Fiiller konu anlatımı: Türkçede eylemleri anlama ve kullanma üzerine kapsamlı rehberimizle dil bilginizi güçlendirin!
FİİL (EYLEM)
Fiiller, kalıcı kavram ya da varlıkları karşılamaz. Bunlar hareketleri, oluşları, durumları karşılar. Mastar halinde bir hareketin adı olurlar: “yürümek, olmak, düşünmek vs.”
FİİL ÇEKİMİ
Fiillerin kip ve şahıs bildirecek biçimde düzenlenmesine denir. Bir çekimde kip mutlaka bulunur, ancak şahıs bazen bulunmayabilir. Çekimin daha iyi anlaşılabilmesi için “kip, zaman, şahıs” kavramlarının bilinmesi gerekir.
Fillerde Kip
Eylemlerin bir hareketi, oluşu, durumu ortaya koyuşu farklı şekillerde olur. Bazen bunlar bir başkasına haber verme şeklinde aktarılır, bazen bir koşula bağlanır, bazen istenen bir durum anlatılır. Buna fiilin kipi denir.
Türkçe’de kipler iki grupta incelenir. Bunlar haber kipleri ve dilek kipleridir.
Haber (Bildirme) Kipleri
Fiilin çekiminde kesin bir zaman ifadesi varsa, fiil haber kipindedir. Biz bunu fiilin çekimini adlandırırken açıklarız aslında. Örneğin; “gelecek” fiilinin çekimini söylerken “gelecek zamanla çekimlenmiş” deriz. İşte çekimi adlandırırken “zaman” ifadesini kullanıyorsak fiilin kipi “haber kipi”dir.
Bu kipin beş çekimi vardır. Bunları çekimleriyle birlikte gösterelim.
Bilinen Geçmiş Zaman (-di’li)
Eylemin yapılışının kesin olarak bilindiğini gösterir.
- Tekil Şahıs al – dı – m
- Tekil Şahıs al – dı – n
III. Tekil Şahıs al – dı
- Çoğul Şahıs al – dı – k
- Çoğul Şahıs al – dı – nız
III. Çoğul Şahıs al – dı – lar
fiil kip eki şahıs eki
Görüldüğü gibi fiiller altı şahsa göre çekimlenir. Bundan sonraki çekimlerimizde sadece örnekleri yazacağız; şahıs sırasını siz bu örneğe göre belirleyin.
Öğrenilen Geçmiş Zaman
Bildirilen işin yapıldığını, başkasından duyma şeklinde ifade eden çekimdir.
al – mış – ım al – mış – ız
al – mış – sın al – mış – sınız
al – mış al – mış – lar
“-miş” eki her zaman başkasından duyulma anlamı taşımayabilir.
“Elin kanamış, ne yaptın yine?”
cümlesinde “-mış” eki görülen bir durumu anlatmaktadır.
“Sıcak sobanın başında uyuyakalmışım.”
cümlesinde ise sonradan farkına varılan bir durum anlatılmaktadır.
Şimdiki Zaman
Eylemin söylendiği anla yapıldığı anın bir olduğunu gösterir.
Çalış – (ı)yor – um Çalış – (ı)yor – uz
Çalış – (ı)yor – sun Çalış – (ı)yor – sunuz
Çalış – (ı)yor Çalış – (ı)yor – lar
Parantez içinde gösterilen ses, ünlüyle biten fiillerde görülmez: “uyu – yor”
Fiile şimdiki zaman anlamı veren, hatta “-yor” ekinden daha kesin bir biçimde “işin üzerinde olma” anlamını veren bir diğer ek de “-makta, -mekte” ekidir. Mastar ekiyle “-de” hal ekinin kaynaşmasından oluşan bu ek günümüzde tamamen şimdiki zaman anlamı veriyor.
Gel – mekte – y – im
Gel – mekte – sin
Gel – mekte
Gel – mekte – y – iz
Gel – mekte – siniz
Gel – mekte – ler
Hatta bazı kullanımlarda bu ekin “-mada, -mede” şekillerine dönüştüğü görülür.
“Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer”
dizesinde altı çizili fiiller bu şekilde çekimlenmiştir.
Gelecek Zaman
Eylemin, söylendiği andan sonra yapılacağını ifade eder.
Sor – acak – ım (soracağım)
Sor – acak – sın
Sor – acak
Sor – acak – ız (soracağız)
Sor – acak – sınız
Sor – acak – lar
Geniş Zaman
Fiilin herhangi bir zamanda yapılabildiğini gösterir.
Koş – ar – ım
Koş – ar – sın
Koş – ar
Koş – ar – ız
Koş – ar – sınız
Koş – ar – lar
Dilek (isteme) Kipleri
Bu kiplerde zaman anlamı yoktur. Örneğin; “gitmeliyim” sözünde bu işin ne zaman yapılacağı değil, gitmenin arzu edildiği anlatılmak isteniyor. Dilek kiplerinin dört çekimi bulunuyor.
Gereklilik Kipi
Eylemin yapılması gerektiğini anlatan kiptir. Bazen cümleye ihtimal anlamı da katabilir. Ancak daha çok zorunluluk bildirir.
Sor – malı – y – ım
Sor – malı – sın
Sor – malı
Sor – malı – y – ız
Sor – malı – sınız
Sor – malı – lar
“Bu yazıyı iki saatte bitirmeliyim.” cümlesinde gereklilik,
“Şimdiye dek eve gelmiş olmalı.” cümlesinde ihitimal anlamı verir.
Şart Kipi (Dilek- Koşul)
Bazı cümlelerde dilek, bazılarında koşul anlamı katan fiil çekimidir.
Bul – sa – m
Bul – sa – n
Bul – sa
Bul – sa – k
Bul – sa – nız
Bul – sa – lar
“Şu okul bir bitse de rahatlasak.” cümlesinde istek,
“Kapıyı açsa beni görecekti.” cümlesinde koşul anlamı verir.
İstek Kipi
Eskiden çok kullanılan ancak günümüzde oldukça sınırlı bir kullanım alanı bulunan fiil kipidir. “-a, -e” eki kullanılarak yapılır.
Bil – e – y – im (-eyim)
Bil – e – sin
Bil – e
Bil – e – lim
Bil – e – siniz
Bil – e – ler
Bunlardan en çok birinci tekil ve birinci çoğul şahıslar kullanılır.
“Son yazdığım şiiri getireyim.”
“Anlat da neler olduğunu, biz de bilelim.”
cümlelerinde bu kipi görüyoruz.
Emir Kipi
Eylemin yapılması gerektiğini buyruk şeklinde bildiren çekimdir. Birinci tekil ve birinci çoğul şahsın emir çekimi yoktur. Emir kipinin çekimi şahıs ekleri ile yapılır.
gel gel – in (gel – iniz)
gel – sin gel – sin – ler
Görüldüğü gibi emir kipinin birinci tekil ve birinci çoğul şahıslarında çekimi yoktur.
“Yarın bize biraz erken gel.”
“Çıkın odadan hepiniz.”
cümlelerinde altı çizili fiiller emir kipiyle çekimlenmiştir.
Fiil Çekimlerinde Olumsuzluk
Fiillerin olumsuz biçimleri, kip eklerinden önce “-ma, -me” olumsuzluk ekinin getirilmesiyle yapılır.
Koş – tum Koş – ma – dı – m.
Gel – miş – sin Gel – me – miş – sin
Bırak – acak Bırak – ma – y – acak
Sor – malı – y – ım Sor – ma – malı – y – ım
Olumsuz çekimde tek özel durum, geniş zamanın çekiminde görülür.
Bunda olumsuzluk eki, zaman eki ve şahıs eki tamamen kaynaşmış durumdadır.
