Birey ve Toplum Konu Anlatımı
I. SOSYALLEŞME (TOPLUMSALLAŞMA) A. Sosyalleşmenin Anlamı ve Unsurları Sosyalleşme, bireyin içinde yaşadığı toplumun kültürünü, değerlerini, normlarını (yani yaşama, duyma ve düşünme biçimlerini) öğrenme ve benimseme (içselleştirme) sürecidir.
Sosyalleşme süreci sayesinde toplumun yeni kültürü yeni kuşaklara geçer. Birey sosyalleşme sayesinde, toplumun kültürüyle bütünleşir ve içinde yaşadığı topluma uyum sağlar. Böylece birey, bir toplum içinde diğer insanlarla birlikte ortak bir yaşam sürdürebilir.
Sosyalleşme süreci bireyin kişilik, karakter ve benliğini biçimlendirir ve ona kültürel kimlik kazandırır (Kültürel kimlik: bir toplumun kendisine özgü olan kültür özelliklerine denir. Her birey, içinde yaşadığı toplumun kültürel kimliğini yansıtır. Bu nedenle, bir Türk bir Alman’dan farklıdır.).
Bireyin sosyalleşmesi sürecinde ilk ve en etkili olan unsur ailesidir. Başlangıçta aile çocuk üzerinde daha etkili olurken, bu etki okulla birlikte azalmaya başlar. Okul, toplumun değer ve normlarını, bilinçli olarak çocuğa aktaran en önemli kurumlardan biridir.
Birey hayatı boyunca birçok toplumsal ortama farklı bir şekilde katılır. Çünkü toplumun bireyden beklediği davranışlar çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerine göre farklıdır. Birey topluma uyum sağladığı sürece sosyalleşmeye devam eder.
Çocukluk ve ergenlik döneminde sosyalleşmenin unsurları; aile, okul, arkadaş grupları ve kitle iletişim araçlarıdır.
B. Sosyalleşmenin Aşamaları
Sosyalleşme süreci, bireyin yaşamının her anında etkilidir. Birey, doğumla birlikte önce ailede sosyalleşir. Çocukluk ve yetişkinlik dönemine geldiğinde; arkadaş çevresi, okul, yaşanılan çevre özellikleri, boş zamanları değerlendirme olanakları, kitle-iletişim araçları bireyin sosyalleşmesine yön verir. Ayrıca örf, adet, gelenek ve görenekler, kurumlar, insani, ahlaki, milli ve manevi değerlerde sosyalleşme sürecinde bireye etki eder.
C. Sosyalleşme ve Toplumsal İlişkiler
Sosyalleşme sürecinde, topluma hâkim olan ilişkilerde bireyi biçimlendirir. Bu nedenle, bireyin yaşamı boyunca kurduğu ilişkiler, davranış biçimleri sosyalleşme sürecinden izler taşır. Sosyalleşme sürecinde en etkili unsur bireyin içinde yaşadığı çevre
ve kültürel ortamdır. Sosyalleşmenin gerçekleşmesinde kurulan ilişki biçimi daha sonraki
TOPLUMSAL İLİŞKİLER
En az iki insan arasında belli bir süre devam eden, belli amaçlara yönelik olan, karşılıklı etkileşim halinde gerçekleşen anlamlı ilişkilerdir. Toplumsal ilişki iki insan arasında olduğu gibi, gruplar arasında da olabilir.
A. Toplumsal İlişkilerin Özellikleri
En az iki insanı gerektirir.
Belli bir zaman dilimi içinde gerçekleşir. İlişki bireyler arasında ortak bir anlam taşır.
Toplumsal ilişki kuran taraflar birbirinden haberdardır ve karşılıklı etkileşim halindedir. Bu etkileşim ortak dil aracılığıyla sağlanır.
Toplumsal ilişkiler; hukuk, örf, adet, gelenek, görenek gibi kurallara göre gerçekleşir.
Mesela; bankadaki veznedar ile müşteri arasında toplumsal ilişki vardır; ancak bankamatikten para çeken insan ile bilgisayar arasında ilişki yoktur.
