KİTABIN ADI Dava
KİTABIN YAZARI FRANZ KAFKA
YAYIN EVİ YILDIRIM BASIM EVİ
SAYFA SAYISI 278
KİTABIN KONUSU:
Elindeki tüm değerleri kaybetmek, kendinin her şeyden soğumasını sağlayabilir ama buna direnmen seni, hayata döndürecek tek kurtuluştur.
KİTABIN ÖZETİ:
Romanın kahramanı Joseph K. otuz yaşındadır. Bir bankada çalışmaktadır. İyi bir insan olarak tanınır. Değişik işlerde çalışan insanların kiraladığı, kiralık bir evde oturur. Yemeklerini sakin yerlerde yer ve geceleri dokuza kadar çalışır. İçine kapanır, ruhsal bir boşluk içinde, yakın arkadaşları bulunmayan bir bekardır.
Bir sabah, onun bu rutin hayatı parçalanır. İki kişi evine gelerek tevkif edildiğini söylerler. Aradan oldukça bir kaderinin gelişi güzel sivil bir mahkemenin elinde bulunmadığını da görür. Durum karmakarışıktır, şaşkınlık vericidir. Ne gibi bir suç işlediği veya kanunun hangi maddesine göre tutuklandığı kendisine hiçbir zaman söylenmez. Karşılaştığı herkes onun suçlu olduğunu kabul eder. Fakat günlük işlerini yürütmekte serbesttir. Mahkeme işlemleri, belirli yerlerden uzaklarda, berbat yerlerde yürütülür. Yargılama sırasında, hiç de beklenmedik zamanlarda saray görevlileri mahkemede görülür. Hiç kimse de işin iç yüzünü anlayamaz. Yargılama yıllarca sürmesine rağmen kimse beraat etmez. Bir yıl boyunca temyize gitmek için elinden geleni yapar. Birincisi; yaşadığı binadaki bir daktilograftır. Kıza başına gelenleri anlatır; ama kız ilgilenmez. Ertesi pazar kendisinin mahkemeye gelmesi istenir, ama yargılama düzensiz ve karışıktır. Ertesi hafta tekrar mahkeme salonuna geldiğinde salonda kimse yoktur. Bu sırada salondaki hukuk kitaplarını gözden geçirir. Bu kitaplarda ise, çocukların çizdiği bayağı resimler vardır.
Kendini davaya öylesine vermiştir ki, işini aksatır. Amcası bu tür davalarda şöhret kazanmış bir avukat bulur. Bu avukat kötürümdür. Fakat, bu işi ondan başka kimsenin yapamayacağını da bilirler. Gerçekte, kanunun sanıklara kendilerini savunma hakkını verdiği de kuşkuludur. K. iş hayatındaki bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Titorelli adındaki bir ressamı görmek ister. Ressam berbat bir evde yaşamaktadır. Sarayın özel ressamı olan Titorelli hakimler arasında büyük etkisi olduğunu iddia eder. K.ye aleyhindeki davanın üç ihtimalini söyler: Kesinlikle beraat, ki buna imkân yoktur; şartlı beraat, ki herhangi bir anda tevkif edilebilir; süresiz erteleme, ki ne beraat demektir ne de mahkûmiyet. K. ümitsizlik içinde ressamın yanından ayrılır. Daha sonra, avukatının davayı ihmal ettiğini sanarak başka birini bulmayı düşünür. Huld’un Block adında bir müvekkilini görür. Huld bu adamın bir davasını yüklenmiş, kesin sonuca erdirmeden yıllarca sürdürmüştür. O da avukatını ihmalinden şikayet eder ve gizlice diğer avukatlara danıştığını söyler. K.’nin iş için gittiği şehrin kilisesinde son görüşme yapılır. Kilise karanlık ve boştur. Birdenbire, mihraptaki kürsüden, K.’ ye seslenir. Kürsüdeki kişi papazdır; kendisinin hapishane papazı ve bundan sonra da mahkemenin papazı oludğunu söyler. Durumun kötüye gittiğini, onun, mahkemenin niteliğini anlamadığını, diğerlerinin, özellikle kadınların yardımına çok güvendiğini söyler.
