KİTABIN ADI Cemile – Sultan Murat
KİTABIN YAZARI CENGİZ AYTMATOV
YAYINEVİ ÖTÜKEN YAYINEVİ
SAYFA SAYISI 207
KİTABIN KONUSU
Kitapta iki ayrı hikâye vardır. İlki bir aşk hikayesidir. Aşkı uğruna töreleri çiğneyen bir kadının hikayesi anlatılmaktır. İkinci hikâyede ise savaştan dolayı köy ahalisinin çektiği sıkıntılar anlatılmaktadır. Ayrıca hikâyenin kahramanının yaşadığı bir aşktan da bahsetmektedir.
KİTABIN ÖZETİ
CEMİLE
Bu hikâye bir Kırgız köyünde, savaş zamanında yaşanan bir aşkı anlatmaktadır. Hikâyeyi olayın baş kahramanı Cemile’nin kocası Sadık’ın kardeşi anlatmaktadır. Cemile köyün en güzel kızlarındandır. Güzel vücudu ile bütün gençlerin gözdesidir. Cemile erkek gibi yetiştiğinden, ağzı çok sıkı laf yapan, en zor işlerin üstesinden gelebilen, cesur biridir. Cemile bir at bakıcısının kızı olduğu için çok iyi at kullanmaktadır. Bir ilkbahar günü Sadık Cemile’yi geçememiş, bu O’na pek ağır gelmiş ve bu yüzden Cemile’yi kaçırmıştır. Yani sevişerek evlenmemişlerdir. Savaş başlayınca, ancak dört ay beraber yaşayabilmişler ve Sadık askere alınmıştır.
Uzun süredir savaşta olan kocasından ayrı kalan Cemile’yi yalnız kaldığı için köyün gençlerinin sarkıntılıklarına maruz kalmıştır. Sadık gönderdiği mektuplarda Cemile’ye çok az yer vermektedir. Cemile de kocasının bu yaptığına az da olsa bozulmaktadır. Cemile her gün kayını ile istasyona tahıl taşımaktadır. Onlara yardım için de Danyar adlı adam da katılır. Danyar, cepheden gelmiş bir savaş gazisidir. Tek ayağı topaldır, Cemile gelişen olaylar doğrultusunda Danyar’ a âşık olur ve her şeyi göze alarak beraber kaçarlar.
SULTAN MURAT
Hikâye bir Kırgız köyünde, İkinci Dünya Savaşı sıralarında köylünün çektiği sıkıntıları, savaşın zararlarını anlatmaktadır. Sultan Murat’ın babası köyün birçok erkeği gibi savaştadır. Sultan Murat ailenin en büyük oğludur. Savaştan dolayı cephedeki askerlerin yiyecek ihtiyaçları için Sultan Murat ve dört arkadaşı Anatay, Erkinbek, Ergeş, Kubatkul tarlayı atlarla sürmek için okuldan alınırlar. Çünkü beş arkadaş ata binmekte ve tarla işlerinde diğerlerinden daha usta ve daha güçlüdürler. Bu beş arkadaş çok çalışıp tarlayı sürmek için gerekli hazırlıkları tamamlarlar. Bu arada Sultan Murat da hiç aklından çıkaramadığı okul zamanı aşkı Mırzagül’ e onu sevdiğine söyler ve iş başına koşar. Köyden uzaktaki tarlalarda uzun süre eve dönmeyecekleri Aksay’da toprakları beş güçlü atla sürmeye başlarlar. Beş arkadaş günlerini Aksay’da cephedeki askerlerin ihtiyacı için çalışarak geçirirler ve geceleri hepsi bir çadırda yatarlar. Ancak gece hırsızlar dört atı çalarak kaçarlar. Diğer atla da sultan Murat peşlerine düşüp hırsızlara yetişir, fakat silahları ile Sultan Murat’ın atını vurup uzaklaşırlar.
KİTABIN ANA FİKRİ
“Aşkın gözü kördür.” deyimini doğrulayan ilk hikâyede gerçek aşıkların hiçbir şeyden korkmadan bütün tehlikeleri ve engelleri göze alabileceği vurgulanmaktadır. İkinci hikâyede ise savaştan hiç kimsenin kazançlı çıkamayacağı hem kazanan hem de kaybeden devletin halkının da çok eziyet çekeceğini belirtmektedir.