B. Toplumsal İlişki Çeşitleri
1. Niteliklerine göre: İkiye ayrılır.
a) Birincil İlişkiler: Duygusallığın hâkim olduğu, ilişkilerin samimi ve yüz yüze olduğu ve etkileşimin güçlü olduğu ilişkilerdir. Uzun süreli ilişkilerdir. İlişkilerde yazılı kurallar yoktur. Biz duygusu hâkimdir. Çıkar ilişkisi yoktur. Küçük gruplarda görülür: aile, akrabalık, dostluk, komşuluk, köy gibi gruplarda bu ilişki türü görülür.
b) İkincil İlişkiler: Duygusallık yerine akılcılığın hâkim olduğu ve ilişkilerin resmiyetlik kazandığı ilişkilerdir. Etkileşim zayıftır, ilişkiler daha kısa sürelidir. Biz duygusu yerine ben duygusu hâkimdir. Çıkar ilişkisine dayalıdır. Büyük gruplarda görülür. Bankalarda, orduda, sendikalarda görülen ilişkiler buna örnektir.
2. Sürelerine göre: Üçe ayrılır.
a) Kısa süreli ilişkiler: Zaman bakımından kısa süren ilişkilerdir. Tesadüfî ilişkilerdir. Mesela; Taksi şoförü ve yolcusu arasındaki ilişki bu türdendir.
b) Uzun süreli ilişkiler: Çok uzun süren, bazen insanın doğumundan ölümüne kadar sürebilen ilişkilerdir. Mesela; aile bireyleri arasındaki ilişkiler, komşular arası ilişkiler, arkadaşlar arası ilişkiler.
c) Periyodik (devirli) ilişkiler: Bu ilişki, sadece yılın belli bir döneminde kurulur ve bir dahaki döneme kadar ortadan kalkar. Mesela; dört yılda bir yapılan olimpiyatlar ya da bir şehirde her yıl kurulan fuarlar, periyodik ilişkilere örnek gösterilebilir.
3. Birey sayısına göre: Üçe ayrılır.
a) Birey-Birey ilişkisi: Sadece iki kişi arasında geçerli olan ilişkilerdir (Karı-koca arasındaki ilişki).
b) Birey-Grup ilişkisi: Bireyin bir grup veya gruplarla girdiği ilişkidir (Öğretmenin sınıfla ilişkisi).
c) Grup-Grup ilişkisi: İki farklı grup arasında gerçekleşir (İki futbol takımı arasındaki i
C. Toplumsal İlişkiyle İlgili Temel Kavramlar
1. Toplumsal Statü ve Anahtar Statü
Bireyin toplum içindeki yerine, konumuna sosyal statü denir. Birey toplumda, aynı anda birden çok statüye sahip olabilir. Mesela; bir kişi hem öğretmen, hem baba, hem de bir dernekte başkan olabilir. Bu statülerden bir tanesi onun temel statüsüdür. En fazla önem taşıyan statüye anahtar (başat) statü denir.
Statüler kazanılmış ve verilmiş statüler diye ikiye ayrılır. Bireylerin doğuştan sahip oldukları statülere verilmiş statüler denir. Mesela; kölelik, zencilik, bayan olmak gibi. Bireylerin kendi yeteneklerine, başarılarına göre sonradan kazanmış olduğu statülere ise kazanılmış statüler denir. Mesela; öğretmenlik başkanlık, anne, baba olmak gibi.
2. Toplumsal Rol, Rol Çatışması, Rol Pekiştirmesi
Bireyin statüsüne uygun olarak toplumun beklentileri doğrultusunda gösterdiği davranış kalıplarına toplumsal rol denir. Bireyler aynı anda birden çok statüye sahip olduklarından, birden fazla rolü de oynamak zorunda kalırlar. Eğer bireyler statülerine uygun rolleri karıştırırlarsa rol çatışması yaşanır.
Mesela; kendi çocuğunun derslerine giren bir öğretmen, çocuğunun başarısını değerlendirirken rol çatışması yaşayabilir.
Bireyin yerine getirdiği roller birbirine benziyorsa, bu rollerin birbirini desteklemesine, kolaylaştırmasına rol pekiştirmesi
denir. Mesela; bir avukatın daha sonra savcı olmasını verebiliriz.
3. Toplumsal Prestij (Saygınlık)
Kişinin toplumdaki saygınlığına sosyal prestij denir. Prestij, bireyin saygınlığına bağlıdır. Aynı statüdeki insanların saygınlıklarının farklı olması, prestijin kişisel özelliklere; yani kişinin soyu, servet durumu, biyolojik özellikleri, eğitim derecesi, dini bağlılığı vb. gibi faktörlere dayandığını gösterir.