Bil – ir – im
Bil – ir – sin Bil – ir Bil – ir – iz Bil – ir – sin – iz Bil – ir – ler |
Bil – mem
Bil – mezsin Bil – mez Bil – meyiz Bil – mezsiniz Bil – mezler |
Fiil Çekiminde Soru
Fiil çekiminin soru şekli “mı, mi” ile yapılır. Buna soru eki diyenler olduğu gibi soru edatı diyenler de vardır. Fiil çekiminde “mi” bazen kip ekiyle şahıs eki arasında, bazen şahıs ekinden sonra gelir.
Geldin
Gelmişiz Geliyorsun Gelmeliyim Gitsek Gideyim |
Geldin mi?
Gelmiş miyiz? Geliyor musun? Gelmeli miyim? Gitsek mi? Gideyim mi? |
altı çizili çekimlerde şahıs ekinden sonra diğerlerinde kip ve şahıs ekleri arasına girmiştir.
FİİLLERDE ANLAM (ZAMAN) KAYMASI
Fiil çekimlerinde kullanılan kip ve zaman ekleri her zaman kendi anlamlarında kullanılmaz. Bu ekler birbirlerinin yerlerine de geçebilir. Elbette bu, cümlenin anlamıyla ilgilidir. Kısaca, cümlede yüklemin çekimlendiği kip veya zamanla işin yapıldığı kip veya zamanın farklı olmasına anlam kayması denir.
“Sizi yarın burada bekliyorum.” cümlesinde “bekliyorum” yüklemi şimdiki zamanla çekimlendiği halde iş “yarın” yani gelecek zamanda yapılacaktır. Öyleyse burada zaman kayması vardır.
“O her gün aynı saatte yola çıkıyor.”
cümlesinde fiil şimdiki zamanla çekimlenmiş, iş “her gün” yani geniş zamanda yapılıyor.
“O daha üç yaşındayken babasını kaybediyor.”
cümlesinde fiil şimdiki zamanla çekimlenmiş, iş geçmiş zamanda olmuş.
“Bu dilekçeyi sonra yazarsınız.”
Cümlesinde fiil geniş zamanda çekimlenmiş, iş gelecek zamanda yapılacak.
“Keloğlan’ın yolu bir gün bir kasabaya düşer.”
cümlesinde geniş zaman, geçmiş zaman yerine kullanılmış.
Bazı cümlelerde ise haber kipleri dilek kipleri yerine kullanılır.
“Bu cami de bize Selçuklulardan kalma bir eser olacak.”
cümlesinde gelecek zaman, gereklilik kipi (olmalı) anlamında kullanılmıştır.
Bazen dilek kipleri de birbirleri yerine kullanılır.
“Gelsen de şu işleri birlikte yapsak.” cümlesinde şart kipi, istek anlamında kullanılmıştır.
“Şöyle buyrun efendim!” cümlesinde emir, istek anlamındadır.
Örnekler çoğaltılabilir. Sonuç olarak, önce yüklemin kip veya zamanına daha sonra işin yapıldığı kip veya zamana bakarsak ve bunların farklı olduğunu görürsek, cümlede anlam (zaman) kayması vardır.
Zaman kaymasının olduğu cümleler anlamca bozuk değildir. Bu sadece Türkçe’nin bir söyleyiş zenginliğidir.
EKFİİL (EKEYLEM)
Mastar olarak bir anlamı olmayan, isim ve isim soylu sözcüklere gelerek onları cümlede yüklem olarak kullandıran ve çekimlenmiş fiillere gelerek bileşik çekimli fiiller oluşturan “imek” fiiline denir.
Bu fiilin dört basit çekimi bulunur. Basit çekimli durumda sadece isim soylu sözcüklerde bulunur. Üç bildirme (haber), bir dilek kipi bulunan bu fiilin çekimini şu şekilde gösterebiliriz.
Bilinen Geçmiş Zaman (idi)
Öznenin önceden içinde bulunduğu bir oluşu bildirir.
Öğrenciydim (Öğrenci idi – m)
Öğrenciydin
Öğrenciydi
Öğrenciydik
Öğrenciydiniz
Öğrenciydiler
Sadece isme değil zamire, edata, tamlamalara da eklenebilir.
