KİTABIN ADI Dağa Çıkan Kurt
KİTABIN YAZARI HALİDE EDİP ADIVAR
YAYIN EVİ REMZİ KİTABEVİ
SAYFA SAYISI 272
KİTABIN KONUSU:
Kitap, birçok bağımsız parçadan oluşmuştur. Ama hepsi genelde aynı konuya ayak basmıştır. Konuları, milletin savaş yıllarında, öncesinde ve sonrasında yaşam durumunu, geçim sıkıntılarını anlatıyor. Diğer konusu ise millet için neler yapılabileceği, millet sevgisinin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
KİTABIN ÖZETİ:
Yazar kitap boyunca birçok parçadan olaydan bahsetmiştir. Ben bunların sadece birkaçından bahsedeceğim.
Yazar, ilk olarak dağa çıkan kurt efsanesini anlatıyor. Efsanede, tüm hayvanlar ilk başta büyük bir kavgaya giriştiler. Uzun bir aradan sonra fil barış borusunu çaldırıyor. Barış yapılıyor ve hayvanlar birbirlerini yemeyeceklerini belirtiyorlar. Ama etçiller için bir sürü feda ediliyor ve o da kurt oluyor. Yazar bu olayı o zamanlarda memleketimizle eşdeğer görüyor ve şöyle devam ediyor. ‘Dünyada, bir kurt, bir de kurt soyunun acısı vardı.’
Diğer bir bölümde (Zeynep’im Zeynep’im) uzun Osman’ın Zeynep diye bir kızı oluyor ve büyümeden karısı ölüyor. kalyopi kıza bakıyor ve kız büyüyor. Yorgi askerliği gelince kaçıyor ve Yunanlılara katılıyor. Onun yerine Süleyman diye biri geliyor ve kıza aşıl oluyor. Evlenecekleri vakit Süleyman askere gidiyor ve Yorgi tarafından öldürülüyor. Zeynep’in evini basıyorlar ve Zeynep bunlara oyun oynuyor ve halk gelince bunları linç ediyor.
Diğer bir hikâyede babasını kaybetmiş, annesi hasta bir çocuğun, ailesine ve kardeşlerine bakma çabası anlatılıyor.
Efenin hikayesi adlı parçada Aydınlılar kendi memleketlerine düşman girmeyinceye kadar savaşmıyorlar. Kadınlar bunun üzerine savaşmaya karar verdiler. Bunun üzerine erkekler eşyalarını aldılar ve gittiler. Bir süre sonra kasabadaki dumanları görünce kasabaya daldılar ve hepsini öldürdüler.
dua tepe adlı parçada, tepeyi ele geçirmek isteyen ordumuzun anlatıyor ve diyor ki ‘hiçbir millet kanını istiklal uğruna böyle akıtmadı.’
Fadime nine ile kerem dede adlı parçada ikisinin aşkı anlatılıyor. Bir kızları oluyor ve o da ailesinin benzeri bir aşk yaşıyor taki Yunanlılar gelinceye kadar.
Diğer bir parçada (vurma Fatma) Yanako Dimitriyadis’ in hikayesi anlatılıyor. Yanako kunduracıyken Yunan ordusuna girdi ve çok çabuk yükseldi. En büyük zevki işkence yapmaktı. Amacı ise adı Fatma olan ve parmağında zümrüt taşı olan birini bulmaktı. Onu buldu ve öldürdü. Ve de parmağını keserek parmağı hatıra olarak aldı. On bir ay sonra açlıktan bir köye gitmek zorunda kaldı ve köylüler onu parçaladı. Adamın son sözü ise ‘vurma Fatma, vurma Fatma’ oldu.
Himmet çocuk adlı parçada bir grup gazeteci köyleri dolaşıyor ve türkün halini tüm dünyaya anlatmak istiyorlar. Gezerken birçok çocuk görüyorlar ve bunların hepsinin aynı durumda olduğunun farkına varıyorlar. Himmet çocuk büyük zorluklar altında ailesine bakmaya çalışıyor.
Halide Edip Adıvar son parçalarında gurbetteki hikayelerini anlatıyor. Gurbette birçok yeri geziyor. Venedik, Verona, Tirol… buradaki müzeleri kiliseleri, arenaları geziyor. Her yeri beğeniyor; ama, vatan sevgisinin apayrı bir şey olduğunu vurguluyor.
KİTABIN ANA FİKRİ:
Yazar, bu kitapla başımıza herhangi bir şey geldiğinde birbirimizi desteklememizi, yardımcı olmamızı ve millet sevgisinin her şeyden üstün olduğu mesajını veriyor.
OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Yazar olaylarda genelde kendi hikayelerini anlatıyor.