4. Toplumsal Değerler
Toplumsal değer; toplumdaki kişilerin içten bağlı oldukları ortak duygular, düşünceler, kurallar ve uygulamalardır. Mesela; namus, bayrak, vatan, bağımsızlık, dürüstlük birer toplumsal değerdir. Toplum değerler zamanla ve toplumdan topluma farklılık göster. Değerlerin süreklilik kazanabilmesi için norm biçiminde somutlaşması gerekir.
Toplumsal değerlerin işlevleri şunlardır:
1-) Değerler ortak olarak benimsenip paylaşıldığı için toplumda işbirliği ve dayanışma yaratır.
2-) Değerler sayesinde bireyler hangi durumlarda nasıl davranacaklarını önceden bilirler.
3-) Kişilerin toplumsal statülerini ve rollerini seçmelerine-gerçekleştirmelerine yardımcı olur.
4-)Bireyin“toplumsal
5-) Toplumsal bütünleşmeyi sağlar, toplum birliğinin ve düzenin sağlanmasına yardımcı olur.
6-) Kişilerin toplumla uyum içinde olmalarını sağlar.
7-) Bireyler üzerinde toplumsal baskılar uygulayarak bireylerin davranışlarını kontrol ederek toplumsal denetimi sağlar.
5. Toplumsal Normlar
Toplumda bireylerin nasıl davranmaları gerektiğini düzenleyen ve yaptırım gücü olan kurallar sistemine toplumsal norm
denir. Normlar ikiye ayrılır:
a) Yazılı (resmi) normlar: Yasa, tüzük, yönetmelik vb. yazılı normlara örnektir. Yazılı normlar devlet tarafından uygulanır ve yaptırım gücü yüksektir.
b) Yazısız (resmi olmayan) normlar: Örf, adet, gelenek, görenek, vb. yazılı olmayan normlardır. Toplumda genel bir uygulama olarak herkesçe bilinir ve uymayanlar toplum tarafından cezalandırılır (kınama, dışlanma, ayıplanma vb.). Mesela; büyüklere karşı saygılı olmak, komşu hakkını gözetmek, yalan söylememek vb.
Normlar şu özelliklere sahiptir:
Toplumdan topluma ve zamanla farklılık gösterir.
Toplumsal ihtiyaçlardan doğarlar. İhtiyaçlara cevap vermeyen (işlevini yitiren) normlar zamanla ortadan kaybolur. Normlar eşit önem derecesine sahip değildirler.
Her grup veya toplum sosyal normlara sahiptir. Toplumsal düzeni sağlar.
Yaptırım gücüne sahiptirler.
Normların temelinde sosyal değerler vardır.
6. Toplumsal Kontrol
Bireylerin sosyal normlara uymasını sağlayan ve belli oranlarda yaptırım gücü bulunan mekanizmadır. Toplumsal kontrol; resmi ve resmi olmayan kontrol diye ikiye ayrılır. Hukuka dayalı yaptırımlar (para veya hapis cezası, hak mahrumiyetleri, toplumsal hizmetlerde çalıştırma) resmi kontroldür ve devlet tarafından yerine getirilir. Dine, ahlaka, geleneğe bağlı yaptırımlar (kınama, dışlanma, ayıplanma vb.) resmi olmayan kontroldür ve toplum tarafından yerine getirilir. Toplumsal
kontrol, insanların toplumsal normlardan sapmasını engelleyerek, toplumsal düzenin bütünlüğünü, sürekliliğini sağlar.
7. Toplumsal Sapma (Anomi)
Toplumsal sapma; toplumsal kontrolün etkisiz veya yetersiz kalması durumunda sosyal değer ve normlardan sapmadır. Yani bireylerin ait oldukları toplumun değerlerini ve normlarını ihlal eden davranışlar sergilemesidir. Toplumsal sapma iki türlüdür. Olumsuz toplumsal sapma; toplum tarafından onaylanmayan sapmadır.
Mesela; rüşvet, hırsızlık, cinayet, yolsuzluk vb. Olumlu toplumsal sapma; toplumca idealleştirilen davranışlardır.
Mesela; insanlık adına yapılan büyük fedakârlıklar, yoksullar için bir kişinin servetini harcaması vb. kimliği”ni oluşmasına yardımcı olur.