Tanzimat Dönemi Edebiyatı Konu Anlatımı
TANZİMAT EDEBİYATI: (1860-1896)
*1839’da Tanzimat Fermanı ilan edilerek Batılılaşma ve yenileşme hareketinde önemli bir aşamaya gelinmiştir.
*Osmanlının bu son dönemindeki hareketlilik edebiyata da yansımıştır.
*Edebiyatımız, 1860’da “Tercüman-ı Ahval” gazetesinin yayınlanmasıyla yeni bir adım atmış ve “Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı” başlamıştır.
*Bu dönem sanatçıları, edebiyatın amacının “halkı eğitmek” olduğu noktasında birleşirler.
*Bu anlayışla sade bir dile doğru geçilmesi gerektiğini düşünmüşlerdir.
*Divan edebiyatına karşı eleştiriler başlamıştır.
*Eski edebiyatımızın şairleri hayali bir sevgili uğruna ölürken; Tanzimat sanatçılarının hayata bakış açıları değişmiş, inanılan fikirler uğrunda ölünebileceğini söylemişlerdir.
*Halk edebiyatına dönülmesi gerektiğini dillendirenler olmuştur.
*Özellikle öğrenim için Fransa’ya gönderilen ve batı kültürüyle tanışan aydınlar yenilik arayışlarına girmişlerdir.
*Bu dönemde yapılan tartışmalar, “doğu-batı / eski-yeni” mücadeleleri çerçevesinde gelişmiştir.
*Divan edebiyatı için yıkıcı; Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatı için yapıcı bir dönem olmuştur.
*Tanzimat edebiyatı 3 dönemde incelenebilir:
- A) HAZIRLIK DÖNEMİ: (1839-1860)
*Sanatçıların Batı edebiyatı ile karşılaştığı 1860’dan önceki dönemdir.
*Bu dönemde:
-Şinasi, Fransızca’dan yaptığı çevirileri Tercüme-i Manzume adlı eserde toplamıştır.
-Yusuf Kamil Paşa, Fenelon’dan Telemak adlı romanı çevirmiştir.
-Takvim-i Vakayi ve Ceride-i Havadis gazeteleri yayına başlamıştır.
-Şinasi, Şair Evlenmesi adlı tiyatro eserini yazmıştır.
*Tanzimat edebiyatı hazırlık dönemi sanatçıları:
YUSUF KAMİL PAŞA, SADULLAH PAŞA, AKİF PAŞA, ETHEM PERTEV PAŞA
- B) TANZİMAT EDEBİYATI BİRİNCİ DÖNEM ÖZELLİKLERİ: (1860-1876)
*Fransız edebiyatı örnek alınmıştır.
*Roman, hikâye, eleştiri, tiyatro, makale, anı gibi türler ilk defa edebiyatımıza girmiş, batılı anlamdaki ilk örnekleri bu dönemde ortaya konmuştur.
*Vatan, millet, devlet, özgürlük, hak, adalet, eşitlik gibi konular ilk defa işlenmeye başlanmıştır.
*Sanatçılar, eleştirmelerine rağmen divan edebiyatının etkisinden kurtulamamışlardır.
*Tanzimat edebiyatı birinci dönemde “toplum için sanat” anlayışı hâkim olmuştur.
*Sanatçılar edebiyatı, fikirlerini aktarmak için bir araç olarak görürler.
*Halkı aydınlatmak için eserler verilmiştir.
*Şiirde estetik güzellik değil; içerik ön plana çıkmıştır.
*Eski nazım şekilleriyle yeni kavram ve duyguları işlemişlerdir.
*Konuşma diline geçiş hedefi gerçekleşmemiştir.
*Klasisizm ve romantizm akımının etkileri görülür.
*Noktalama işaretleri ilk defa bu dönemde kullanılmıştır.
*Bu dönem sanatçıları, edebiyatın yanında siyasetle de ilgilenmiştir.
*Düzyazı ilk kez bu dönemde şiirin önüne geçmiştir.
*Bu döneme “Şinasi-Ziya Paşa-Namık Kemal okulu” da denir.
