Ailecek oturup beraber izleyebileceğiniz 5 eğitici filmi sizin için derledik.
Ölü Ozanlar Derneği (Dead Poets Society)
Üniversitenin eşiğinde olan ve hazırlık için yatılı okula gönderilen bir grup delikanlının hayalleri ve ailelerinin istekleri arasında kalmışlığın zorluğunun gösterildiği bir film.
Özellikle onlara diğer hocalarından farklı olarak sadece ders çalışmalarını söylemeyip onları hayallerinin beşinden koşmaya çağıran bir öğretmenin hikayeside çok etkileyici bir şekilde yansıtılmış.
Her öğrencinin, öğretmenin ve velinin kesinlikle izlemesi ve kendine pay çıkarması gereken bir baş yapıt.
3 Aptal (3 Idiots)
Üç arkadaşın üniversite maceralarının anlatıldığı filmde, eğitim sistemlerinin eksiklerini, yapılan hataları ve öğrenci yetiştirmekten çok robot yetiştirmeye yönelik eğitim anlayışının hem komik hemde dramatik motiflerle anlatılıyor.
Amir Khan’nın üst düzey oyunculuğu seyir zevki yüksek bir o kadar da düzeni sorgulatıcı bir film sunuyor.
Öğrencilerin daha meraklı, daha girişimci olması vurgusunun yapıldığı içeriğiyle hayatınızda unutamayacağınız izler bırakacak anlamlı ve eğitici bir film.
Sınav
Türk sinemasında bir çok ilke imza atan Sınav filmi, hem farklı konusu hem de zengin oyuncu kadrosuyla üniversite hazırlık sürecinin psikolojik etkilerini çok farklı açılardan ekrana yansıtıyor.
Öğrencilerin ve velilerin duygusal dünyası ve aslında hep var olan sorunları filmde açıkça gösterilmiş. Herkesin kendinden bir pay bulacağı bu filme göz atmayı unutmayın 🙂
Her Çocuk Özeldir (Taare Zameen Par)
Eğitim hayatına ilk adım attığımız anlardan itibaren, düşüncelerimizin ve fikirlerimizin sürekli bir kalıba sığdırılmaya çalışıldığına dair eleştirileri benzersiz bir üslupla dile getiren bu film, çocukların istemedikleri şeyleri yapmaya zorlandıklarında nasıl büyük bir potansiyeli heba edebileceklerini açıkça ortaya koyuyor.
Eğitim çağındaki çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğini anlatan bu film, her ebeveyn için örnek teşkil ediyor.
Koro (Les Choristes)
Film, 1949 yılında savaş sonrası Fransa’da geçiyor. İşsiz bir müzik öğretmeni olan Clement Mathieu, aldığı bir teklif üzerine, yatılı erkek öğrencilerin bulunduğu bir okulda çalışmaya başlar. Bu okulda, her biri farklı karakterlere sahip ve genellikle kimsesiz, fakir öğrenciler okumaktadır.
Bu öğrenciler, asi tavırlarıyla dikkat çekmektedirler. Okulun müdürü ise öğrencilere karşı oldukça sert bir tutum sergilemekte, hücre cezası ve dayak gibi acımasız yöntemlerle disiplin sağlamaya çalışmaktadır.
Clement, bu tür cezaların hiçbir işe yaramadığını, aksine öğrencileri ispiyonculuğa teşvik edip aralarındaki çatışmaları artıracağını düşünmektedir.
Onun aklına gelen en iyi çözüm, en iyi bildiği alan olan müzik aracılığıyla öğrencilere ulaşmak ve onlara farklı bir dünyanın kapılarını açmaktır.