KİTABIN ADI Huzur
KİTABIN YAZARI AHMET HAMDİ TANPINAR
YAYIN EVİ İMGE YAYINLARI
SAYFA SAYISI 383
KİTABIN KONUSU:
Bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının “huzursuzluklarını dile getiren bir roman. Huzur’un kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini “huzura kavuşturacak bir “iç Nizam’ı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler iç içe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hâkim olan Mümtaz’la Nuran’ın aşklarıdır. İstanbul bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır.
KİTABIN ÖZETİ:
Mümtaz, Nuran’a olduğu kadar, İstanbul’a da aşıktır. Huzur’da İstanbul sadece bir güzel şehir, roman kişilerinin içinde yaşadığı bir çevre değildir; başlı başına bir roman kişisidir, bir sevgilidir. Bir bu değil, elbette, Huzur. Birtakım sorunların özellikle tartışıldığı, temel sorunun Batı-Doğu çatışması biçiminde görüldüğü bir tarihsel dönem içinde gerçek bir “huzursuzluğu yaşayan bir aydın kuşağının kendilerince bir yeni bileşime varmak çabalarının çok belirgin olduğu bir roman…Fakat ağır basan Mümtaz-Nuran ikilisinin aşkı oluyor.
Huzur, dört bölümdür. Birinci bölüm, Mümtaz’ın amcasının oğlu “İhsan “.”Bir ayağı sakat, çiçekbozuğu, gözlerinin içi gülen bir adam.” Mümtaz ‘ın ilk izlenimi budur. İhsan hakkında ufak tefek bilgiler veren bu bölüm, gerçekte, Mümtaz’ın çocukluk yıllarını, kişiliğinin oluşmasında etkisi olan olayları, İhsan’la karşılaştıktan sonraki fikri gelişmesini anlatır.
- sayfada, bir geriye dönüşle Mümtaz’ın çocukluğu anlatılır. Mümtaz, çocukluğunda, savaşın dehşetini yaşamış, vurulan babasının ve kısa bir süre sonra ölen annesinin ölümünü görmüş, mahzun, yalnızlığı ve hayal kurmayı seven bir çocuktur.
Mümtaz’la Nuran bir sene evvel, bir mayıs sabahı Ada vapurunda tanışmışlardır. Mümtaz Nuran’la tanışmadan önce çok kötü bir durumdaydı, kendisine ölümü kurtuluş olarak gördüğü zamanda Nuran’la tanışması onu Nuran’a olan sevgisini daha çok artırdı.
Mümtaz Nuran’ı sade güzel ve seven, sevilmekten hoşlanan kadın değildi. Her şeyden evvel çok iyi bir arkadaştı. Garip bir anlayışı, güzel şeyleri bilerek tadışı vardı. Musikiden iyi anlıyordu.
Nuran’ın Mümtaz’a karşı olan sevgisinde annelik hissi, aşk, hayranlık ve biraz da minnet vardı. Kitabın birinci bölümünde bunlar anlatılmaktadır.
Yazın bitmesi sanki Mümtaz’la Nuran’ın aşklarının da sona ermesidir:” Teşrin ortalarına doğru saadetleri yavaş yavaş gölgelenmeye başlamıştı.” Mümtaz yazı masasını, lambayı, kitaplarını düşündü. Plakalarını gözden geçirdi. Hepsi can sıkıcıydılar. Hayat, çok defa bir şeye asılmakla kabildir. Genç adam bu mucizeli bağlanışı hiçbir yerde bulamıyordu.”
Üçüncü bölüm” Suat”dır. Suat’ın,”Evet, bir adımda eski, yeni ne varsa hepsini silkip fırlatmalı. Bu bölümde uzun uzun musiki gecesi anlatılır. Nuran’ın Mümtaz’dan uzaklaşır gibi olması, Adile ve Yaşar çevresinde geçen geceler, Mümtaz’ın acıları “yarı vakitlerini yazı hatırlamakla” geçirmeleri ve sonunda Suat’ın bir Dostoyevski romanından çıkıp gelmişe benzeyen davranışı, Mümtaz’ın evinde kendini asarak Nuran’la Mümtaz’ın aşkına son darbeyi indirmesi…
Suat’ın intiharı Nuran’ı çok etkiler Mümtaz’la evlenecekleri gün gördüğü bu sahne karşısında yıkılır, alır başını Bursa’ya gider. Suat yaşarken yapamadığını kendini öldürerek yapmıştır.