Klasizm > Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Yusuf Kamil Paşa
Romantizm > Namık Kemal, Ahmet Mithat, Şemsettin Sami
*Tanzimat edebiyatı birinci dönem sanatçıları:
İBRAHİM ŞİNASİ, NAMIK KEMAL, ZİYA PAŞA, AHMET MİTHAT EFENDİ, AHMET VEFİK PAŞA, ŞEMSETTİN SAMİ, ALİ SUAVİ, DİREKTÖR ALİ BEY
ŞİNASİ (1826-1871)
- İbrahim Şinasi, edebiyatımıza birçok yeniliğin yerleşmesini sağlamıştır.
- Asıl adı İbrahim’dir.
- İlklerin yazarıdır:İlk tiyatro, ilk şiir çevirisi, Batılı anlamda ilk fabl, ilk özel gazete, ilk makale, ilk noktalama işaretini kullanan kişidir.
- Halk için sanat görüşünü benimsemiştir.
- Noktalama işaretlerini ilk defa Şinasi kullanmıştır.
- Şinasi’nin şiiri, yeniliği ve değişime teşebbüs etmesi bakımından önemlidir.
- İlk defa Şinasi, şiirlerine işlediği konulara uygun başlıklar koymuştur.
- Parça güzelliğine değil bütün güzelliğine önem vermiştir.
- Türk basınının ilk başyazarıdır.
- Gazeteciliği ile dönemin genç ve aydınları üzerinde etkili olmuştur.
- Şinasi, Malherbe’nin Fransız şiirinde yapmaya çalıştığı gibi edebiyatı yeni baştan kurmak istemiştir.
- Namık Kemal ve Ziya Paşa’yı yetiştirmiş olan kişidir.
- 1859’dailk tercüme şiirler olan “Tercüme-i Manzume“yi yayınlamıştır.
- İlk yerli tiyatromuz Şair Evlenmesi‘ni 1859’da yazmış ama 1860’ta Tercüman-ı Ahval’de yayımlamıştır.
- 1860’ta Agah Efendi ile beraber ilk özel gazetemiz olan Tercüman-ı Ahval gazetesini çıkarmıştır.
- 1862’de tek başına Tasvir-i Efkar gazetesini çıkarmıştır.
- Münacat ve İlahi şiirleriyle kaside anlayışına, “Arz-ı Muhabbet” manzumesi ve “Eşek ile Tilki” hikayesi ile divan şiirine biçim bakımından yeni şekiller vermeye çalışmıştır.
- Mustafa Reşit Paşa için yazdığı kasideler eski kasidelerden biçim ve içerik bakımından farklıdır.
- Münacat’ta ise Allah’ı akıl ve mantık yoluyla bulabileceğimizi ifade eder.
- Nesir dilini, şiir dilinden uzaklaştırmıştır.
- Klasik Divan edebiyatının hayal dünyasını reddedip somut hayallere yönelmiştir.
- Edebiyatı, düşüncelerini ifade etmek için bir araç olarak kullanmıştır.
- Yusuf Kamil Paşa, Fazıl Mustafa Paşa, Suphi Paşa, Ahmet Vefik Paşa tarafından da desteklenmiştir.
- İlk tiyatro eserimizi: Şair Evlenmesi’ni yazdı.
- İlk makaleyi yazdı: Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi
- İlk özel gazetesi çıkardı: Tercüman-ı Ahval
- Eserleri: Durub u Emsalı Osmaniyye (Osmanlı Atasözleri Kitabı), Tercüme i Manzume (Çeviriler), Müntehabat -ı Eşar(şiirleri), Divan-ı Şinasi, Tasvir i Efkâr
NAMIK KEMAL (1840-1888)
- Namık Kemal, “Vatan ve Hürriyet Şairi” unvanıyla tanınmıştır.
- “Encümen-i Şuara” şairlerindendir.
- Eleştirileriyle divan edebiyatını yıkıp yerine yeni bir edebiyat oluşturmayı hedeflemiştir.
- Ziya Paşa, Harabat adlı antolojisinde divan edebiyatını savunduğu için onu eleştirmiş; bu eserine karşı Tahrib-i Harabat ve Takip’i yazmıştır.
- Namık Kemal’in şiirleri başta muhteva bakımından yeni, şekil bakımından eskidir.
- Hak, adalet, hürriyet, eşitlik, vatan vb. konuları ısrarla işlemiştir.