Bu görüşme sonunda papaz, K.ye, içinde gerçek payı bulunan ve K.yi huzursuzlaştıran bir hikaye anlatır. Bir adam hukukçu olmak için yalvarır. Kapıda bir bekçi vardır. Adama, o anda hukuk kapısından içeriye giremeyeceğini anlatır. Adam yıllarca kapıda bekler. Bekçiye rüşvet verir. Bekçi parayı alır, fakat kapıdan içeri sokmaz. Adam nihayet ölür. Ölüm döşeğinde bekçiye, hukukçu olmak isteyen pek çok kimse olmasına rağmen, bütün bu yıllar boyunca kimsenin başvurmadığını sorar. Bekçi der ki: “Bu kapıdan sizden başkası geçemez. Çünkü bu kapı, sadece sizin için yapılmıştır. Şimdi kapıyı kapatacağım.” K. papaza, adamı aldattıklarını anlatmaya çalışır. Fakat papaz, hikâyeden kendince öyle yorumlar çıkarır ki, K. gerçek sorunun niteliğini ve bu hikâyenin kendisiyle olan ilişkisini anlayamaz.
Kitabın son bölümü, birinci bölümünden bir yıl sonra, K. nin otuz bir yaşının öncesinde geçer. Redingotlu ve silindir şapkalı iki adam K. nin kapısına gelir. Hiç direnmeyen K.yi götürürler. K. onların cellat olabileceklerini sanır. Fakat artık mücadele azmini tamamen kaybetmiştir. Polis, kendisini kurtarabilse de, kimseden yârdim istemez. Son anda, civardaki bir evin penceresinin açıldığını, belki kendisine sempati beslediğini, belki de yardım etmek istediğini göstermek üzere, ellerini dışarı uzatan birinin siluetini görür. K., bu hareketin neyi anlattığını anlayamaz. İki adamdan biri K.yi boğazından tutarken, diğeri elindeki bıçağı kalbine indirir.
KİTABIN ANA FİKRİ:
Hiçbir şeyin arkasını bırakmamalıyız. Önemli olan kazandıklarımız değil, savaşarak kaybetmediklerimizdir.
OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Joseph K.: Otuz yaşında bir bekar ve başarılı bir bankacı. Renksiz bir insan. Belirli kötülükleri veya erdemleri, kişisel bağları yoktur.
Frau Grubac: Joseph’in ev sahibesi. Joseph’e anasıymış gibi davranır. Ayrıca diğer insanlara da saygıyla yaklaşan biri.
Fraulein Brüstner: Joseph’in kiralık evinde oturan bir daktilograf.
Huld: Joseph’in danıştığı bir avukat. Mahkeme çevrelerinde etkisi olduğu iddia ederse de hiçbi şey başaramaz.
Leni: Hud’un dadısı ve ev işlerine bakan kadın. Şuh bir kadındır. Patronun tüm müvekkillerine kur yapar.
Titorelli: Joseph’e yardım etmek isteyen bir ressam.