“Seni buraya çağıran bendim.” cümlesinde zamire,
“Dün biraz rahatsız gibiydi.” cümlesinde edata,
“Elinde taşıdığı paket, düğün hediyesiydi.” cümlesinde isim tamlamasına,
“Yeni aldığım ev bahçeli bir evdi.” cümlesinde sıfat tamlamasına gelerek onlara zaman anlamı kazandıran “-di” ekleri hep ekfiildir.
Öğrenilen Geçmiş Zaman(imiş)
Öznenin başkasından duyulan bir oluş içinde bulunduğunu gösterir.
Doktormuşum (Doktor imiş – im)
Doktormuşsun
Doktormuş
Doktormuşuz
Doktormuşsunuz
Doktormuşlar
Bu da zamire, edata vs. eklenebilir.
Şart Kipi (ise)
Hastaysam (Hasta ise – m)
Hastaysan
Hastaysa
Hastaysak
Hastaysanız
Hastaysalar
şeklinde çekimlenir ve isim soylu sözcüklere şart anlamı yükler.
Geniş Zaman
Bu zaman çekiminde ekfiil diğer çekimlerinde olduğu kadar belirgin değildir. Diğerleri, eklendiği sözcükten “idi”, “imiş”, “ise” diye ayrılabileceği halde, geniş zamanda ayrılmaz.
Ben şair – im
Sen şair – sin
O şair(dir)
Biz şair – iz
Siz şair – siniz
Onlar şairler(şairdirler)
“Sensin beni hasta eden.” cümlesinde zamire,
“Sen tam bana göresin.” cümlesinde edata,
“Elmaların en iyisi Amasya elmasıdır.” cümlesinde isim tamlamasına gelmiş ve onları yüklem yapmıştır.
Ekfiilin Olumsuzu
Ekfiille çekimlenmiş sözcükler “değil” edatıyla olumsuz yapılır.
Öğretmendim
Doktormuş Hastaysa Şairim |
Öğretmen değildim.
Doktur değilmiş. Hasta değilse. Şair değilim. |
örneklerinde ekfiilin olumsuz çekimi görülmektedir. Diğer fiillerin “-ma, -me” ile, ekfiilin “değil” ile olumsuz yapılması, ekfiilin bulunmasını oldukça kolaylaştırır.
“Karnım iki gündür açtı.”
“Kapıyı ardına kadar açtı.” cümlelerinde altı çizili sözcüklerden hangisinin ekfiil aldığını bulmak için cümleleri olumsuz yaparız.
“Karnı iki gündür açmadı.” olmayıp
“aç değildi.” olacağına göre birincide ekfiil kullanılmıştır.
“Beni aramış doktorum.”
“İki yıldır doktorum.” cümlelerinde de benzer ekler görülüyor. Ayrı yöntemle bunu da ayırabiliriz.
“Beni aramış doktor değilim.” denmez, ancak “İki yıldır doktor değilim.” olur. Öyleyse ikinci cümledeki, ekeylemdir.
Burada “değil” edatının zaman eklerinden önce geldiğini de söyleyelim. Yani “hastaydı” sözü “hastaydı değil” şeklinde olumsuz yapılmaz; “hasta değildi” şeklinde yapılır.
Ekfiilin Soru Şekli
Bu fiilin soru şekli de diğer fiillerde olduğu gibi “mi” ile yapılır. “mi” sözü isimle ekfiil arasına girerek kullanılır.
Öğretmendim
Doktormuş Şairim |
Öğretmen miydim?
Doktor muymuş? Şair miyim? |
Ekfiilin geniş zamanında kullanılan ekler çekimlenmiş fiillerden sonra gelmez. Ancak üçüncü tekil şahısta kullanılan “-dir” eki çekimli fiillerden sonra gelerek onlara ihtimal ya da kesinlik anlamı katabilir. Bu görevi üstlendiğinde bu ekin adı bildirme eki olur.