- Vatan, millet, özgürlük kelimelerini edebiyatta ilk kullanan kişidir.
- Romantizm akımının etkisinde kalmıştır.
- “Sanat toplum içindir.” fikrini savunmuştur.
- Yapıtlarında tarihi ve toplumsal konular üzerinde durmuştur.
- Aruz ölçüsünü kullanmış; heceyi de denemiştir.
- Her tür eser vermiş ama özellikle tiyatro ve roman türünün benimsenmesinde önemli katkısı olmuştur.
- Tiyatro, Namık Kemal için bir eğlencedir; ama eğlendirirken düşündürür, eğitir ve faydalı olur.
- Namık Kemal’in bütün tiyatrolarıdram türündedir.
- “Vatan yahut Silistre” piyesi oynanan ilk tiyatromuzdur.
- ”Vatan yahut Silistre” piyesinden dolayı Magosa’ya sürgüne gönderilmiş, “İbret” kapatılmıştır.
- Hürriyet, Hadika, İbret gazetelerinde ulus, özgürlük, adalet vb. konularda yazılar yazmıştır.
- İlk edebi romanımız İntibah‘ı, ilk tarihi romanımız Cezmi‘yi, ilk eleştiri eserimiz olan Tahrib-i Harabat‘ı; ilk eleştiri yazısı olan “Lisan-ı Osmaninin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir“i yazmıştır.
- Londra’da Ziya Paşa ile beraber Hürriyet gazetesini çıkarmıştır.
- Valilik, “Kanun-i Esasi Komisyonu” Şuray-ı Devlet, memurluk gibi önemli görevlerde bulunmuştur.
- Toplumcu bir sanat çizgisindedir.
- Eserleri:
ilk tarihi romanımız; Cezmi
İlk edebi romanımız; İntibah
Tiyatroları :Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Gülnihal, Kara Bela,Celalettin Harzermşah
Eleştiri eserleri: Renan Müdafenamesi, Tahrib-i Harabat (Ziya Paşa’ya karşı), İrfan Paşa’ya Mektup, Takip
Diğer eserleri: Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi, Evrakı Perişan
ZİYA PAŞA (1825-1880)
- Ziya Paşa, ilk edebiyat tarihi taslağı sayılan “Harabat“eserini yazmıştır.
- Yeni (Genç) Osmanlılar Cemiyeti’nin üyesidir.
- Bir dönem Jön Türklerle ortaklaşa hareket etmiştir.
- Doğu ile Batı kültürü arasında çelişkide kalmıştır.
- Ziya Paşa düşünceleriyle Avrupalı, duygularıyla Doğulu olmuştur.
- Eserlerini “hikemi” bir üslupla yazmıştır.
- Şiirlerinde divan edebiyatı nazım şekillerini kullanmıştır.
- Namık Kemal ile beraber Kanun-i Esasi Komisyonunda yer almış; Londra’da Hürriyet gazetesini çıkarmışlardır.
- Halk şiirinin ve dilinin gerçek edebiyatımız olduğunu belirten “Şiir ve İnşa“adlı makalesini (1868) yazmasına rağmen kendisi böyle davranmamıştır. Daha sonra, Harabat adlı antolojisinde ise divan edebiyatını savunmuştur.
- Biçimce eski içerikçe yeni olmaya gayret göstermiştir.
- Terkib-i bent, terci i bent‘leri meşhurdur.
- Bazı beyitleri bugün vecizeye dönüşmüştür. Bir çok dizesi halk arasında atasözü gibi kullanılmıştır.
- Eserleri: Zafername, Harabat, Eş’ar-ı Ziya, Defter-i Amal, Terkib-i Bent, Terci-i Bent …
AHMET MİTHAT EFENDİ (1844-1912)
- Ahmet Mithat Efendi, “Yazı Makinesi” ve “Hace-i Evvel” unvanıyla anılmıştır.
- En üretken yazarımız odur. 36’sı roman olmak üzere 200’e yakın eseri vardır.
- Halk için roman geleneğini benimsemiştir.
- Halka okuma alışkanlığı kazandırmıştır.
- Sade, açık bir dille yazmış, okuyucuyu eğitmeyi ve okuyucuya faydalı amaçlamıştır.
- Bedir, Devir, Tercümanı Hakikat gazetelerini çıkarmıştır.