Papaz: Katedralin papazı. Joseph’e, her fırsatta, durumun kötü olacağını anlatmaya çalışır.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
1901 yılında doğdu. Orta gelir seviyeli bir ailenin tek oğludur. Sıkıntılı bir hayat yaşamadı. Ama roman ve hikayelerinde geçim sıkıntısı gibi ekonomik problemleri de işledi. Hikâye yazmaya küçük yasalarda başladı. İlk yazdığı hikâyede bir aşkından bahseden Kafka, yirmili yaşlarında roman yazmaya başladı. Yirmi beş yaşında, tesadüfen tanıdığı bir basım evinin sahibi vasıtasıyla “Dava” adlı ilk romanını yayımladı. Bu romanını “Biten Gece” ve “Aşk” izledi. Anlatım biçimi iyi bulunmasına rağmen, kesin ve büyük bir okuyucu kitlesine ulaşamadı. Hikayelerindeki olay ve üslup birliğini romanlarına taşıyamamış, gereğinden fazla tasvire girdiği için okuyucunun ilgisini azaltmış ve böylece romanlarını sıkıcı bir hale sokmuştur. Çok büyük başarılar kazanmış bir yazar değildir. Fakat romanları, yaşadığı devri en iyi anlatan eserlerdir. Sadece kendi istek ve arzularından bahsetmiş olması bakımından, iyi bir portre çizmiş ve kendini okuyucusuna direkt olarak anlatmış ender yazarlardandır. Yine de bu özellikleri O’nu istediği yere ulaştıramamıştır. Zira başarılı olamamasını, kendisinin, sadece kendi istek ve arzularından ve okuyucunun istediği konularından bağımsız olarak bahsetmesine, çevresinde gelişen olaylarla iç içe olmamasına ve o yıllardaki okuma-yazma oranının düşük olması sebebine bağlamaktayım. Her şeye rağmen yazar, iyi bir Raman tekniğini kullanan yazarla arasında görülmektedir.
Franz Kafka’nın Eserleri
Roman:
- Dava, (1925)
- Şato, (1926)
- Kayıp, (Amerika) (1927)
Hikâye:
- Değişim, (1915)
- Bir Savaşın Tasviri
- Taşrada Düğün Hazırlıkları
- Şarkıcı Josefine ya da Fare Ulusu
- Ceza Sömürgesi (1919)
- Çin Seddi
- Bir Akademiye Rapor
Mektuplar:
- Milena’ya Mektuplar
- Babaya Mektup
Günlük:
- Günlük 1-2
- Aforizmalar
Tüm Eserleri:
Kafka’nın yaşadığı dönemde yayımlanan eserleri:
- Ein Damenbrevier (1909)
- Dua Eden Adamla Sohbet (1909)
- Sarhoşlarla Sohbet (1909)
- Brescia’daki Uçaklar (1909)
- Büyük Gürültü (1912)
- Gözlem (1913)
- Yargı (1913)
- Ateşçi (1913) (Amerika olarak bilinen romanın ilk bölümü)
- Dönüşüm (1915)
- Yasanın Önünde (1915) (Dava adlı romanın bir bölümü)
- Cinayet (1919) (Kardeş Katili öyküsünün ilk hali)
- Bir Köy Hekimi (1918) (13 öyküden oluşan bir kitap; aralarında On Bir Oğul ve Bir Akademiye Rapor öyküleri de bulunmaktadır)
- Ceza Sömürgesi (1919)
- Der Kübelreiter (1921)
- Açlık Sanatçısı (1924)
Kafka’nın ölümünden sonra yayımlanan eserleri:
- Bir Savaşın Tasfiri (1904-1905)
- Taşrada Düğün Hazırlıkları (1907-1908)
- Kaldabahn Hatıraları (1914)
- Köy Öğretmeni (1914-1915)
- Blumfeld, ein älterer Junggeselle (1915)
- Der Gruftwächter (1916-1917)
- Köprü (1916-1917)
- Eine Kreuzung (1917)
- Çiftlik Kapısına Vuruş (1917)
- Avcı Gracchus (1917)
- Çin Seddi’nin İnşasında (1917)
- Komşu (1917)
- Babaya Mektup (1919)
- Heimkehr Brod’un Başlığı (1920)
- Geri Çevrilme (1920)
- Yasalar Sorunu Üzerine (1920)
- Kent Arması (1920)
- Küçük Fabl (1920)
- Die Truppenaushebung (1920)
- Bir Köpeğin Araştırmaları (1922)
- Das Ehepaar (1922)
- Gezinti (1922)
- Gibs auf Brod’un Başlığı (1922)
- Der Bau Brod’un Başlığı (1923-1924)
- Dava (1925)
- Şato (1926)
- Amerika (1927) (İlk olarak 1912 yılında Kayıp olarak tasarlandı, fakat Brod tarafından Amerika olarak yayımlandı.)