ÜN MASASINDA
ATATÜRK VE REFİK KORALTAY
ATATÜRK’ÜN FRANSIZ SEFERİ’NE VERDİĞİ DERS
KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL
ATATÜRK’E SUİKAST İHBARI
BİR SOFRADA ÜÇ OLAY
Kitapta adı geçen başlıklarda çeşitli yer ve mekanlarda Atatürk’ün yemeklerde, partilerde ve çaylarda aldığı kararlar ve düşünceler işlenmiştir. Ayrıca Atatürk’ün en yakınlarından alınan her bir bilgi aynı olayın görgü tanıkları ile pekiştirilmiş, hafızalardaki yanlışlıklar düzeltilmiş ve gerçeğe en yakın biçime dönüştürülmüştür. Atatürk’ün sofralarının temel felsefesi O’nun şu sözünde yatmaktadır: “HÜKÜMET UYANDI, HADİ BİZ YATALIM”.
KİTABIN ANA FİKRİ:
Bizler konuştuğumuz insanları rahatlatabilmek, dertlerine çözüm bulabilmek, onları daha iyi anlayabilmek için en iyi yöntemi seçmeliyiz. Onları yemeğe davet edip, dostluk, içki ve hoşgörü ile rahatlatarak,fikirlerini cesaretle ortaya döktürerek bildiklerini, işittiklerini acılarını ve sevinçlerini paylaşmalıyız. Bu sayede hayatta bakış açımızı genişletmiş oluruz.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
İsmet Bozdağ, Türk araştırmacı ve yakın tarih yazarı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü mezunu olup, çalışma hayatının ilk dönemlerinde memuriyet, gazetecilik ve oyun yazarlığı yaptı. Yazmış olduğu 23 oyun, 1940–1952 yılları arasında Ankara Radyosu’nda yayınlandı.
İsmet Bozdağ’ın Eserleri
Şiir:
- Üç Mum Yandı (1936)
- Gönderilmemiş Mektuplar (1941)
- Beyaz Mektuplar (2003)
Araştırma:
- Başvekilim Menderes (Bayar’la birlikte)
- Atatürk ve Eşi Latife Hanım (1972)
- Bir Çağın Perde Arkası (1972)
- Atatürk, İnönü, Bayar Çekişmeleri (1974)
- Atatürk’ün Sofrası (1974)
- Abdülhamid’in Hatıra Defteri (1975)
- Demokrat Parti ve Ötekiler (1976)
- Atatürk’ün Metodolojisi (Bayar’la birlikte, 1978)
- The Third İdea: The Veiting For (1979; Türkçesi: Üçüncü Çözüm: İslâmiyetin Sosyo Ekonomik Modeli adıyla, 1980)
- Atatürk’ün Anıları (1980)
- Kemal Tahir’in Sohbetleri (1980)
- Sovyet Marksizmi, Çin Marksizmi ve Türkiye Gerçekleri (1988)
- Atatürk’ün Evrensel Boyutları (1988)
- Bir Darbenin Evrensel Boyutları (1988)
- Bir Darbenin Anatomisi / 27 Mayıs İhtilali (1991)
- İnsanlığın Son Çerçevesi (1992)
- Demirkırat Aldatmacası (1992)
- Basın İstibdadı (1992)
- Paşaların Kavgası (1993)
- Harem Penceresinden Sultan Abdülhamid (1993)
- Değişim Şafağı (1994)
- Türkiye’de ve Dünya’da Basın İstibdadı (1994)
- Mustafa Suphi’yi Kim Öldürttü (1994)
- Osmanlının Son Kahramanları (1995)
- Abdülhamid’in Eşi Pesendun Hanım’ın Anıları (1996)
- Kültür İhtilalimiz (1999)
- Derin Devlet Cehenneminde Düşünmek Can Bahası (2001)
- Atatürk’ün Başyaveri Salih Bozok Anlatıyor Latife ve Fikriye – İki Aşk Arasında Atatürk (2005)
Antoloji:
- Divan Edebiyatında Aşk ve Çapkınlık Şiirleri (1996)