- Geçimini kalemiyle sağlayan ilk yazarımızdır.
- Yeni edebiyatı savunanların safında yer almıştır.
- Yanlış batılaşma, kölelilik müessesi, gençlerin eğitimi, kötü kadınlar, evlilikte aksayan taraflar gibi konuları işlemiştir.
- Hikaye ve romanlarında ansiklopedik bilgiler vermiş, okuyucuya gereksiz nasihatler etmiş, taraf tuttuğunu açıkça göstermiştir.
- Dil, teknik ve anlatım bakımından başarılı değildir.
- Yapıtları teknik ve üslup bakımından zayıf olsa da dili ve betimlemeleri bakımından önemlidir.
- Eserlerinde iyiler kazanır, kötüler kaybeder.
- İstanbul Türkçesini bütün yalınlığıyla kullanmıştır.
- Servetifünuncuları, tenkit ederek onları “dekadanlar” diye nitelemiştir.
- Halkın anlayacağı bir dilde ve onları ilgilendiren konularda eserler vermiştir.
- İlk hikâye örneklerimizden biri sayılan “Letaif-i Rivayet“i yazmıştır.
- Romantizmden etkilenmiştir.
- Eserlerinden bazıları:Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Felatun Bey ve Rakım Efendi, Yer Yüzünde Bir Melek, Henüz On Yedi Yaşında…
ŞEMSETTİN SAMİ ( 1850-1904 )
- Şemsettin Sami, devrinin en büyük dil bilgini sayılmıştır.
- Sözlük, ansiklopedi ve dil alanındaki çalışmalarıyla tanınmıştır.
- İlk yerli romanımız olan Taaşşuk-u Talat ve Fitnatadlı eseri yazmıştır.
- Türkçenin ilk sözlüğü Kamus u Türkî adlı sözlüğü yazmış.
- Kamus u Fransevi ve Kamus-ı Alam’ı yazmıştır.
- Göktürk Kitabeleri, Kutadgu Bilig gibi Türk edebiyatının ilk eserlerini, Türkiye Türkçesine çeviren ilk araştırmacımızdır.
- Türkçülük fikrinin yayılmasına katkıda bulunmuştur.
- Romantizmin etkisinde kalmıştır.
- “Tercümanı Şark” gazetesinin başyazarlığını yapmıştır.
AHMET VEFİK PAŞA (1823-1891)
- Ahmet Vefik Paşa, tiyatromuzun en büyük kilometre taşıdır. Türk tiyatrosunun kurucusu sayılır.
- Bursa valiliğine atandıktan sonra Bursa’da birçok kültürel faaliyetin yanında tiyatro açmıştır.
- Halkın tiyatroyu sevmesi için özellikle Moliere‘den çeviriler yapmıştır.
- Dönemin Türkçülük fikrinin en büyük savunucusudur.
- Yalın, anlaşılır bir halk dili kullanmıştır.
- Tarih, dil, folklor alanında önemli çalışmalar yapmıştır.
- Birçok çeviri yapmıştır.
- Eserleri: İnfiali Aşk, Dudu Kuşlar, Zor Nikâh, Zoraki Tabip, Kadınlar Mektebi ,Şecere-i Türk eserlerinden bazılarıdır.
- C) TANZİMAT EDEBİYATI İKİNCİ DÖNEM ÖZELLİKLERİ: (1876-1896)
*Sanatçılar, baskıcı yönetim nedeniyle bireysel konulara yönelmişlerdir.
*Karamsarlık hâkimdir.
*Gazetenin etkisi bu dönemde azalmıştır.
*Dilde sadeleşme çalışmaları terkedilmiş, eski dile dönülmüştür.
*Birinci dönem sanatçılarına göre süslü ve sanatlı bir dil kullanılmıştır.
*Batı edebiyatı nazım şekilleri kullanılmaya başlanmıştır.
*Hece ile bazı denemeler yapılmış olmasına rağmen aruzun hâkimiyeti devam etmiştir.
*Birinci döneme göre eserlerde teknik bakımdan gelişme vardır.
*Bu dönemde “güzel olan her şey” şiirin konusu olmuştur. Konular genişlemiştir.
*Tanzimat edebiyatı ikinci dönemde ise “sanat için sanat” anlayışı hâkim olmuştur.