Dördüncü bölüm “Mümtaz “dır, ilk üç bölümün “muhassalası olan Mümtaz. Mümtaz’da Suat saplantısı ve ruhsal dengesizlik başlar. Nuran’ı kaybetmiştir. Mümtaz, Nuran’ı kaybederse çıldıracağını daha 166. sayfada söylemişti. Ve Mümtaz Nuran’ı kaybetmiştir. Mümtaz için dehşet verici olan ikinci şey, savaşın başlaması, kitabın son sayfasında gerçekleşir. Yan pencerelerden birinde bir radyo, Hitler’in o gece verdiği hücum emrini tekrarlıyordu. İhsan da iyileşmeye başlamıştır; yani Mümtaz’ı ayakta tutmaya yarayan sorumluluk duygusu da dayanağını yitirmiştir. Sonunda Mümtaz çıldırır.
KİTABIN ANA FİKRİ:
Yaşamımızdaki tüm olumsuzluklara rağmen, yaşama azmimizi hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.
OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mümtaz: Küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiştir. Amcaoğlu İhsan’ın yanında yaşamaktadır. Mümtaz’ı n her şeyiyle İhsan ilgilenmiştir. Mümtaz hoşgörülü, sevecen, çalışkan bir insandır.
Nuran: Fahir’den boşandıktan sonra yaşama Mümtazla bağlanmıştır. İyi kalpli, dost canlısı, sempatik bir kişiliktir.
İhsan: Mümtaz’ın amcasının oğludur. Mümtaz’la yakından ilgilenmiştir. Ağır bir hastalık geçirmiştir. Babacan, hoşgörülü, kültürlü birisidir.
Macide: İhsan’ın karısıdır. Genellikle duygularıyla hareket eden iyi kalpli biridir.
Suat: Mümtaz’ın akrabasıdır ve Nuran’ın liseden arkadaşıdır. Lise yıllarında Nuran’a aşıktır. Herkes tarafından hala sorumsuz bir insan gözüyle bakılmaktadır. Bu onu olumsuz yönde etkilemektedir.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
Ahmet Hamdi Tanpınar, 23 Haziran 1901 tarihinde İstanbul’da doğdu. İstanbul’da Ravaz-i Maarif İbtidaisi’nde, Sinop ve Siirt rüştiyelerinde, Vefa, Kerkük ve Antalya sultanilerinde öğrenim gördü. Baytar mektebini bırakarak girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden 1923 yılında mezun oldu. Erzurum, Konya ve Ankara liseleriyle, Gazi Eğitim Enstitüsü ve Güzel Sanatlar Akademisi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı, aynı akademide estetik ve sanat tarihi dersleri verdi (1932- 1939). 1939 yılında İstanbul Üniversitesi’ne Yeni Türk Edebiyatı Profesörü olarak atandı. Maraş Milletvekili olarak 1942-1946 yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulundu. Bir süre Milli Eğitim Müfettişliği yaptıktan ve Güzel Sanatlar Akademisinde eski görevinde çalıştıktan sonra 1949 yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne yeniden döndü ve bu görevde iken 24 Ocak 1962 tarihinde İstanbul’da öldü.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Eserleri
Roman:
- Mahur Beste (tefrika 1944 – basım 1975)
- Huzur (1949-1983)
- Sahnenin Dışındakiler (tefrika 1950- basım 1973)
- Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1961-1977)
- Ay’daki Kadın (ölümünden sonra 1987)
Hikâye:
- Abdullah Efendi’nin Rüyaları (1943-1983)
- Yaz Yağmuru (1955-1983)
- Hikayeler (Kitaplaşmayan iki hikayesiyle birlikte tüm öyküleri, 1983)
Deneme:
- Beş Şehir (1946-2001)
- Yaşadığım Gibi (1970-1977)
Araştırma-İnceleme:
- Tevfik Fikret (1937-1944)
- Namık Kemal (1942)
- Edebiyat Üzerine Makaleler (1969-1977)
- Yahya Kemal (1940-1982)
- Asır Türk Edebiyatı Tarihi (Ancak birinci cildini tamamlayabildi,1942-1985)
Şiir:
- Bütün Şiirleri (1976-1981)