BİLEŞİK ZAMANLI FİİLLER
Basit zamanlı fiil, fiilin tek bir zaman veya kip bildirecek şekilde çekimlenmesiydi. Bileşik zamanlı fiil ise, fiilin birden çok kip ve zaman bildirecek biçimde çekimlenmesiyle oluşur. Basit çekimli fiillere ekfiilin getirilmesiyle yapılır. Üç grupta incelenir
Hikaye Bileşik Zamanı
Fiilin basit çekiminden sonra ekfiilin “idi” şekli getirilerek yapılır.
gel – miş – idi – m gelmiştim
Fiil Birinci İkinci Şahıs
zaman zaman eki
örneğinde, fiilin çekimini adlandırırken “gelmek fiilinin öğrenilen geçmiş zamanının hikayesi” deriz.
Biliyorduk (Bilmek fiilinin şimdiki zamanının hikayesi)
Çözmeliydik (Çözmek fiilinin gereklilik kipinin hikayesi)
Bazen ekfiille çekimli fiil arasına başka ekler girebilir.
“Alacak mıydı?” sözünde araya “mi” soru edatı girmiş, “açmışlardı” sözünde ise araya
“-ler” çoğul eki gelmiştir.
Rivayet Bileşik Zamanı
Fiilin basit çekiminden sonra ekfiilin “imiş” şekli getirilerek yapılır.
Gel – ecek – miş Gelecekmiş
Fiil Gelecek Rivayet
zaman Zaman
Geliyormuşum | (gelmek fiilinin şimdiki zamanının rivayeti) | |
Gitmeliymişiz | (gitmek fiilinin gereklilik kipinin rivayeti) | |
Sorarmış | (sormak fiilinin geniş zamanının rivayeti) | |
Çözmüş müymüş | (Çözmek fiilinin öğrenilen geçmiş zamanının rivayeti) |
- Şart Bileşik Çekimi
Fiilin basit çekiminden sonra ekfiilin “ise” şekli getirilerek yapılır.
Gel – ecek – se – k Geleceksek
Fiil Gelecek Şart kipi
zaman
Geliyorsanız | (gelmek fiilinin şimdiki zamanının şartı) | |
Gelmişseniz | (gelmek fiilinin öğrenilen geçmiş zamanının şartı) | |
Gelmeliyseler | (gelmek fiilinin gereklilik kipinin şartı) |
- Ekfiilin geniş zamanda kullanılan eklerle bileşik zamanlı fiil yapılamaz.
- Bileşik zamanlı fiillerde anlam kayması aranmaz: çünkü fiilin çekiminde daima ekfiilin zamanı hakimdir.
BİLEŞİK FİİLLER
İki veya daha fazla sözün bir araya gelerek kendi anlamlarından farklı bir anlam verecek ve bir hareketi karşılayacak biçimde kalıplaşmasıyla oluşan fiillerdir. Yapılışına göre üç grupta incelenebilir:
Yardımcı Fiille Yapılan Bileşik Fiiller
Bir yardımcı fiille ondan önce gelen adsoylu bir sözcükten oluşur. Yardımcı fiil olarak “etmek, olmak, eylemek, kılmak” gibi fiiller kullanılır.
Etmek
“Bu olay beni çok tedirgin etti.”
“Gelmeden önce mutlaka telefon ederdi.”
“Akşamki yemek beni rahatsız etti.”
“Her şey yoluna girer, biraz sabret.”
cümlelerinde altı çizili sözler bileşik fiildir. Bu fiillerde daha çok isim görevindeki sözcüğün anlamı hakimdir.
“Etmek” yardımcı eylemi bazı cümlelerde kendi anlamında da kullanılabilir.
“Bu ev söylendiği kadar etmez.”
cümlesinde “etmek” eylemi “değer, tutar” anlamında kullanılmıştır.
Bazen “etmek” yardımcı fiiliyle isim arasına başka sözcükler girebilir.
“Çok ağır işler yüklendi sırtına, ama şikayet bile etmedi adam.”
Bu tür fiillerde isim soylu sözcük çoğu zaman çekim eki alamaz. Ancak bazen istisnalar görülebilir.