*Romantizm yanında natüralizm ve realizm etkili olmaya başlamıştır.
*Şiirde romantizmin etkileri görülür.
*Şiirlerde ölüm, yokluk, hiçlik, melenkoli gibi konular işlenmiştir.
*Romanlarda gözleme yer verilmiştir. Ayrıca sebep-sonuç ilişkisi üzerinde durulmuştur.
*İstanbul’un dışına çıkılmamıştır. (Karabibik romanı hariç)
*Bu döneme “Ekrem-Hamit-Sezai okulu” da denir.
Romantizm > Abdülhak Hamit Tarhan
Realizm > Recaizade Mahmut Ekrem, Samipaşazade Sezai
Natüralizm > Nabizade Nazım
*Tanzimat edebiyatı ikinci dönem sanatçıları:
RECAİZADE MAHMUT EKREM, ABDÜLHAK HAMİT TARHAN, NABİZADE NAZIM,
SAMİPAŞAZADE SEZAİ, MUALLİM NACİ, MİZANCI MEHMET MURAT
İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ SANATÇILARI
RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847- 1914)
- Recaizade Mahmut Ekrem, yeni edebiyatçılar tarafından “üstat” kabul edilmiştir.
- Öğretmen, eleştirmen, teorisyen ve hoca sıfatıyla tanınmıştır.
- O Tanzimat Dönemi’nde ortaya attığı teorilerinde Batı edebiyatını esas kabul etmiştir.
- İlk realist romanımız olan: Araba Sevdası‘nı yazmıştır.
- Tevfik Fikret‘in akıl hocasıdır.
- Muallim Naci ile uzun yıllar süren “eski-yeni” kavgasında yeniyi savunmuştur. Muallim Naci tarafından tenkit edilmiştir. Muallim Naci ile “abes – muktebes” kavgasını yapmıştır. Bu kavgada Recaizade, “Kafiye kulak içindir.”, Muallim Naci de “Kafiye göz içindir.” anlayışını savunmuştur.
- “Sanat sanat içindir ve kafiye kulak içindir.” görüşünü benimsemiştir.
- “Her güzel şey şiirin konusudur.” diyerek şiirin konu zenginliğine katkı yapmıştır.
- Oğulları Piraye, Emcet ve Nijat’ın ölümü kendisini sarsmış, bu olayın etkisiyle duygusal şiirler yazmıştır.
- Şiirlerinde romantizm, romanında realist ve tiyatrolarında klasisizmden etkilenmiştir.
- “Güzel” olan her şeyin şiirin konusu olabileceğini savunmuş ve bunu eserlerinde uygulamıştır.
- Ona göre şiir, konuşma dilinden farklı olmalı ve ahenk ile içerik uyumlu olmalıdır.
- Edebiyatıcedide’nin Servet-i Fünun dergisi etrafında oluşmasına önderlik etmiştir.
- İlk eseri tiyatro türündeki Afife Anjelik, ilk şiir kitabı ise Nağme-i Seher’dir.
- Talim-i Edebiyat, edebiyat ve sanat üzerine hocalık dönemlerindeki ders notlarını içerir.
- “Çok Bilen Çok Yanılır” adlı tiyatrosu komedi türünde olup modern tiyatronun başarılı bir örneğidir.
- Şinasi ve Namık Kemal, Avrupa’ya gidince Tasvir-i Efkar’ın idareciliğini yapmıştır.
- Muallim Naci’nin Demdeme‘sine karşılık Zemzemeadlı kitabı yazmıştır.
- Tiyatroları: Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Vuslat (Süreksiz Sevinç).
- Şiirleri: Zemzeme, Nağme-i Seher, Tefekkür, Yadigâr-ı Şebap, Pejmürde, Nefrin …
- Romanları: Araba Sevdası, Muhsin Bey.
- İnceleme: Talim-i Edebiyat adlı eseri onun edebiyata dair görüşleri içeren en önemli eseridir. Takdir-i Elhan…
ABDÜLHAK HAMİT TARHAN ( 1852-1937)
- Abdülhak Hamit Tarhan, edebiyatımızın en bireysel şairlerindendir.
- Batılılaşma hareketinin asıl öncüsü olarak kabul gördüğü için kendisine “Şairi Azam” (büyük şair) lakabı verilmiştir.
