Kelime Grupları
Bir dildeki anlamlı en küçük söz birliklerine sözcük adı verilir. Sözcükler cümle içinde başka sözcüklerle anlam ilişkileri kurarak gruplar oluşturur. Bu durumda o sözcük grupları da çeşitli anlamlan karşılar. Bir varlığı, bir kavramı, bir durumu veya bir eylemi karşılamak için belli kurallara göre oluşan kelime topluluğuna sözcük grubu denir. Türkçede başlıca şu sözcük grupları şunlardır:
İkilemeler
Anlamı güçlendirmek için aynı sözcüklerin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılmasıyla oluşan sözlere ikileme denir.
“Yağmur, yavaş yavaş şiddetini artırıyordu.” cümlesinde “yavaş yavaş” sözü ikilemedir.
“Doğru dürüst bir iş bulamamış.” cümlesinde “doğru dürüst” sözü ikilemedir. Bu ikilemeyi oluşturan sözcükler yakın anlamlıdır.
“Aşağı yukarı yarım saat sonra kasabaya ulaşırız.” cümlesinde “aşağı yukarı” ikilemesi karşıt anlamlı sözcüklerden oluşmuştur.
“Minik dere şırıl şırıl akıyor.” cümlesinde “şırıl şırıl” ikilemesi yansıma sözcüklerden meydana gelmiştir.
“Üzerinde eski püskü bir palto vardı.” cümlesinde “eski püskü” ikilemesini, biri anlamlı (eski) biri anlamsız (püskü) sözcük oluşturmuştur.
Deyimler
Anlatımı güçlendirmek, söze güzellik katmak amacıyla birden çok sözcüğün genellikle mecaz anlama gelecek biçimde kaynaşmasıyla oluşan sözlere deyim denir. Deyimler, kalıplaşmış olduğundan onu oluşturan sözcükler değiştirilemez.
“Bu işçilerin, ekmeğini taştan çıkarmak için ölürcesine çalıştıklarını gördüm.” cümlesinde “ekmeğini taştan çıkarmak” sözü deyimdir. Üç sözcüğün kalıplaşmasıyla oluşan bu deyim, gerçek anlamından uzaklaşarak “geçimini sağlamakta çok becerikli olmak” anlamını kazanmıştır.
“Müdür beyi görünce nedense dili çözülüverdi.” “Küçük çocuk, koca adamları parmağında oynatıyor.” “Ağaçları bıçağıyla kazıdığını gördüğümden bu yana iyice gözümden düştü.”cümlelerindeki altı çizili sözler de deyimdir.
Sınavlarda genellikle deyimlerin açıklamasına yönelik sorulara yer verilmektedir. Bu yüzden cümlede deyimin açıklamasının verilip verilmediğini ya da deyimin doğru açıklanıp açıklanmadığını iyi saptamak gerekir.
“Bu sevimli ihtiyar, bize her türlü yardımı yapmış, elinden geleni ardına koymamıştı.”cümlesinde “elinden geleni ardına koymamak” deyiminin yanlış açıklandığını görüyoruz. Bu deyim, “yapabileceği her türlü kötülüğü yapmak” anlamını taşır. Dolayısıyla olumsuz durumlar için kullanılır. Bu cümlede ise olumsuz bir durum söz konusu değildir.
“En zor işleri bile tereyağından kıl çeker gibi kolayca hallederdi.” cümlesinde “tereyağından kıl çeker gibi” deyiminin anlamı “bir işi kolayca yapmak”tır. Buna göre cümledeki “kolayca hallederdi” sözü deyimin açıklamasıdır.
Atasözleri
Yıllara dayalı bilgi, birikim ve deneyim sonucu söylenen özlü sözlere atasözü adı verilir. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir. Ayrıca atasözleri genel anlamlar içerir ve yargı bildirir. Atasözlerinin de kalıplaşmış bir yapısı olduğundan onları oluşturan sözcüklerin yerine başka sözcükler getirilemez.
“El, elin eşeğini türkü söyleyerek arar.” sözü bir atasözüdür. Bu atasözü “kişinin başkalarının işini önemsemeden yaptığı” anlamını içerir.
“Minareyi çalan, kılıfını hazırlar.” atasözü “Kolay kolay gizlenemeyecek bir suçu işleyecek olan kişi, bunun önlemini alır.” anlamındadır.
Kimi atasözleri anlamca aynı doğrultudadır, kimi atasözleri ise anlamca birbiriyle çelişir.
“Gün doğmadan neler doğar.” “Kara gün kararıp kalmaz.”atasözleri “sıkıntıların devamlı olmadığı, bir gün elbet biteceği” anlamını taşır.
“İyilik eden iyilik bulur.” “İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı.”atasözleri anlamca birbiriyle çelişmektedir. Birinci atasözünde “iyiliğe iyilikle karşılık verileceği” savı ortaya konurken, ikincisinde bunun tam tersi bir görüş belirtilmiştir.
Atasözleri çoğunlukla mecaz anlamlar içerir.