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Birinci Hikâye
Cemile atlardan çok iyi anlayan bir at bakıcısının kızıdır. Evinin tek çocuğu olduğu için erkek gibi yetişmiştir. Haksızlığa tahammülü olmayan, kimi zaman küfür dahi eden, erkek gibi kuvvetli, çok güzel ve kusursuz vücuduyla tüm gençlerin arzuladığı bir kadındır. Çok serbest ve bağımsız davranışlarıyla dikkatleri üzerine çekmektedir.
Danyar küçük yaşta öksüz kalmış ve sonra an tarafından akrabaları olan Kazakların yanına gitmiş ve uzun yıllar orada kalmıştır. Hayatın acılarını bolca tadan, öksüzlüğün ıstırabını bol bol yaşayan biridir. Çok yerler gezmiş, çobanlık, maden ocaklarında işçilik yapmış ve sonra da askere gitmiştir. Kamburdur ve savaşta sol bacağını sakatlamıştır. İçine kapalı sessiz bir hali vardır.
Köy töreleri ile yetişmiş bir kadın olan Cemile herşeye rağmen – özellikle de askerdeki kocasına- âşık olduğu Danyar’a kaçar, uzaklar giderler ve gerçek aşkın hiçbir kural tanımayacağını gösterirler.
İkinci Hikâye
Sultan Murat on beş yaşındadır. Yürekli ve akıllı bir delikanlıdır. Mırzagül adında çok güzel gülümsemesi olan, kavak ağacı gibi ince ve uzun, yüzü kar gibi ak, gözleri karanlık gecede yanan dağ ateşinin alevleri gibi parlak olan kıza aşıktır.
Anatay ise on altı yaşındadır, çok kuvvetlidir, babası savaşta ölmüştür. O da gizli gizli Mırzagül’ü sevmektedir. Erkinbek ailesini en büyük çocuğudur. Çok iyi yürekli ve güvenilirdir. Ergeş on beş yaşında fikrini açıkça söylemeyi bilen ve tartışmayı seven birisidir.
Kubatkulbatır on beş yaşındadır. Babası savaşta kahramanca çarpışarak ölmüştür. Tinaliev, bu beş kişilik gurubun yöneticisidir. Onlara ne yapmaları gerektiğini söyler ve öğretir. Eski bir paraşütçü komandodur, köy halkını savaşa destek için hareketlendirir.
Büyük bir hırsla ve başarıyla tarlayı süren bu beş kişilik gurubun atlarını hırsızların çalması bütün çabalarını mahvetmiştir. Tarlayı sürecek atları olmayınca büyük bir üzüntü yaşanır.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Kırgız Türk romancısı. Kırgızistan’ın Şeker köyünde doğdu. Cumbul’da Baytar Okulunu (1946) ve Kırgızistan Tarım Enstitüsü’nü bitirdi (1953). Deneme çiftliklerinde çalıştı. Bir müddet Moskova’da Gorki Enstitüsü’nde staj gördü. Moskova Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu. 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği’ne üye kabul edildi. 1963′te Lenin Ödülü’nü aldı. Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Kırgızistan’ın bağımsızlığına kavuşmasından sonra ülkesini Lüksemburg’da büyükelçi olarak temsil etti.
Cengiz Aytmatov’un Eserleri
Roman:
- Zorlu Geçit (1956)
- Yüzyüze (1957)
- Cemile (1958)
- İlk Öğretmenim (1962)
- Toprak Ana (1963)
- Dağlar ve Steplerden Masallar (1963)
- Elveda Gülsarı (1963)
- Elveda, Gülsarı! (1966)
- Selvi Boylum Al Yazmalım (1970)
- Beyaz Gemi (1970)
- Fuji-Yama, Fuji Dağının Tepesi 1973)
- Gün Olur Asra Bedel (1980)
- Dişi Kurdun Rüyaları (1986)
- Darağacı – Dişi kurdun Rüyaları (1988)
- Cengiz Han’a Küsen Bulut (1990)
- Kassandra Damgası (1995)
- Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı (Son romanı – 2007)
- Çocukluğum
- Hiroşimalar Olmasın
- İlk Turnalar
- Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
- Sultan Murat
- Yıldırım Sesli Manasçı
Hikâye:
- Kızıl Elma (1964)