- Gözlem ve izlenimleriyle şiir yazmıştır.
- Düşünen adamdan çok yapan adam özelliği taşımaktadır.
- Tiyatroları oynanmaya uygun değildir. (Macera-yı Aşk, Sabru Sebat, İçli Kızlar, Finten, Nesteren, Liberte )
- Şiirlerinde yeni konular işlemiştir. Romantizmin etkisinde, metafizik konuları, ölüm, ölüm sonrası yaşam, hayat, tabiat, aşk gibi temalar içeren eserler vermiştir.
- “Makber” şiirinde metafiziksel konuları işlemiş ve divan şiirinin biçimsel özelliklerini değiştirmiştir.
- Recaizade’nin teori olarak ortaya attığı yeni fikirleri o şiirlerinde uygulamıştır.
- Hamit’in eserleri, Servetifünun’a zemin hazırlamıştır.
- Serbest ve Batıdan alınan nazım biçimlerini kullanmıştır.
- Lirik, epik ve felsefi şiirler yazmıştır.
- “Sahra“ilk pastoral şiirimizdir ve ilk tabiat tasvirleri burada yer alır.
- Validem” edebiyatımızdakiilk kafiyesiz şiir
- Şiirlerinde zıt duygu ve düşünceleri bolca kullanmıştır.
- Şiir dilinde kapalı bir anlatım, soyut konularla birleşince anlaşılmayı zorlaştırmıştır.
- Eserlerinin yarısı tiyatro türündedir.
- Tiyatrolarının bazıları manzum, bazıları mensur, bazıları da biçimce karışıktır.
- Tiyatrolarında hem aruz hem hece ölçüsünü kullanmıştır.
- Tiyatrolarında; İslam, Türk, Arap, Hint tarihi ve gerçek dışı tarihten konularını seçmiş, piyesleriyle öne çıkmıştır.
- Piyesleri, kişi kadrosu bakımından oldukça geniştir. Tiyatrolarını, oynanması amacıyla değil okunması amacıyla yazmıştır.
- Hamit, hiç roman ve hikaye yazmamıştır.
- Eserlerinde Doğu ve Batı kültürünün sentezini yapmıştır.
- “Finten” adlı dramını, en güzel eserim, diye nitelemiştir.
- İlk eseri “Macera- yı Aşk” piyesidir.
- Makber, Sahra, Ölü, Belde, Bunlar O’dur, Hacle, Garam, İlham-ı Vatan, Baladan Bir Ses, Divaneliklerim şiir kitaplarıdır.
MUALLİM NACİ (1850-1893)
- Mualllim Naci, asıl adı Ömer’dir.
- Recaizade Mahmut Ekrem’le eski- yeni kavgasında eski’yi savunmuştur.
- Döneminin edebiyat sahasında otorite olarak görülmüştür. Klasik Türk şiirinin son temsilcilerindendir.
- Şiir ve tenkit türüyle daha çok ön plana çıkmıştır.
- Divan şiiri geleneğini devam ettirmiş ve gençleri bu tarz şiirler yazmaya teşvik etmiştir.
- Eserlerini sade ve anlaşılır yazmaya önem vermiştir.
- Eski şiirin savunucusu olmuş, gençler tarafından örnek alınmıştır.
- Divan şiiri zihniyetindeki şiirlerinde aruzu ustaca kullanmış ve sade bir dille yazmıştır.
- Muallim Naci; Recaizade Mahmut Ekrem’in sanat ve edebiyat anlayışı ile Abdülhak Hamit’in dil ve anlatımını şiddetle eleştirmiştir.
- Recaizade’nin “Zemzeme” ve Takdir-i Elhan’daki eleştirilerine “Saadet” gazetesinde cevap vermiş, bunları “Demdeme” adıyla toplamıştır.
- Halk edebiyatı nazım şekillerinden de yararlanmıştır.
- Yabancılaşmaya karşı çıkıp milli kültürü savunmuştur. Yeniliğe değil, aşırı, kontrolsüz, körü körüne Batılaşmaya karşı çıkmıştır.
Yeni türleri de kullanmıştır. - Düzyazılarında yeni edebiyat geleneğini benimsemiştir.