“İşleyen demir ışıldar.” atasözü mecaz anlamlıdır. Bu atasözü “Tembel tembel oturanlar hantallaşır; çalışanlar açılır, daha yararlı işler yapar.” anlamını taşır.
“Bugünün işini yarına bırakma.” atasözü ise gerçek anlamlıdır.
Atasözleri deyimler gibi kalıplaşmış sözlerdir. Deyimler bir duyguyu, düşünceyi, anlık bir durumu kısa ve etkili bir şekilde bildirir. Atasözlerinin deyimlerden farkı yargı bildirmeleri, cümle hâlinde olmaları ve daha çok doğa, insan ve hayat karşısında toplumun felsefesini, dünya görüşünü yansıtmalarıdır. Ayrıca deyimler genellikle mastar hâlindedir.
“Gönül kimi severse güzel odur.” sözü “Herkesin bir güzellik ölçütü vardır ancak bir kimse için güzel, gönlünün sevdiğidir.” anlamında bir atasözüdür.
“Gönül vermek ise “sevmek, âşık olmak” anlamında bir deyimdir. Görüldüğü üzere atasözü yargı bildirmekte, deyim ise mastar hâlindedir.
Yansıma Grubu
Doğadaki seslerin taklidi sonucu ortaya çıkan sözcüklere yansıma dendiğini belirtmiştik. Bu yansımaların oluşturduğu kelime grupları da vardır.
“Tenceredeki su fokur fokur kaynıyor.”cümlesindeki “fokur fokur” sözü bir yansıma grubudur. Bu söz, tenceredeki suyun kaynarken çıkarmış olduğu sesi karşılamaktadır.
“Koridordan takır tukur sesler geliyor.”cümlesindeki “takır tukur” da yansıma grubudur.
Söz Öbekleri
Cümlede bazı sözcükler başka sözcüklerle anlam ilişkisine girerek söz öbeği oluşturur. Tek başına bir anlamı olan bu sözcükler, söz öbeği oluşturduğunda başka bir anlamı karşılar hâle gelir.
“Bu sanatçı, eserlerine içinde yaşadığı ulusun boyasını sürüyor, onun başarısının altında da bu yatıyor.” cümlesindeki altı çizili sözle sanatçının “eserlerinde ulusal değerleri anlattığı, bu değerlerden beslendiği” anlatılmak istenmiştir.
“Genç bir araştırmacının bulduğu bu el yazması kitap, tarihe tutulmuş bir ışıktır.”cümlesindeki altı çizili sözle “geçmişteki bilinmezlikleri aydınlatmak” düşüncesi anlatılmak istenmiştir.
TAMLAMA GRUBU
Anlamca ilgili sıfat, isim, zamir türünde sözcüklerin kurdukları söz öbeklerine tamlama adı verilir. Tamlamalar birer kelime grubudur.
SIFAT TAMLAMASI
Bir sıfatın bir ismi tamlamasıyla oluşan tamlamalara sıfat tamlaması denir.
“Kuru ekmekleri ufalayarak pencereme koymuştum.” “Sabahleyin iki güvercin pencereme kondu. Minicik gagalarıyla ekmek kırıntılarını yemeye başladı.”Bu parçadaki “kuru ekmekler, iki güvercin, minicik gagalar’” sözleri sıfat tamlamasıdır ve bu sözler birer kelime grubudur.
İSİM TAMLAMASI
Anlamca ilgili en az iki ismin birbirini tamamlaması sonucu oluşan tamlamalara isim tamlaması adı verilir. İsim tamlamaları “tamlayan ve tamlanan’dan oluşur.
Ben-im palto-m Sen-in palto-n O-nun palto-su Biz-im palto-muz Siz-in palto-nuz Onlar-ın palto-ları tamlayan eki iyelik eki Tamlayan Tamlanan1. Belirtili İsim Tamlaması
Tamlayanın, tamlayan ekini, tamlananın da tamlanan ekini aldığı isim tamlamasıdır.
“Kamyonun kasasında iri iri karpuzlar vardı.” cümlesindeki altı çizili tamlama belirtili isim tamlamasıdır.
Kamyon-un kasa-sı tamlayan eki tamlanan eki tamlayan tamlanan “Kitabın arasından bir mektup çıkmış.” “Çocuğun gözleri ışıl ışıldı.” “Irmağın suyu buz gibiydi.” “Bilgisayarın monitörünü yenilemeliyiz.”cümlelerindeki altı çizili tamlamalar da belirtili isim tamlamasıdır.
2. Belirtisiz İsim Tamlaması
Tamlayanın, tamlayan ekini almayıp, tamlananın tamlanan ekini aldığı isim tamlamasıdır.
“Çocukken tren yolculuğunu çok severdim.” cümlesinde “tren yolculuğu” tamlaması belirtisiz isim tamlamasıdır.
Tren yolculuk(ğ)-u tamlanan eki tamlayan tamlanan “Öğleyin buğday tarlasına gittik.” “Çocuk ayakkabıları daha pahalı oluyor.”cümlelerindeki altı çizili tamlamalar belirtisiz ad tamlamasıdır.