“Hele bir dediğini yapma, sana ne işler eder görürsün.” cümlesinde “işler” sözcüğü çoğul eki almıştır.
Olmak
“Adam birden ortalıktan yok oldu.”
“Soğukta uzun süre kalınca hasta olmuş.”
“Konuşmacının sözlerine herkes mest oldu.”
“Bu küçük odaya iki gündür hapsolduk sanki.”
cümlelerinde altı çizili eylemler bileşik eylemdir.
“Kardeşim bu yıl doktor olacak.”
cümlesinde “olmak” eylemi meslek bildirmiş. Bu tür kullanımlarda da bileşik fiil yapmıştır.
“Olmak” yardımcı eylemi kendi anlamında da kullanılabilir.
“Benim de bazen hayallere daldığım olmuştur.”
“Olmak” fiilinin bileşik eylem yapıp yapmadığını anlamak için onu kendinden önceki sözcükle kullanabiliriz. Örneğin “doktor olmak” anlamlı bir fiildir de “daldığım olmak” anlamlı değildir.
Bunların dışında kullanılan “eylemek, kılmak” gibi yardımcı eylemler günümüzde yerlerini “etmek” eylemine bırakmışlardır.
Seyreyledim eşkal-i hayatı
Ben havz-ı hayalin sularında
dizelerinde altı çizili eylem “eylemek” yardımcı eylemiyle yapılan bir bileşik eylemdir.
“Sözü etkili kılmak için sözcükleri iyi seçmek gerekir.”
cümlesindeki “etkili” sözcüğü de “kılmak” yardımcı eylemiyle yapılmıştır.
Kurallı Bileşik Fiiller
Bunlar belli kurallara göre yapılan ve her birinin özel bir adla karşılandığı fiillerdir. Yardımcı eylemden önce bir fiil unsurunun getirilmesiyle yapılır. Dört grupta incelenir.
Yeterlik Fiili
Yapmaya gücü yetmek anlamında olan bu fiilin yapılışı “fiil + a(e) + bilmek” şeklindedir.
“Kapıyı biraz açabilir miyiz?”
“Sizinle ben de gelebilirim.”
cümlelerinde altı çizili fiiller yeterlik fiilleridir. Bu fiilin olumsuzunda yardımcı eylem tamamen ortadan kalkar.
“Soruyu kimse çözemedi.”
“Çok aradım, ama bulamadım.”
cümlelerinde altı çizili sözcükler yeterlik fiilinin olumsuz şekilleridir. Görüldüğü gibi yardımcı eylem yoktur. Fiile “-ama-, -eme-” şeklinde bir ek getirilerek oluşturulmuştur.
Bazen bir fiile yeterlik fiilinin hem olumlu hem olumsuz şekilleri getirilebilir.
“Bu soruyu o da çözemeyebilir.”
Tezlik fiili
Anlamında bir çabukluk ifadesi olan tezlik fiilinin yapılışı “fiil + ı (i, u, ü) + vermek” şeklindedir.
“O kadar soruyu bir saatte çözüverdi.”
“Şu paketleri üçüncü kata çıkarıver.”
cümlelerinde altı çizili fiiller tezlik fiilidir. Bu fiilin olumsuzu, az da olsa kullanılır:
“O kadar bekledim, bana bir mektup bile yazıvermedin.”
Olumsuz bir fiilin tezlik fiili olması durumunda ise, fiil “vazgeçme, bırakma” anlamları verir:
“Adamın üzerine fazla gitmeyin, sonra bir daha gelmeyiverir.”
Sürerlik Fiili
Anlamında bir devamlılık görülen bu fiilin yapılışı
şu şekildedir: Fiil + a(e) + kalmak
durmak
gelmek
“Kavga edenlerin haline bakakaldı.”
“Sen olayı düşünedur, ben şu yazıyı müdüre verip geleyim.”
“Asırlar öncesinden süregelen bu adetleri bırakmak kolay değil.”
cümlelerinde altı çizili fiiller sürerlik fiilleridir. Bu fiillerin olumsuzları kullanılmaz.
