KİTABIN ADI Acımak
KİTABIN YAZARI REŞAT NURİ GÜNTEKİN
YAYIN EVİ İNKILAP YAYIN EVİ
SAYFA SAYISI 159
KİTABIN KONUSU:
Acımak, Reşat Nuri Güntekin’in 1928 yılında basılan kısa soluklu romanı. Eser küçük yaşta gördüğü kötü muamelelerden dolayı acıma duygusu olmayan bir öğretmeninin babasının vefatından sonra onun günlüğü okuyarak babası ve hayatı hakkındaki gerçekleri öğrenmesini konu alır.
KİTABIN ÖZETİ:
Zehra okulda başöğretmendir. Tüm görevlerini yerine getirmekte ve her zaman sorumluluklarının bilincindedir. Ancak geçmişte yaşadığı farklı kötü olaylar nedeni ile acıma duygusunun ne olduğunu bilmeyen, merhametsiz bir yapısı vardır. Hiçbir yanlışı affetmemektedir. Öğrencilerinin yaptığı en ufak hataya bile büyük tepkiler göstermekte ve onlara cezalar vermektedir. Yine öğrencileri arasında maddi durumu iyi olmayanları, üstü başı düzgün olmayanları derse almamaktaydı. Her ne kadar bu tavırları müdür tarafından uyarılsa da Zehra bu davranışlarından vazgeçmemiştir. Bölgenin vekili olan Şerif Bey, okulu ziyarete geldiğinde Zehra’ya babasının durumunun hiç iyi olmadığını ve onun İstanbul’a giderek babasını görmesi gerektiğini söyler. Fakat Zehra babası olmadığını söyler ve yanlarından ayrılır.
Tevfik Bey, Zehra’nın babasının ölüm döşeğinde olmasına rağmen bu kadar acımasız ve umursamaz olmasına çok şaşırmaktadır. Ona göre sebep ne olursa olsun bu durumdayken yaşanmış tüm kötülüklerin unutulması gerekmektedir. Ancak yine de Zehra’nın üzerine gitmez. Daha sonra Zehra fikrini değiştir ve İstanbul’a gider. Yolculuk boyunca başından geçenleri düşünür. Zehra, teyzesinin başına gelenler yüzünden erkeklere düşman olmuştur. Zehra’dan 4 yaş büyük olan ablası ise hiçbir zaman kendi yaşıtları ile oynamamış her zaman diğer büyük kızlara özenmiştir. Aynı zamanda annesini örnek aldığı için her zaman fazlası ile süslenmektedir. Babası ise içkiye ve diğer her türlü şeye para bulurken kızına bir çift çorap dahi almamaktadır. Mürşit Efendi, Feriha’nın dışarı çıkmasını yasaklamıştır. Feriha ise 14 yaşına geldiğinde verem hastalığından ölmüştür. Mürşit Efendi’ye kızının cenazesi gösterilmez ve ölümünden o sorumlu tutulur.
Zehra ablasının ölümünden belirli bir süre sonra babası tarafından Marabet Mektebi’ne yazdırılmıştır. Kızının ise bu mekteplerde kimse ile görüşmemesini tembihlemektedir. Zehra henüz okuldayken uzun süredir hastalıklar ile boğuşan annesi ölür. Aynı zamanda anneannesine inme iner ve uzun yıllar hastane köşelerinde sürünür. Babası ise hapse girer. Zehra tüm bunların yaşandığı 5 yıl boyunca başını kitaplardan kaldırmamış ve çevresindeki hiç kimse ile konuşmayan bir yapıya bürünmüştür. Kalbi tüm iyi şeylere kapanmıştır.
Zehra bir okul gezisinde babası ile istemese de karşılaşır. Babasının saçı ve sakalı birbirine karışmıştır, elbiseleri parçalanmış ve yamalıdır. Bu durumu görünce Zehra arkadaşlarına rezil olmaktan korkar ve babasını tanımıyormuş gibi davranır. Okul bitince Anadolu’da bir kasabaya gider. Kendisini tamamı ile mesleğine adar. Tüm bunları düşünürken yolculuk biter. Zehra kendisine verilen adrese gider. Ancak geç kaldığını babasının bir gün önce vefat ettiğini öğrenir. Babasına ait bir sandık ona teslim edilir. Zehra önce sandığı açmak istemese de sonra açar. İçerisinde bir defter gözüne çarpmıştır. Defter babasının hatıra defteridir. İşe bu defteri okumaya başladığında tüm gerçekleri öğrenecektir.
KİTABIN ANA FİKRİ:
Oldukça etkileyici bir roman olan acımak kitabının ana fikri acımak duygusunu doğru yerde ve doğru zamanda ortaya çıkarmamız gerektiğini vurgulamıştır. İnsanların eşlerini başarıda veya başarısızlıkta en önemli faktör olduğunu açıklamaktadır.
OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Zehra: Yaptığı mesleği fazlası ile seven ancak acıma duygusunu yitirmiş biridir. Genellikle insanlara karşı ön yargılı bir tavrı bardır. Ancak idealist bir öğretmendir.
Mürşit Efendi: Zehra’nın babasıdır. Duygusal ve temiz kalpli bir insandır. Aynı zamanda çalışkan, sözüne sadık, yalandan uzak duran ve saf bir insandır.
Meveddet Hanım: Zehra’nın annesidir. Genç ve güzel bir kadındır. Dediklerinin mutlaka yapılmasını istemekte ve hemen her şeyden memnun kalmayan bir karakteri vardır.
Makbule Hanım: Meveddet Hanım’ın annesi, Zehra’nın da anneannesidir. Kendini her zaman iyi biri olarak göstermektedir ancak kurnaz ve menfaatçidir.
Feriha: Zehra’nın ablasıdır. Son derece süslü ve eğlenceyi seven bir karakteri vardır.
Tevfik Hayri Bey: Zehra’nın iyiliğini isteyen yöneticidir.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
Ünlü yazarlarımızdan Reşat Nuri Güntekin 26 Kasım 1889 yılında İstanbul’da doğdu ve babası Doktor Nuri Bey’dir. Önce Çanakkale İdadisinde (lisesinde) okuyan Güntekin daha sonra İzmir’de Fransız Frerler mektebine devam etti.
Reşat Nuri, 1912 yılında İstanbul Darulfünun Edebiyat Şubesini bitirdikten sonra liselerde edebiyat, Fransızca ve felsefe okuttu. 1931 ve 1943 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı müfettişi olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerini görme fırsatı buldu.
1939 ve 1943 yılları döneminde Çanakkale milletvekilliği yaptıktan sonra 1947’de başmüfettişlik ve 1954’te Paris kültür ataşeliği (1954) yaptı.
Reşat Nuri Güntekin, hikaye, roman, gezi notları, oyun, mizah yazıları ve çeşitli konularda makaleler yazdı. İlk eseri olan “Eski Ahbab” adlı hikayesi, 1917 yılında Diken dergisinde çıktı ve sonradan kitap olarak basıldı.
Reşat Nuri Güntekin’ın Eserleri
Roman:
- Harabelerin Çiçeği (1918)
- Gizli El (1920)
- Çalıkuşu (1922)
- Dudaktan Kalbe (1923)
- Damga (1924)
- Akşam Güneşi (1926)
- Bir Kadın Düşmanı (1927)
- Yeşil Gece (1928)
- Acımak (1928)
- Yaprak Dökümü (1930)
- Kızılcık Dalları (1932)
- Gökyüzü (1935)
- Eski Hastalık (1938)
- Ateş Gecesi (1942)
- Değirmen, Miskinler Tekkesi (1946)
- Ripka İfşa Ediyor (1949)
- Kavak Yelleri (1950)
- Kan Davası (1955)
- Boyunduruk (1960)
- Son Sığınak (1961)
Hikaye:
- Gençlik ve Güzellik (1917)
- Recm (1919)
- Roçild (1919)
- Eski Ahbab (1918)
- Sönmüş Yıldızlar (1918)
- Tanrı Misafiri (1927)
- Leyla ile Mecnun (1928)
- Olağan işler (1930)
Tiyatro:
- Gönül Veya İnhidam (1916)
- Babur Şah’ın Seccadesi (1919)
- Hançer (1920)
- Asker Dönüşü (1921)
- Eski Rüya (1922)
- Yaprak Dökümü (1923)
- Kır Çiçeği (1924)
- Ümidin Güneşi(1924)
- Gazeteci Düşmanı (1928)
- Şemsiye Hırsızı (1928)
- Bir Köy Hocası (1928)
- Bir Kır Eğlencesi (1931)
- Felaket Karşısında (1931)
- Gözdağı (1931)
- Eski Borç (1931)
- Ümidin Mektebinde (1931)
- İstiklal (1933)
- Vergi Hırsızı (1933)
- Bir Yağmur Gecesi (1941)
- Yol Geçen Hanı (1944)
- Ağlayan Kız ( (1946)
- Eski Şarkı (1951)
- Hülleci (1953)
- Tanrı Dağı Ziyareti (1954)
- Balıkesir Muhasebecisi (1955)
- Bu Gece Başka Gece (1956)
Diğer Eserleri:
- Anadolu Notları (2Cilt, 1936-1966)
- Fransız Edebiyatı Antolojisi (3 cilt, 1929-1931)
- Üç Asırlık Fransız Edebiyatı (3 cilt, 1932)