3. Takısız İsim Tamlaması
Takısız isim tamlamalarında tamlayan da tamlanan da kendi eklerini almaz. Takısız isim tamlamalarında tamlayan, tamlananın neyden yapıldığını veya neye benzediğini bildirir.
“Yün çorap” tamlamasında tamlayan, tamlananın neyden yapıldığını; “aslan asker” tamamlamasında ise tamlayan, tamlananın neye benzediğini bildirmektedir.
4. Zincirleme İsim Tamlaması
En az üç adın tamlayan ve tamlanan ekleriyle birbirine bağlanmasıyla oluşan söz grubudur.
Birkaç veli, okul müdürünün odasında oturuyordu.
Bu cümlede “okul”, “müdür” ve “oda” adları arasında aitlik ilgisi kurularak zincirleme ad tamlaması oluşturulmuştur.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili söz grupları, zincirleme ad tamlamasıdır.
Bahçedeki ceviz ağacının dalları yola sarkıyordu. Bir süre sonra deniz kenarının sessizliği kapladı ortalığı. Şehrin ulaşım sorunu yapılacak çalışmalarla giderilecek. Bir yapıtın etkileyiciliği sanatçının yorum gücüne bağlıdır. Kır çiçeklerinin kokusuna bayılıyorum.BİRLEŞİK FİİL GRUBU
Bir tanesi fiil olmak koşuluyla birden çok sözcükten oluşan fiillere birleşik fiil denir. Birleşik fiiller, birden çok kelimeden oluştuğu için birer kelime grubudur. Yardımcı fiillerle yapılan “hasta olmak, merak etmek, sabretmek, hissetmek” gibi birleşik fiillerle herhangi bir fiille başka bir sözcüğün anlamca kaynaşıp kalıplaşmasıyla oluşan “hata yapmak, göze girmek, meydana gelmek, varsaymak, karar vermek” gibi birleşik fiiller birer kelime grubudur. Deyimler bu gruba girer.
SIFAT GRUBU
Belirtisiz ad tamlamaları başka bir ismi nitelerse sıfat grubu olur.
“Çamur deryası sokaklardan geçtik.” cümlesinde altı çizili bolüm sıfat grubudur.
Birincisinde sıfat tamlamasındaki isme “-lı, -li” eki getirilerek yapılır.
“Geniş bahçeli bir evi vardı.” cümlesinde alt çizili söz sıfat grubudur.
Bir sıfat tamlamasında sıfatla ismin yerini değiştirip isme -ı, -i, -sı, -si” iyelik eki getirilerek sıfat grubu yapılır.
“Bahçesi geniş bir evi vardı.” cümlesinde alt çizili söz sıfat grubudur.
FİİLİMSİ GRUBU
Fiilimsilerin kendinden önceki veya sonraki sözcüklerle oluşturdukları gruplara “fiilimsi grubu” denir.
İsim-fiil grubu
Fiillere “-ma-(y), -ış. -mak” eklerinden birinin getirilmesiyle isim fiil yapılır. İsim fiiller bazen grup oluşturabilir.
“Çocuğun şiir okuyuşunu beğendim.” cümlesinde altı çizili bölüm isim fiil grubudur.
“Yazı yazmak kolay değildir.”
cümlesinde altı çizili bölüm isim fiil grubudur.
Sıfat-fiil grubu
Fiillere “-an, -ası. -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” eklerinden birinin getirilmesiyle sıfat fiil yapılır. Sıfat fiiller grup oluşturur.
“Ülkesini seven insan, vergisini verir.” cümlesinde altı çizili bölüm sıfat fiil grubudur.
“Okunacak kitaplar masada duruyordu.” cümlesinde altı çizili bölüm sıfat fiil grubudur.
Zarf-fiil grubu
Fiillere “-a, -ıp, -arak, -dıkça, -madan, -alı, -maksızın, -r …-mez …” eklerinden birisinin getirilmesiyle zarf fiil yapılır. Zarf fiiller grup oluşturabilir.
“Kapıyı kapatıp geliyorum.” cümlesinde altı çizili bölüm zarf fiil grubudur.
“Hava karardıkça yürümek güçleşiyordu.” cümlesinde altı çizili bölüm zarf fiil grubudur.
BAĞLAMA, EDAT, ÜNLEM GRUPLARI
Bağlaçlar, edatlar ve ünlemler grup oluşturabilir.
“Şiiri ve romanı çok severim.” cümlesinde altı çizili bölüm bağlama grubudur.
“Arkadaşın da senin gibi üzgündü.” cümlesinde altı çizili bölüm edat grubudur.
“Ey Türk gençliği! Birinci görevin Türk bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.” cümlesinde altı çizili bölüm ünlem grubudur.
UNVAN VE SAYI GRUPLARI
Unvan bildiren sözcüklerle sayı adları grup oluşturabilir.
“Ayşe Hanım, birazdan gelecek.” cümlesinde altı çizili bölüm unvan grubudur.
“Bu sokakta on sekiz ev var.” cümlesinde altı çizili bölüm sayı grubudur.
“Sınavdan dört yüz altmış üç puan almış.” cümlesinde altı çizili bölüm sayı grubudur.