Yaklaşma Fiili
Anlamında “az kalsın olacaktı” ifadesi görülen bu fiilin yapılışı “fiil + a(e)+ yazmak” şeklindedir; yazı dilinde pek kullanılmaz, yerel bir söyleyiştir.
“İşe giderken yolda düşeyazdım.”
cümlesinde altı çizili sözcük yaklaşma fiilidir
Anlamca Kaynaşmış Bileşik Fiiller
Belli bir yardımcı fiili olmayan, sözcüklerin kendi anlamları dışında bir anlam verecek biçimde kaynaştıkları bileşik fiillerdir. Bunların büyük çoğunluğunu deyimler oluşturur.
“Tüm canlılar dile gelmişti sanki.”
“Her yeni düşünceye karşı çıkman doğru değil.”
“Burada geçen yıl meydana gelen olayda, iki kişi ölmüştü.”
“Bu davranışı, onu herkesin gözünden düşürdü.”
cümlelerinde altı çizili sözler birer anlamca kaynaşmış bileşik fiildir.
FİİLİMSİLER
Fiillerden türemiş olmakla birlikte bir fiil gibi çekimlenemeyen olumlu, olumsuz şekilleri yapılabilen ve cümlede isim, sıfat, zarf gibi görevlerde kullanılan sözcüklerdir. Üç grupta incelenir.
İsim – Fiil
Fiillere “-mak, -mek” , “-ma, -me”, “-ış, -iş, -uş, -üş” eklerinin getirilmesiyle yapılır.
“O şimdi romanını bitirmekle meşguldür.”
“Size gelmeyi ben de çok istemiştim.”
“Onun yemek hazırlayışını gördün mü hiç?”
cümlelerinde altı çizili sözler isim-fiildir. Bu ekleri benzer eklerle karıştırmamak gerekir.
“Sana, bir daha buraya gelme, demiştim.”
cümlesinde altı çizili sözcükteki ek isim-fiil eki değil, olumsuzluk ekidir.
Bazı sözcükler aslında isim-fiil ekleriyle türediği halde, zamanla isimleşmiş, yani fiilimsi özelliğini kaybetmiş olabilir.
“Biraz ekmek alabilir miyim?”
“Bugün gelmediğini danışmadan öğrendim.”
“Derste yağış türlerini inceledik.”
cümlelerinde altı çizili sözcükler isim-fiil değildir.
“Deneme sınavlarıyla bu öğrencileri denememiz doğru değil.”
cümlesinde altı çizili birinci sözü “denememe” şeklinde kullanamayız; çünkü bu sözcük artık isimleşmiştir. Ancak altı çizili ikinci sözcük “denemememiz” şeklinde kullanılabilir; yani olumsuz yapılabilir, öyleyse fiil anlamı devam ediyor; yani bu isim-fiildir.
Sıfat – Fiil
Fiillere “-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” eklerinin getirilmesiyle yapılır. Çoğu zaman sıfat görevinde kullanılır.
“Kışta açan çiçeklerin ömrü az olur.”
“Öpülesi elleri vardı analarımızın.”
“Senin ne bitmez çilen varmış böyle.”
“Buralarda bir akar çeşme yok galiba.”
“Size biraz bilinmedik fıkralar anlatayım.”
“Bana gazetemi getirecek biri yok mu burada?”
“Onda ne yakası açılmamış sözcükler vardır.”
cümlelerinde altı çizili sözcükler sıfat-fiildir.
Sıfat-fiil eklerinden “-dik” ve “-ecek” ekleri çoğu zaman kendinden sonra iyelik eki alarak kullanılır.
“Çözdüğüm soruları niçin yeniden soruyorsun?”
“Gideceğin gün belli mi?”
cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller iyelik eki almıştır.
Bu ekler aynı zamanda sıfatla hiç ilgisi olmayan kullanımlarda da görülür. Bu, daha çok dolaylı anlatımda karşımıza çıkar.
“Kitabımı sana verdiğimi unutmuşum.”