- Köyden söz eden ilk şiir olan “Köylü Kızların Şarkısı“nı yazmıştır.
- Dili ağırdır; ancak başarılıdır.
- Eserleri: Ateşpare, Füruzan (bkz. Füruzan kimin eseri?), Şerare (şiir) Demdeme, Muallim (eleştiri), Islahat-ı Edebiye (sözlük)
NABİZADE NAZIM (1862-1893)
- Nabizade Nazım‘ın Türk edebiyatının yeni bir şekil almasında önemli katkıları olmuştur.
- İlk köy romanımız kabul edilen Karabibik‘i yazmıştır.
- İlk psikolojik roman denemesi sayılan Zehra‘yı yazmıştır.
- Realizm, natüralizm‘in öncülerinden sayılır.
SAMİPAŞAZADE SEZAİ (1860-1936)
- Samipaşazade Sezai, hikayelerinde kullandığı yeni yöntemler, Servetifünuncular tarafından benimsenmiştir.
- Batılı anlamda ilk gerçekçi hikayeler olan “Küçük Şeyler“i yazmıştır.
- Tasvir ve gözlemleri gerçekçidir.
- Kullandığı dil, süslü ve ağır olup gereksiz benzetmelere de yer vermiştir.
- Eserleri:
Roman: Sergüzeşt (Tek romanıdır).Burada roman kahramanı Dilber üzerinden kölelik problemini işlemiştir. Realist bir anlayışla yazmıştır.
Hikaye: Küçük Şeyler (Batılı anlamda ilk gerçekçi hikayelerimizdir. Alphonse Daudet’ten etkilenmiştir.
Hikaye, Makale, Anı: Rumuzel-Edep
Tiyatro: Şir
Nesir, Anı, Mersiye: İclal
DİREKTÖR ALİ BEY (1844 – 1899)
- Direktör Ali Bey, Tercüme Odası’nda görev almıştır.
- Duyun-ı Umumiye idaresi’nde “Direktör” olmasından dolayı bu lakapla anılmıştır.
- Tiyatro, mizah, gezi yazısı türleriyle tanınmıştır.
- Tiyatro eserleri, karakter komedisi türündedir.
- Tiyatrolarında yalın, anlaşılır bir halk dili kullanmıştır
- Diyojen, Çıngıraklı Tatar, Hayal dergilerinde mizahi yazılar yazmıştır.
- 1897’de hazırladığı “Lehçetül Hakayık” Türk edebiyatının ilk mizah sözlüğüdür.
- Eserleri:
Tiyatro: Kokana Yatıyor, Tosun Ağa, Ayyar Hamza, Misafiri, İstiskal, Geveze Berber, Letafet…
TANZİMAT EDEBİYATINDA ROMAN VE HİKÂYE
- Bütün eserler teknik açıdan zayıftırlar.
- Duygusal ve acıklı konular işlenmiştir.
- Yazarlar olaylara müdahalede bulunmuştur.
- Eserlerde karakter oluşturulamamıştır. Genellikle ya iyi ya da kötü özellik taşıyan tipler kullanılmıştır.
- İyiler eserlerin sonunda mükâfat alırlar, kötüler de cezalarını alırlar.
- Tanzimat ikinci dönemin sanatçıları birinci döneminkilere göre daha başarılı olmuştur.
TANZİMAT EDEBİYATINDA ELEŞTİRİ
- Bu dönemde genellikle “eski- yeni” kavgasına dayanan eleştiriler olmuştur.
- Namık Kemal’in Ernest Renan’ı eleştiren Renan Müdafaanamesi bu dönemin önemli eserlerindendir.
- Muallim Naci ile Recaizade Mahmut Ekrem arasındaki Demdeme – Zemzeme tartışması da bu dönemin önemli örneklerindendir.
TANZİMAT EDEBİYATINDA TİYATRO
- Tiyatro ilk defa bu dönemde görülmeye başlanmıştır.
- İlk tiyatro örneği Şinasi’nin Şair Evlenmesi’dir.
- İlk dönemin sanatçıları tiyatroyu bir eğitim aracı olarak görmüşlerdir.
- İkinci dönemin sanatçıları da tiyatroyu eğlence olarak görmüşler; ancak onların tiyatroları oynanmak için değil okunmak için yazılmışlardır.