Uzun Osman: zengin biri
Zeynep: kızı
Yorgi: kâhya
Kalyopi: karısı (Yorgi’nin)
Süleyman: yeğeni
İsmet paşa, Fevzi Paşa ve Mustafa Kemal Atatürk de parçalarda geçiyor.
Yanako Dimitriyadis: kunduracı (sonradan Yunan ordusuna katılıyor)
Fatma: parmağında zümrüt taşı olan bir Türk kızı
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
1884 yılında İstanbul’da doğan Halide Edip Adıvar, İngiliz kültürü almasını isteyen babası Mehmet Edip Bey tarafından Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde okutuldu. Halide Edip bu okulda mistik doğu edebiyatını tanıdı ve rıza Tevfik Bölükbaşı’ndan Fransız edebiyatı dersleri aldı. Ayrıca özel olarak kuran-ı kerim, Türk musikisi, Arapça ve Felsefe dersleri de aldı. Bu dönemde matematik dersleri aldığı Salih zeki ile sonradan bir evlilik yaptı.
1901’de koleji bitiren Halide Edip Adıvar, 1908 yılında gazetelerde kadın hakları ile ilgili yazılar yazmaya başladı. Halide Edip bu yazıları yüzünden bazı çevrelerin tepkisini topladı. 31 Mart ayaklanmasının çıktığı dönemde Mısır’a kaçtı. 1909’dan sonra eğitim alanında çalışmaya başlayan Halide Edip, öğretmenlik ve müfettişlik yaptı. Balkan savaşlarında hasta bakıcılık yaptı. Bu işler sayesinde toplumun değişik kesimlerinden insanları tanıma fırsatı buldu. 1917’de ikinci eşi Adnan Adıvar ile evlendi. 1919’da Yunanlıların İzmir’i işgalini protesto etmek amacıyla yapılan mitingde o çok etkili ve ünlü konuşmasını yaptı. Bu konuşma yüzünden 16 Mart İstanbul’un işgalinden sonra hakkında soruşturma açıldı. Halide edip bu kez Anadolu’ya kaçtı ve erken-ı Harbiye’de görev alarak doğu cephesinde savaşa katıldı. Halide Edip önce onbaşı olarak savaştı, daha sonra da çavuş rütbesi aldı.
Savaştan sonra Amerikan mandasını savunduğu için Atatürk ve cumhuriyet halk fırkası ile görüş ayrılıklarına düştü. 1926’da eşi Adnan Adıvar ile Türkiye’den ayrıldı. ABD ve Hindistan’da konuk öğretim görevlisi olarak ve özel davetlerde çeşitli konferanslar verdi. 1939’da İstanbul’a dönen Halide Edip, 1940’ta İstanbul üniversitesi İngiliz filolojisi kürsü başkanı oldu.
Halide Edip Adıvar, 1950’de demokrat parti listesinden bağımsız İzmir
Milletvekili seçildi. Ancak bir süre sonra partinin kimi politikalarını eleştirince, eski dönemdeki Amerikancılığının gündeme getirilmesinden rahatsızlık duyarak 1954’te bu görevinden istifa etti. 1955’te kocasının ölümü üzerine siyaseti tamamen bıraktı ve üniversitedeki kürsüsüne geri döndü. Halide Edip bir süre sonra sağlığı bozulunca evine çekildi ve burada kitap yazmaya devam etti. Edebiyatçı kişiliğinin yanında siyasi yönüyle de öne çıkan Halide Edip Adıvar 1964’te öldü.
Halide Edip Adıvar’ın Eserleri
Roman:
- Heyulâ (1909)
- Raik’in Annesi (1909)
- Seviyye Talip (1910)
- Handan (1912)
- Yeni Turan (1912)
- Son Eseri (1913)
- Mev’ud Hüküm (1918)
- Ateşten Gömlek (1923)
- Vurun Kahpeye (1923)
- Kalp Ağrısı (1924)
- Zeyno’nun Oğlu (1928)
- Sinekli Bakkal (1936)
- Yolpalas Cinayeti (1937)
- Tatarcık (1939)
- Sonsuz Panayır (1946)
- Döner Ayna (1954)
- Akile Hanım Sokağı (1958)
- Kerim Usta’nın Oğlu (1958)
- Sevda Sokağı Komedyası (1959)
- Çaresaz (1961)
- Hayat Parçaları (1963)
Hikâye:
- Harap Mabetler (1911)
- Dağa Çıkan Kurt (1922)
- İzmir’den Bursa’ya (1963)
- Kubbede Kalan Hoş Seda (1974)
Anı:
- Türkün Ateşle İmtihanı (1962)
- Mor Salkımlı Ev (1963)
Oyun:
- Kenan Çobanları (1916)
- Maske ve Ruh (1945)