“Senin de bizimle geleceğini bilmiyorduk.”
cümlelerinde sıfat-fiil ekleri sıfatla ilgisi olmayan bir kullanımda görülüyor.
Sıfat-fiiller niteledikleri isimler düştüğünde onların yerine geçebilir.
“Benden aldıklarını ne zaman geri göndereceksin?”
“Beni arayanların adreslerini almayı unutma.”
cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller ismin yerine geçecek şekilde kullanılmıştır.
Kimi zaman sıfat-fiiller çekimli fiillerle karışabilir.
“Gideceğim bu şehirden artık.”
“Gideceğim herkes tarafından biliniyor.”
cümlelerinde altı çizili sözcüklerin yazılışları aynıdır. Ancak birincisinde “Ben gideceğim” ifadesi olduğundan çekimli fiildir. İkincisinde ise “benim gideceğim” anlamında olduğundan, yani fiilin sonunda iyelik eki kullanıldığından fiil, sıfat-fiildir.
Elbette fiilden türeyip sıfat olan her sözcük de fiilimsi değildir.
“Yıkık duvarların resmini çektik.”
cümlesinde altı çizili sözcük “yıkmak” fiilinden türemiştir. Ancak fiilimsi değildir. Çünkü fiilimsilerin fiil anlamı devam ettiğinden olumsuz şekilleri de kullanılabilir. Biz bu sözü “yıkmayık” şeklinde kullanamayız.
Aynı cümleyi biz;
“Yıkılmış duvarların resmini çektik.”
şeklinde söyleseydik, bunu “yıkılmamış” şeklinde de ifade edebilirdik. Çünkü bu sözcük fiilimsidir.
Bağ-Fiil (zarf-fiil)
Fiillere, bağ-fiil eki dediğimiz eklerin getirilmesiyle yapılır; cümlede daima zarf olarak kullanılır.
“Kapıyı açınca karşımda onu gördüm.”
“Soruları çözdükçe konuyu daha iyi anlıyorum.”
“Bize haber vermeden gitmeyin sakın.”
“Bu kağıdı müdüre imzalatıp geri getirin.”
“Televizyon seyrederken çoğu kez uyuyakalırdı.”
“Gezdiği yerleri anlata anlata bitiremiyordu.”
“Sınıfa girer girmez öğrencileri azarlamaya başladı.”
“Sadece kitap okuyarak bu kadar bilgi kazanılamaz.”
“Köyden ayrılalı yaklaşık on yıl oldu.”
“Ders çalışmaksızın sınavı kazanacağını mı sanıyorsun?”
cümlelerinde altı çizili sözcükler bağ-fiildir. Görüldüğü gibi yüklemin durumunu ya da zamanını bildirerek onun zarfı olmuşlardır.
Bunlar arasında yapı bakımından diğerlerine benzemeyen bağfiil eki “-ken” ekidir.
Bu ek diğer fiilimsi eklerinin aksine kendinden önce bir çekim eki alarak kullanılır. Bunun nedeni “-ken” ekinin, ekfiilin bir bağ-fiil eki olmasındandır. Hatta bu özelliğinden dolayı isimleri bile zarf yapabilir.
“Ben çocukken burada yaşlı bir çınar ağacı vardı.”
cümlesinde “-ken” eki “çocuk” ismini zarf yapmıştır. Elbette bu, bir fiilimsi değildir. Çünkü fiilimsiler fiillerden türeyen sözcüklerdir.
Bağ-fiil eklerinin diğer fiilimsi eklerinden önemli bir farkı vardır. Diğer fiilimsilerden sonra isim çekim ekleri kullanılabildiği halde bağ-fiillerden sonra hiçbir çekim eki kullanılamaz. Bazı bölgelerde “koşaraktan” gibi kullanımlar görülse de yazı dilinde böyle bir kullanım yoktur.
Fiilimsilerin cümledeki en önemli görevi yan cümlecik yapmasıdır. Bunu ileride “cümle çeşitleri” konusunda göreceğiz.
Teşekkür ederim Türk Dili ve Edebiyatı projemde işime yaradı.